| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 04.01.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Dün Sayın Cumhurbaşkanı tarafından emekli ve memurlar için yüzde 25 oranında bir zam yapılacağı açıklanmıştı. Aslında zam değil tabii; zam, toplu sözleşmede alınan karar gereği yüzde 8. Bir kısmı yani 7,8'lik kısmı enflasyon farkı, dünkü açıklamada da 8,52 civarında bir refah payını Sayın Cumhurbaşkanı emekli ve memurlara layık gördü ve açıkladı ama akşam sosyal medyada çok ciddi tepkiler oluştu; işte "Al zammını başına çal." filan gibi çok ciddi tepkiler oluştu, her ne kadar alkışlayan sendikalar olsa da tepkiler de oluştu. Ve bugün Sayın Cumhurbaşkanı yüzde 5'lik bir artışla zammı yüzde 30'a çıkarmış -zam demiyorum tabii, toplam rakamı söylüyorum- 3.500 TL olan en düşük emekli maaşına da 5.500 TL'yle yüzde 57'lik bir artış sağlanmış.
Değerli milletvekilleri, bakın, böyle torbadan tombala çeker gibi zam olmaz; dayanağınız nedir? Dün Sayın Cumhurbaşkanı o refah payını yani 8,52 oranında tespit ettiği refah payını neye göre tespit etti ya? Hangi ekonomik gerekçelerle yüzde 8,52 bugün 13,52'ye çıktı? Memurlar ve memur emeklileri için, BAĞ-KUR ve SSK emeklileri için 14,52 oranında oldu refah payı, sadece ondan bahsediyorum. Bunun bir bilimsel yöntemi olmalı. Şimdi, Engin Altay Bey TÜİK'le ilgili burada birçok şey söyledi. Tabii, TÜİK inandırıcılığını kaybetti, ben aynı cümleleri kullanarak bir davaya konu olmak da istemiyorum, inandırıcılığını kaybettiğini herkes biliyor; onu tartışmaya gerek yok, TÜİK'i tartışmıyoruz ama hangi bilimsel yöntemle bu refah payı tespit edildi?
Bakın, ben size bazı rakamlar okuyacağım: 8.500 TL asgari ücret tespit edildi, hayırlı uğurlu olsun, çok daha fazla olmasını İYİ Parti olarak arzu ederdik. Ki 9.600 TL teklif edildi, Genel Başkanımız en düşük emekli maaşının da 8.500 TL'ye yani asgari ücret seviyesine çıkarılmasını ısrarla savunuyor ve bugün de grup toplantımızda ifade etti; nasip olursa yapacağız.
Bakın, asgari ücretle oranladığımızda -asgari ücreti bir ölçü olarak alıyorum burada, artış fazladır anlamında söylemiyorum- 2015 yılında -güzel bir araştırma yapılmış bakın- bir öğretmen asgari ücretin 3 katını alıyordu, ortalama memur maaşı asgari ücretin 2,2 katıydı, bir profesör maaşı asgari ücretin 6,4 katıydı. Şimdi, ortalama memur maaşı -bugün itibarıyla söylüyorum- asgari ücret seviyesindedir; ortalama memur maaşı 8.800 TL.
Şimdi, biz bir zam yaparken ortaya rakamları koyacağız. Genelde, 2018 yılından bu yana çok ciddi kayıplar meydana geldi, pandemi döneminden bu yana ele aldığımızda kayıplar çok daha fazla arttı yani bunları rakam rakam söylemeye gerek yok, bunu herkes biliyor; emeklilerimiz biliyor, memurlarımız biliyor, işçilerimiz biliyor, bunları tek tek saymayacağım. Bu rakamları ortaya koyarız ve deriz ki: "Kardeşim, memurumuzun kaybı bu yıllar içerisinde şu kadar, şu kadar zam yapıyoruz." Siz asgari ücreti yüzde 54,66 oranında, devletin alacaklarını yüzde 122,93 oranında artırırken memura dönüp de "Ben sana yüzde 30 veriyorum." "En düşük emekli maaşını da 2 bin TL artırarak 5.500 TL yapıyorum." diyemezsiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Yüzde 5 artışı olumlu buluyoruz, amenna ama yeterli mi? Hayır. Buradan şunu yapmamız lazım en azından... Bu rakam kurtarmaz, kurtarmayacaktır çünkü 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı TÜRK-İŞ'in açıklamasına göre 25.365 lira, 25 bin. Siz memura yüzde 5 verdiğinizde ortalama memur maaşında 400-450 TL'lik bir artış meydana getiriyorsunuz. Bu yeter mi? Yetmez. Şunu yapalım: Bütün emeklilere ve bütün memurlara artı 2 bin TL seyyanen zam yapalım, bunu bekliyoruz, bunu sendikalar da dile getirsin. 2.000-2.500 TL civarında bütün memur ve emeklilere seyyanen zam yapılması gerekir diyorum, saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)