| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 06.03.2013 |
İLKNUR DENİZLİ (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 426 sıra sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı'nın birinci bölümü üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlarım.
Oldukça hareketli ama geleceğe umutla ve güvenle bakmamız için de pek çok gelişmenin yaşandığı bir 2012 yılı geçirdik. 2010 ve 2011 yıllarında dünya rekorları kıran büyüme oranlarıyla ülkemizi büyüme oranında üst sıralara taşıdık. Büyümenin olası sorunlarını daha ortaya çıkmadan öngörerek 2012'yi daha mütevazi bir büyüme oranıyla ama buna karşılık kontrollü bir soğutma dönemi olarak geçirdik. Etrafımız başta Avrupa Birliği olmak üzere ekonomik açıdan yangın yerine dönmüşken Türkiye Cumhuriyeti dünyada ekonomik olarak zor duruma düşen ülkelere yönelik kurtarma planlarına mali destek verecek duruma geldi. Bu başarıda emeği geçenlere, Hükûmetimize ve Meclisimize teşekkür ediyoruz. Ancak, 2023 hedefi koyan hatta ara revizyonlarla Türkiye'ye 2071 vizyonu koyan Hükûmetimiz, ekonominin her alanında sadece bugünü ya da yakın geleceği planlamıyor, uzak geleceğe dair öngörülerde bulunuyor ve yapısal reformları hayata geçiriyor. Ekonomik dengeleri etkileyecek, makro ve mikro etkileri olan ve gerekli tedbirler alınmadığında yıkıcı sonuçları olabilecek enerji politikamızla ilgili olarak da son derece önemli kararlar alınıyor, tedbirler uygulamaya koyuluyor. Gerekli yasal düzenlemeleri Meclisimizin desteğiyle hayata geçiriyoruz. Türkiye büyüyen, gelişen, kalkınan bir ülke. Büyümenin, gelişmenin ve kalkınmanın ekonomik karşılıklarının farklı olduğunu bilerek kullanıyorum çünkü Türkiye üçünü de yapıyor; hem büyüyor hem gelişiyor hem kalkınıyor. Bunu yaparken enerji temini ve güvenliğini sağlamak en önemli görevlerimizden biri çünkü enerji, hem temini hem de maliyeti açısından sadece ekonomik bir ürün değil; dünya olarak pek çok savaş, kan, gözyaşı, enerji, enerjinin gelecekteki sahibi ve bunları kimin kontrol edeceğiyle ilgili.
Yapılan hesaplamalar dünya enerji talebinin 2035 yılında bugüne kıyasla yüzde 40 artacağını ve 20 milyar ton eş değer petrole yaklaşacağını söylüyor. Bizim gibi yeterli petrol ve doğal gaz kaynakları olmayan ülkelerin enerji alanında daha dikkatli olmaları gerekiyor, politikalarını daha dikkatli belirlemeleri, stratejilerini sürekli kontrol etmeleri. Bu alanda hükûmetlere büyük sorumluluklar düşüyor çünkü enerji arzını ve güvenliğini sürekli tutmak gibi bir görevi başarıyla yönetmeleri gerekiyor. Bu da kolay bir iş değil. Bu zorlu süreçte hem anlık reflekslerimizin hem de uzun soluklu politikalarımızın doğru olması gerekiyor.
Türkiye, enerji talebi her yıl yüzde 6,5 ila 7,5 seviyesinde artan bir ülke. Talep artışında Çin'den sonra 2'nciyiz. Ancak, üretimimizin de arttığını gösteren en temel rakamlardan biri de enerji ihtiyacımız. 2023 yılında 450-500 milyar kilovatsaate ulaşması bekleniyor tüketimimizin. Bu talebi karşılamak için her yıl 4-5 bin megavat yatırıma ihtiyaç var.
Bir başka gerçek de olağanca açıklığıyla karşımızda: Tükettiğimiz enerjiyi büyük oranlarda ithal eden bir ülkeyiz. Cari açıktaki en önemli kalemimiz enerji ithalatımız. Ancak, enerji politikamızın prensipleriyle, yerli ve yenilenebilir enerji portföyümüze yeni öncelikler kazandırmayla, kamu ve özel sektörü birlikte kullanmayla ve enerjideki verimliliği ortaya koymak gibi çok temel prensiplerimizle enerji politikamızı yönlendirmeye, doğru kararlar almaya gayret ediyoruz. Bu politikalar çerçevesinde bugün çıkacak kanun, elektrik piyasasındaki değişen ihtiyaçları karşılayacak, uygulamadaki sıkıntıları ortadan kaldıracaktır.
Kanunumuzun hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)