GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Parlamentonun kuralları olan bir yer olduğuna ama kuralsızlığın sonucunda hoş olmayan hadiselerin yaşandığına, İYİ Parti Grubunun protestosuna ve beşinci turdaki bütçe görüşmelerinde yaşananlara ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:6
Birleşim:35
Tarih:11.12.2022

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Böyle bir işlem olmaması lazım ama gelenek hâline geldi maalesef. Özel gündemle yapılan toplantılarda her ne hikmetse Grup Başkan Vekilleri sürekli söz alma ihtiyacını hissediyorlar. Parlamento, konuşulan bir yer, doğru ama kuralları da olan bir yer. Maalesef, kuralsızlığın sonucunda ortaya çıkan hoş olmayan hadiseler yaşıyoruz.

Bugün bakıyorum, İYİ Parti sıraları boş. "Niye boş?" diye soruyoruz. Açıklama yapıyorlar, diyorlar ki: "Salı günü yaşanan hadiseden dolayı Bursa Milletvekili Zafer Işık'a AK PARTİ gereğini yapana kadar biz burayı protesto edeceğiz." Gereği olarak ne yapacağız? Sizin Başkanlığınız döneminde ilk defa yapılan bir iş, İç Tüzük'e aykırı, kurallarda olmayan, hukuk normlarına aykırı bir işlem, sadece görüntülerden ve şahitlerin ifadesine göre yapılan bir işlem.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Hangi norma uyduğunuz var ya! Yasa çıkarırken kural var mı ki? Kuralsızlıktan falan, neden bahsediyorsun?

BAŞKAN - Buyurun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Buradan çekilen bir görüntüyle ve şahitlerle... Yine, o gün Özgür Özel konuşuyor, alıyor, diyor ki: "Bütçe görüşmelerini yapıyoruz, AK PARTİ sıralarında 4 kişi..." Sonra görüşmesine devam ederken "8 olmuşsunuz." diyor. Grup Başkan Vekilimiz orada oturuyor, siz konuşmacıyı çağırıyorsunuz -bugün de konuşacak Ümit Beyaz- gelir gelmez "Sen zaten boş konuşuyorsun." diyor bizim sıralara. Siz 3 kere diyorsunuz ki: "Sayın Beyaz, lütfen, Genel Kurula hitap ediniz." Grup Başkan Vekilimiz Bülent Turan, oradan diyor ki: "Sayın Milletvekilim, kürsüdesiniz, konuşunuz." Ha bire atışıyorlar. Siz 3 kere konuşmaya davet ediyorsunuz, bakıyorsunuz ki Milletvekilinin niyeti konuşmak değil, sataşmak ve Genel Kurulu kapatıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sonra bir bakıyoruz görüntülere, İYİ Partiden milletvekillerinin hepsi burada. Biz neredeyiz? Bakın, Sayın Özgür Özel'in ifadesine göre ya 4'üz, ya 8'iz. Görüntülerden sayıyorum, o çekilen fotoğraflarda 36 tane milletvekili var; bunlardan 6 tanesi AK PARTİ'li, 1'i Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Levent Bülbül, birkaç tane de Cumhuriyet Halk Partili milletvekili arkadaş var, hepsi İYİ Partili. Ya, Allah aşkına, bizim kürsümüze saldırıyorsunuz, milletvekillerini tehdit ediyorsunuz, "Döveceğim." diyorsunuz...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Öyle bir şey yok.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - ...gözlüğünüzü masanın üstüne bırakıyorsunuz.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Öyle bir şey olmadı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sen nereden yalancı şahitlik yapıyorsun? Nereden yalancı şahitlik yapıyorsun?

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Doğru söylemiyorsun.

BAŞKAN - Devam edin Sayın Elitaş.

Arkadaşlar... Dinleyelim lütfen.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Gözlüğü masanın üstüne bırakıyorsunuz, "Seni döveceğim." diye geliyorsunuz ve milletvekilini linç etmeye kalkıyorsunuz...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Sakin sakin kürsüye geldi.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - ...ama şu anda da bir siyasi linçle karşı karşıyayız. (CHP sıralarından gürültüler) İtibar suikastıyla karşı karşıyayız.

