| Konu: | İstanbul Milletvekili Engin Altay ile Samsun Milletvekili Erhan Usta'nın yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 05.01.2023 |
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, gündemimiz yoğun, uzatmak istemezdim ancak şunu demek durumundayım: "Gök kubbeyi başınıza yıkarım." ifadesini Sayın CHP Grup Başkan Vekili "miting yapmak" olarak revize etti, buna teşekkür ediyoruz. "Bir tehdit değil, miting." dedi. Ancak benim ifademin içerisinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Cehennemin kapılarını açacağız." ifadesi de vardı. Aynı revizeyi tekrar Engin Bey'den duymayı bir vatandaş olarak bekleme hakkımız var. Nasıl ki gök kubbeyi yıkmak miting yapmak anlamına geliyor CHP için, o hâlde cehennemin kapılarını açmanın da ne anlama geldiğini tekrar bir revize etsin de biz de bilelim.
Sayın Başkan, çok laf edildi ama bir daha diyorum, uzatmaktan, Meclisin gündemini almaktan mahcup oluyorum ama şunu demek durumundayım: Cumhurbaşkanımızın 45 milyon kadına dediği, o ağır ifadeyi söylediği...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Cumhurbaşkanının 45 milyon kadına dediğini iddia ettiği ifadeyi herkes biliyor ki o sıfatı kendisine layık görüp...
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Sayıyı siz söyleyin o zaman, kaç kadına söyledi?
ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) - Kadınlar onu pankarta yazdı ya!
BAŞKAN - Sayın Kılınç, lütfen...
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Sayıyı söyleyin o zaman.
BAŞKAN - Sayın Kılınç, lütfen...
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Bir kişiye olsa söyleme hakkı var mı acaba? Bir kişiye bile söyleyemezsiniz onu!
HÜDA KAYA (İstanbul) - Bir kadın olarak nasıl savunuyorsunuz onu? Bir kadın olarak utanmıyor musunuz ya?
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Hiçbir kadına söyleyemezsiniz, tek kadın bile olsa. Öyle şey olur mu ya?
ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) - Kadınlar onu pankarta yazdı, görmediniz mi? Hepiniz gördünüz.
BAŞKAN - Sayın Turan, siz devam edin, dinliyorum.
ALPAY ANTMEN (Mersin) - Ne biçim bağırıyorsunuz ya, ayıp değil mi?
ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) - Bilmiyor musunuz? Bildiğiniz bir şey.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - CHP Grubu...
ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) - Arkandakine söyleyeceksin.
HÜDA KAYA (İstanbul) - Bir kadın olarak o kelimeye nasıl sahip çıkıyorsunuz? Utanır insan biraz!
ALPAY ANTMEN (Mersin) - Çok ayıp ya!
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Söyledi kardeşim, söyledi ya! Sizin Genel Başkanınız söyledi.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Arkasında durun, arkasında.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Başkanım, CHP Grubuna yetki verin, konuşsun, cevap vermeyelim, itham etsin, hakaret etsin; olmaz bu ama.
BAŞKAN - Sayın Turan...
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Yani Engin Bey'in konuştuklarından ben keyif almadım ama ağzımızı açmadık.
BAŞKAN - Sayın Turan...
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Beyefendi, size de söylüyorum, bu yanlış bir üslup. Engin Bey, uyarır mısınız arkadaşlarınızı? Yanlış. Yani o zaman çıkalım biz, tek partiye alışıklar ya, konuşsunlar, itham etsinler, hakaret etsinler, iftira atsınlar tek başına; olur mu öyle şey?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Tek parti sizsiniz! Ayıp ya, ayıp!
KEMAL PEKÖZ (Adana) - İktidar partisi sizsiniz ya!
ERKAN AYDIN (Bursa) - Yirmi yıldır tek parti olan sizsiniz!
BAŞKAN - Konuşacağız, müzakere edeceğiz, olmaz, öyle şey olmaz.
Buyurun, dinliyorum ben sizi.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, öğrenecekler, Türkiye'de tek parti iktidarı yok.
ERKAN AYDIN (Bursa) - Var ya!
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Var, var!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Biz de konuşacağız, hakkımızı alacağız, söyleyeceğiz.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Siz öğrenin, siz! Kendinizin dışındaki herkese "terörist" diyorsunuz siz!
ALPAY ANTMEN (Mersin) - Tek adam rejimi var!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Böyle şey olur mu? Bizi edeple dinleyecekler, edeple dinleyecekler.
