| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 06.03.2013 |
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı'nın 1birinci bölümü üzerine şahsım adına söz aldım. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Tasarının birinci bölümü, amaç, kapsam, tanımlar, piyasanın faaliyetleri, lisans esasları, ön lisans esaslarını kapsıyor. Şimdi, bu kanunun görüşülmesi esnasında özellikle ifade etmek istediğim bir husus, bu kanun görüşülürken üyelerin yeterince istifade etmesi, bilgi edinmesinde, yararlanmasında engelleme oldu. Komisyon Başkanının tutumunda gerçekten sıkıntı vardı, onu özellikle bir ifade etmek istiyorum.
Çünkü bunun bir alt komisyona gitmesini biz arzu ettik. Niçin arzu ettik? Dışarıdan gelen bilgilere baktığımız zaman bu kanunun daha iyi yapılandırılabilmesini ne yaptık? Düşündüğümüz için bunu söyledik. Fakat bize, çok sıradan bir gerekçeyle, daha önce benzeri alt komisyonların kurulmasında bu sistemin işlemediğini? Hatta o alt komisyona giren arkadaşların -ifadeyi kullanmak istemiyorum ama- bu işi önce benimseyip sonra benimsemedikleri gibi son derece isnatsız ifadelerle bunun reddedildiğini gördük. Hâlbuki, daha önce aynı komisyon çalışmaları esnasında, gayet açık ve net söylüyorum -Mehmet Bey vardı elektronik ticaretle ilgili kanun tasarısında- çok yararlı nelerin olduğunu gördük? Çalışmaların olduğunu gördük.
Şimdi, dolayısıyla, çok net ve açık, anlaşılabilecek hususları ihtiva edecek bir çalışmanın olması, maalesef, Komisyon Başkanınca engellendi. Bunu açık ve net bir şekilde söylemek istiyorum. Bu, tutanaklarda da var. Aslında kanun yapım sürecinde, gerçekten hem Hükûmetin hem AKP Grubunun hem de komisyonlardaki AKP ağırlıklı yönetimlerin bu işi büyük sıkıntıya soktuğunu görüyoruz. Bunu niçin söylüyorum? Daha önceki komisyonlarda da, bu komisyonlarda da çok net bir şekilde şunu görüyorum: Mutlaka bizim söylediğimiz gelsin, bunu geçirmek zorundayız; herkes buna katılmak zorunda. Böyle bir şeyin düşünülmesi mümkün değil. Bunu niçin söylüyorum? Bunu söylememin sebebi şu: Şayet biz buna katkı koyamayacaksak, biz bunun düzenlenmesinde doğru bildiklerimizi söyleyemeyeceksek, biz bunları sizinle paylaşamayacaksak o zaman bir anlamı yok. Sırf bize karşı çıkma pahasına, Odalar Birliğinden gelen metnin muhtevasının iyi olmadığı veyahut diğer kuruluşların birtakım getirdiklerinin kabul edilemeyeceği gibi ifadelerin yer aldığını görüyoruz. Bütün tutanakları yanıma aldım. Şunu da hiç yapmak istemiyorum: Bu akşam burada, Komisyonda yapılan, görüşmeler esnasında yapılan tutumu ifade edip buradaki görüşmelerde yanlış anlaşılmayı da ne yapmak istemiyorum? Bozmak istemiyorum. Fakat, özellikle ifade etmek istediğim bir şey var: Hükûmet de Komisyon da buna yeterince ne yapmadı? İlgi göstermedi. Sayın Bakan yurt dışı gezilerine, Sayın Bakan enerji tasarrufuyla ilgili reklamasyona yönelik projelere daha çok ağırlık verdi ve Komisyonda -gerçekten şunu ifade etmek istiyorum- gereken önem verilmedi. Dolayısıyla, Hükûmet, Komisyon ne derse desin, Türkiye Büyük Millet Meclisi ne derse desin, milletvekilleri ne derse desin yeter ki bu kanun geçsin, bu yöntemle ne yapmaya çalıştı? Bu kanunu geçirmeye çalıştı.
Burada ifade etmek istediğim bir şey var. Bakın, bu, 49 madde geçici maddelerle beraber. Burada verilen önerge sayısı 150'yi bulur belki de, 100'ün üzerinde. Ben bilmiyorum çünkü biraz önce Komisyondaki arkadaşlara da yetkililere de sordum, onlar da bilmediklerini ifade ettiler. Şimdi, 50 maddelik bir tasarıya 150 tane önerge geliyorsa o zaman alt komisyonun demek ki önemi vardı veya Hükûmet bu işi tasarı hâline getirirken gayriciddi getirdi. Şimdi, böyle baktığınız zaman Hükûmetin bu tür işleri ciddiye almadığını ne yapıyoruz? Rahatlıkla görüyoruz.
Bundan sonra diğer görüşmelerimde detaylı olarak düşüncelerimi açıklamaya devam edeceğim.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum Sayın Başkanım. (MHP sıralarından alkışlar)