Biz o gün, Hüseyin Bey'i severim, iyi bir arkadaşımız, tanıdığımız dostlarımız da var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) - Kim, "Döveceğim." diyen kim? Anlayamadık...

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Kendisini ziyarete gittik. Bu bir nezaket ziyareti değildi, samimiyet ziyaretiydi ama orada İYİ Partili milletvekilleri bana ne diyorlar: "Bak Başkanım, o adam Parlamentoya girmesin." Ne demek girmesin? Ne olur? "Eğer Parlamentoya girerse biz ona haddini bildiririz."

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Parmak sallayarak, parmak sallayarak.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ya, Allah aşkına, bir gerilimden ortaya çıkan bir hadisenin sonuçlarına bakmadan bizim milletvekillerimizi linç edenler, o gün bana parmak sallayarak "O milletvekiline haddini bildiririz." diyenlere ne diyorlar acaba?

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Özür dileyemez mi ya!

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bir eksiği var.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi, soruyorum: İYİ Parti Grubu eğer burada kendi arkadaşlarına karşı grup olarak bir bireysel hareketi ortaya koyuyorlarsa eyvallah ama bunu Genel Başkanlarının talimatıyla yapıyorlarsa, hani diyorlar ya "Tek adam, tek adam."

İSMET YILMAZ (Sivas) - İradelerini bir kişiye teslim eden...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ya, hakikaten iradelerini bir kişiye teslim eden İYİ Parti Grubuyla karşı karşıyayız. (CHP sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Son sözünüzü alayım Sayın Elitaş.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Burada "hanımağa" talimat veriyor "Çıkın dışarı." diyor. Ben buradan Sayın Akşener'e sesleniyorum, diyorum ki milletvekili arkadaşlarımızı zor durumda bırakmayın. Hüseyin Örs'ü tanırım, gelsin buraya, doğrusunu anlatsın, bizim Bursa Milletvekilimizin linç edilmesine meydan vermesin.

İSMET TOKDEMİR (Hatay) - Dışarıda, burada değiller.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Dün yaşanan hadiseler. Ya, Allah aşkına bir kadın, kadın şiddetiyle karşı karşıya kaldı burada. Siz ön sıralara getiriyorsunuz, kadınları koyuyorsunuz, kadın bir Bakana karşı şiddet uygulattırıyorsunuz. Grup Başkan Vekilleri niye arkada, üçü de erkek? Ama kadınları buraya koyarak kadına karşı şiddet uygulattırıyorsunuz. Bu, yanlış bir şeydir.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Talimat almıyorlar bizden.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Elitaş, kadınların işine karışma.

BAŞKAN - Sayın Tarhan, lütfen dinleyelim.

Buyurun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bakın, İçişleri Bakanı konuşurken buradan materyaller fırlatıyorsunuz.

MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) - Kendisi çantayla geldi.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Kendi de getirdi materyal.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Kendisi üç çanta getirmişti.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - İç Tüzük'ün 163'üncü maddesi net. Burada materyal getirilmez denmesine rağmen, materyal getiriliyor ve burada pankart açılıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bakanına yakıştı mı o hareketler?

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Milletvekili de çantasını taşıdı.

BAŞKAN - Buyurun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bugün, Bakana yapılanı, materyal atılmasını şiddetle kınıyorum.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bakanının yaptığına hiçbir şey demiyorsun! Kendi Bakanını da kına.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Burada da her şeyin sorumlusu bizi tutarak... Dünkü yaşanan hadiselerin sebebi budur...

ORHAN SÜMER (Adana) - Sayın Elitaş, dün Sağlık Bakanı da vardı, kimse Sağlık Bakanına çıt çıkarmadı ya; geldi, anlattı, gitti.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bırakın, Allah aşkına. Ne yaptığınızı millet biliyor, ne yaptığınızı millet görüyor. Allah göstermesin, iktidar olsanız şurada muhalefeti kanda boğarsınız siz.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Yine mağdur oldunuz! Bravo, her şartta mağdur oluyorsunuz!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Teşekkür ediyorum. [AK PARTİ sıralarından alkışlar; CHP sıralarından "Bravo(!)" sesleri, alkışlar(!)]