BAŞKAN - Peki.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Engin Bey, istirham ediyorum...
KEMAL PEKÖZ (Adana) - "Sürtük" kelimesi dışındakilerini onaylıyor musunuz?
BAŞKAN - Sayın Turan, devam edin lütfen.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Grup Başkan Vekilimiz konuşuyor arkadaşlar.
BAŞKAN - Arkadaşlar, Grup Başkan Vekilini dinliyorum.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Arkadaşlar, Engin Bey bir ithamda bulundu, buna cevap vermeyelim mi biz? Dediğiniz doğru mu olsun?
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ver, ver.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sizin için demiyorum, arkadaş için söylüyorum.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Cevap verecek arkadaş, biz de vereceğiz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Vereceksiniz tabii. Bu kürsü o yüzden var, bu mikrofon o yüzden var. Her gün aynı şeyi tartışıyoruz burada, ağzımızı açınca bir sürü gürültü...
BAŞKAN - Sayın Turan, Genel Kurula hitap edin.
Buyurun lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sanırsın ki sadece buradan oluyor yani bu ağzımızı açtığımız her yerde.
BAŞKAN - Devam edin lütfen Sayın Turan.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Siz eksiktiniz, siz de gelin hadi.
BAŞKAN - Sayın Turan, lütfen...
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, 45 milyon kadına o ifadenin kullanılmadığını herkes bilir.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - 20 milyona kullansın; o, doğru mu yani?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bu Mecliste en çok kadın vekilimiz AK PARTİ'de var.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - 10 milyona kullanırsa doğru mu oluyor?
HÜDA KAYA (İstanbul) - Ya, 1 kişi bile olsa nasıl diyebilir?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Cumhurbaşkanımızın kadınlara nasıl sahip çıktığını, haklar verdiğini, pozitif ayrımcılığını herkes bilir.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - "Haklarını verdiğini" mi?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bu, yanlış bir yaklaşım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Son kez bir daha söylüyorum...
HÜDA KAYA (İstanbul) - Tek bir kadına bile söyleyemez onu!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - O ifade, o sıfatı kendine yakıştırıp, eline alıp da "Biz buyuz." diyenlere karşı kullanılan bir ifadededir, nokta.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Allah Allah!
HÜDA KAYA (İstanbul) - Çok ayıp ya! Çok ayıp ya!
AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) - Onlara ayıp aslında! Öyle bir pankart...
HÜDA KAYA (İstanbul) - Nasıl bir insanlık bu ya! O kelime kullanılmaz!
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, bir şey daha söylemek istiyorum. Bakınız, Engin Bey'in bir gaf yaparak ifade ettiğini düşünüyorum "O küfür edilirken şehit yakını olduğu bilinmiyordu." dedi.
KEMAL PEKÖZ (Adana) - Özür belirtirken kabahat işlemeye devam ediyorsunuz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Soru 1: Şehit yakını olmasa o küfür makul mu olacak?
Soru 2: Hepimiz üzülerek gördük ki kişi zaten başından beri "Ben şehit ağabeyiyim." diye söylüyor, bu da açık. O yüzden yanlışa "Yanlış." diyelim "Lütfü Bey de istemeyerek yapmıştır." diyelim "Belki pişman olmuştur." diyelim ama bunun, böyle makulleştirme ifadesinin doğru olmadığı kanaatindeyim.
BAŞKAN - Peki, teşekkür ediyoruz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Son cümlem izin verirseniz.
BAŞKAN - Buyurun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ayrıca, Komisyonla ilgili, Erhan Bey'e belki de hak verdiğim tarafıyla ilgili söyleyeceğim, polemik olsun diye söylemiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bakınız "Komisyonun bir kriteri yoktur." ifadesinin doğru olmayacağına örnek olarak söyleyeceğim: Örneğin, fezlekeye baktım şimdi; Ali Mahir Başarır'ın fezlekesinde, davada, savcının talebinde Turan Aydoğan da var, Seyit Torun da var ancak Komisyon kendi kriterleriyle -bunu sorarız Başkanımıza- değerlendirmesini yapıyor.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sorun, açıklayın. Bize daha önce aynısını yaptınız ya.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Toplumsal infial başta olmak üzere, belki ceza taleplerinin yoğunluğuna göre -bilemiyorum- bunları değerlendirip aynı fezlekede birden fazla vekil olmasına rağmen Komisyon kendi kriteriyle bir değerlendirme yapıyor; bunu bilgilerinize sunmak istiyorum Başkanım.
Teşekkür ediyorum.