| Konu: | Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 48 |
| Tarih: | 11.01.2023 |
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Hafta sonu Çorum ve Çankırı illerinde vatandaşlarımızla yaptığım görüşmelerden edindiğim izlenimleri paylaşarak konuşmama başlamak istiyorum.
Bir zamanlar "Anadolu Kaplanları" diye adlandırılan illerin önde gelenlerinden olan Çorum, bugün mahzun ve mağdur bir durumda. Tarım zaten ülke genelinde olduğu gibi yanlış politikalar, girdilerde dışa bağımlılık, su yönetimindeki yetersizlikler nedeniyle can çekişiyor. Her geçen yıl tarım nüfusu azalmakta, tarım alanları küçülmekte. Ancak tarım küçülse de ne hikmetse Tarım Bakanlığı büyümekte, sürekli yeni binalar yapılmakta; her gün yanından geçtiğim için görüyorum.
Anadolu'nun merkezinden dünyaya ihracat potansiyeli olan Çorum imalat sanayisi de ulaşım maliyetleri ve güçlükleri nedeniyle gittikçe kayboluyor. Pek çok firma, üretimlerini Çorum'un dışına aktarıyor. Bu durum da istihdam sorununun daha da ciddi hâle gelmesine yol açıyor. Havaalanı olmayan, demir yolu bağlantısı olmayan, kara yolu bağlantısı kısıtlı olan bir şehrin imalat, istihdam ve ihracat yapması neredeyse imkânsızdır. Bu nedenle Çorum'un ulaşım imkânlarının bir an önce artırılması önem arz ediyor. Çorum'un ilk aşamada kara yolu bağlantısının, ardından havaalanının, daha sonra da demir yolu bağlantısının yapılması gereklidir. Özellikle İstanbul'a ulaşımı çok kısaltacak olan Çorum İskilip-Tosya yolunun bir an önce kabul edilebilir standarda getirilmesi Çorum'un acil ihtiyacıdır. İskilipliler de İstanbul'a Tosya üzerinden kolayca ulaşmak istiyor. Haritaya bakan birisi bu yolun ne kadar önemli olduğunu derhâl fark eder. Bu yolun yapılması, bölgedeki istihdama da önemli katkı yapacaktır. İskilip ve Bayat ilçelerimizdeki istihdamı artırmak için bu 2 ilçe arasındaki tarıma uygun olmayan arazide kurulacak bir organize sanayi bölgesi de bu yönde atılan ciddi bir adım olacaktır. Bu uygulamalar Türkiye'nin de en çok göç veren illerinden olan Çorum'dan göçleri azaltacaktır.
Çankırı'da konuştuğumuz vatandaşlarımız da ulaşım, sağlık ve eğitim sorunlarından bahsettiler. Özellikle çiftçiler ve esnaf mağdur durumda. Enflasyonun piyasayı tehdit ettiğini, insanların alım gücünün her geçen gün azaldığını söylüyorlar. Ülkemizin birçok bölgesinde olduğu gibi Çankırı'da da yanlış su yönetimi ve tarım politikalarının açtığı sorunların gittikçe ağırlaştığını, tarımla uğraşan vatandaşlarımızın gittikçe fakirleşmesine sebep olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Okulların yetersizliği, depreme dayanıklı okulların kapatılarak öğrencilerin evlerine çok uzak okullara nakledilmesi de öğrencilerin sabah karanlığında kilometrelerce yol yürümesine neden oluyor. Millî Eğitim Bakanlığının bu konunun aciliyetinin bilincinde olmasını ve okulların derhâl açılmasını talep ediyorlar.
Kanun teklifine bakacak olursak, 14 milyondan fazla emekliyi, 5 milyon civarında kamu çalışanını, işverenleri ilgilendiren bir teklif var yani toplumumuzun önemli bir kısmını doğrudan etkileyen düzenlemeler içeren bir kanun teklifi var. Hepiniz, Sayın Cumhurbaşkanının kamu çalışanlarına enflasyon nedeniyle yüzde 25'lik bir zam açıkladığını, hemen ardından da bu rakamın toplumu tatmin etmediği için yüzde 30'a çıkarıldığını biliyorsunuz ama maalesef, yüzde 30 da bu ortamda yeterli olmayacaktır. Yüzde 150-200 civarındaki yıllık enflasyona karşı memur ve emekliye yüzde 85 zam verilmiş oluyor. Gerçek enflasyon muhasebesi ve korunması olmayınca dar gelirli hep mağdur olacaktır. Örneğin "Yüzde 0,69 faizle ev kredisi vereceğiz." diyorsunuz ama ev yok çünkü enflasyon çok yüksek. Bir müteahhit iki sene önce 2 milyona mal ettiği evi bugün 5 milyona satmak istiyor çünkü aynı evi şimdi 4-4,5 milyona ancak mal ediyor. Devlet ise müteahhide çok kâr etmiş gözüyle bakıyor. "2 milyona mal ettin, 5 milyona sattın, 3 milyon kâr ettin; onun vergisini alırım." diyor, müteahhit ise bunun kâr olmadığını düşünüyor. Kısacası, enflasyonu düşürmeden ekonomi düzelmiyor.
Konuşmama son vermeden önce vatandaşlarımıza şu soruyu sormak istiyorum: Beş yıl önceyle kıyasladığınızda refah seviyesi olarak daha iyi misiniz? Sandığa gitmeden de kendinize bunu sorun. Seçimden sonraki gelecek beş senede nasıl bir tabloyla karşılaşacağınızı da böylece görebileceksiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYHAN ALTINTAŞ (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
AYHAN ALTINTAŞ (Devamla) - Bu tablonun devam etmesini mi istiyorsunuz, yoksa sizin yararınıza olacak kalıcı düzenlemeler mi?
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)