| Konu: | 24 Kasım Öğretmenler Günü'ne ve İstanbul Milletvekili Engin Altay'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 24.11.2022 |
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tabii, öğretmenlik mesleği bence meslekten öte, bir yaşam tarzı diye düşünüyorum. Yani her birimizin hayatındaki öğretmenlerimize baktığımda aslında hayatı öğrendiğimiz insanlar. Böyle bakınca, doğrusu, insan biraz daha çocukluğuna giderek daha masumane bir konuşma yapma ihtiyacını duyuyor ve ben çok severek öğrencileri olduğum birkaç öğretmenimin adını buradan anmak istiyorum: Şerife Borçin, ilkokul öğretmenim, kendisinden kelimeleri sevmeyi öğrendim; Nurettin Uçak, sosyal bilgiler öğretmenim, kendisinden tarihi ve sosyolojiyi öğrendim; Tomris Özgün, tanıdığım en mükemmel edebiyat öğretmeniydi, kitapları sevmeyi öğrendim; Meral Altınok, matematik öğretmenimizdi ve matematiği sevmeyi, hayatın aslında bir matematik olduğunu kendisinden öğrendim. Öğretmenler Günü'nde onların, kendi annemin, babamın ve burada da meslektaşlarımız, milletvekili arkadaşlarımız arasında da öğretmenlerimiz var, onların da Öğretmenler Günü'nü öncelikle tebrik ediyorum.
Tabii ki tüm diğer konuşmacı arkadaşlarımız da ifade ettiler, bugün şehit öğretmenlerimizden bahsetmemek mümkün değil. Bazı öğretmenlerimiz simge bu manada. Batman'da 23 yaşında şehit olan Şenay Aybüke, Tunceli'de 24 yaşında şehit olan Necmettin Yılmaz, Beyoğlu'nda, daha çok yeni, 15 yaşında evladı Yağmur'la beraber şehit olan Arzu Özsoy, hemen arkasından, Karkamış'ta füzelerle şehit olan Ayşenur Alkan öğretmenlerimiz; onların nezdinde bütün şehit öğretmenlerimizi rahmetle yâd ediyorum, ailelerine tekrar başsağlığı diliyorum.
Tabii, bununla beraber, Millî Eğitim Bakanlığımızın verilerinden birkaç tanesini de sizlerle paylaşmak istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Çok kısa, tamamlayacağım Sayın Başkanım.
2000'li yılların başında Türkiye'de 500 bin öğretmenimiz vardı, bugün özel okullarda da görev yapan öğretmenlerimizle bu sayı 1 milyon 200 bine ulaşmış durumda yani nereden bakarsak bakalım yüzde 140 oranında bir artış var. Sevindirici olan, yüzde 59'unu kadınlar oluşturuyor. Kadın öğretmenler Türkiye'de çok etkili insanlarımızın yetişmesinde, özellikle ilkokul çağında kadın öğretmenlerin faydası tartışılmaz. Aynı zamanda, öğretmen başına düşen öğrenci sayısında çok ciddi bir ilerleme var ve OECD oranlarıyla bire bir aynı, bu manada okullarımızın sayısının artması, kalitesinin artması çok önemli bir gelişmeye sebebiyet verdi. Özellikle, son yıllarda okul öncesi eğitimin ne kadar önemli olduğu anlaşıldığı için okul öncesi eğitime ayrıca bir önem arz ediliyor, bir imkân açılıyor ve son atanan öğretmenlerimizden, 20 bin öğretmenden 7.500'ü okul öncesi eğitimle ilgili öğretmenlerimiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Son cümlem...
BAŞKAN - Buyurun.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bu arada, tabii, özel eğitimle alakalı, özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklarımız için de son dönemde atanan öğretmenlerimizin, böyle özel nitelikli eğitime ihtiyaç duyan çocuklarımız için de son derece anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Ben de buradan tekrar öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum. Sayın arkadaşlarımızın söylediği gibi onlar için ne yapsak azdır.
Yoklama mı isteyeceğiz? Bir şey mi var? Pardon, öyle bir şey hissettim de.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Yok, sizinle ilgili değil, tamamen başka.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Ayağa kalkınca; tamam, refleks diyelim.
Velhasılıkelam tüm öğretmenlerimiz için her şeyin daha iyisini yapmak bizim için çok daha önemli. Ben eminim, Sayın Cumhurbaşkanımız misafirlerini davet ettiği gün de otobüsle, taksiyle değil, kendisi Külliye'ye götürmüştür, öyle yapmıştır, davetine icabet eden öğretmenlerine, öğretmenlerimize tüm öğretmenlerimiz adına, Külliye'ye kadar da arkadaşlarımız gelmişlerdir.
Teşekkür ederim.