| Konu: | 17 Kasım Azerbaycan Millî Diriliş Günü'ne, 15 Kasım Filistin devletinin kuruluşunun 34'üncü yıl dönümüne, Sezai Karakoç'un vefatının yıl dönümüne, Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş ve İstanbul Milletvekili Engin Altay'ın yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 16.11.2022 |
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
17 Kasım Azerbaycanlı kardeşlerimizin millî kurtuluş mücadelesinin başlangıcıdır, 17 Kasım Azerbaycan Millî Diriliş Günü'dür. Otuz dört yıl önce millî diriliş ve kurtuluş için haykıran can Azerbaycan, o günkü inançla, otuz yıl işgal altında kalan topraklarını cesur ve onurlu duruşuyla, mücadelesiyle kurtarmıştır. Kardeş can Azerbaycan'ın Millî Diriliş Günü'nü kutluyor; yaşasın Azerbaycan, yaşasın Karabağ diyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 15 Kasım Filistin Devleti'nin kuruluşunun 34'üncü yıl dönümü. Tek istekleri, kendi topraklarında özgürce yaşamak olan Filistin halkı, defalarca uluslararası hukuku çiğneyen İsrail'in zulümlerine karşı, ambargolara karşı dik duruşunu devam ettiriyor. Filistin mücadelesinde şehit olan kardeşlerimizi rahmetle anıyor, bir an önce Filistin topraklarında huzurun, barışın tesis edilmesini gönülden diliyoruz. Türkiye halkı olarak haklı davasında Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; diriliş şairimiz Sezai Karakoç, sadece fikirleriyle, düşünceleriyle gönül dünyamızı aydınlatmadı; duruşuyla, mücadelesiyle, vefasıyla geride çok büyük bir miras bıraktı. "Sevgili/En sevgili/Ey sevgili/Uzatma dünya sürgünümü benim." diyen üstat Sezai Karakoç dünya sürgününü bitirip en sevgiliye kavuştu. "Giden gidecek yer buluyor da/Kalan kime sığınsın?" "Seni yok sayacaklar, sen daha çok var olacaksın." diyen büyük mütefekkir Sezai Karakoç'u vefatının yıl dönümünde rahmetle minnetle yâd ediyoruz.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Yeter ya, şiiri güzel okuyamadın, kabul et.
İSMAİL KONCUK (Adana) - Şiiri mahvettin Başkan.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Şiiri bir daha oku bence.
BAŞKAN - Ruhunu yansıttı efendim.(CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Buyurunuz efendim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, Sayın Altay isterdik ki diriliş şairi, büyük üstat Sezai Karakoç'u ansın, sonra bize sataşsın.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Rahmetle ve minnetle anıyorum efendim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Kendisinden bu inceliği bekleriz, anmasını isteriz.(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Rahmetli Karakoç, seksen yıl bu ülkede çok kıymetli hatıralar bıraktı; büyük mütefekkir, büyük yazar, büyük şairdi, diriliş yürüyüşünün öncüsüydü. İsteriz ki tüm siyasi partilerimiz omuz versin.
Tabii, Sayın Altay'ın bu takılmasına sataşmadan ben de takılma hakkımı kullanacağım. Şöyle...
BAŞKAN - Hangi maddeye göre efendim, bana soruyorsunuz ya?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, bu İç Tüzük hep bize gelince mi aklınıza geliyor?
Şöyle: Dün çok uzun tartıştık İstiklal Caddesi'ndeki menfur saldırıyı. O yüzden, ben tekrar ne HDP'nin söylemine ne CHP'nin söylemine cevap vermek istemiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Fakat Sayın Altay gibi tecrübeli bir siyasinin ısrarla "Açıklama yapıldı ama kafalar çok karıştı." tarzı yaklaşımını şaşkınlıkla takip ettim. Karışmaya ne meraklı kafanız var diyorum. Ortada bir gerçek var; ilk defa değil, bu terör örgütünün sayısız eylemi olmuş. Terör örgütünün adını anmaya hiç hazır bir hâliniz yok -sizin için demiyorum, genel olarak söylüyorum- sürekli bir "Patlama, patlama..." Dün dediğim, sanki tüp patlamasıymış gibi meseleye yaklaşılıyor, kafalar karışıkmış gibi yaklaşılıyor. Arkadaş, önümüzde dağ gibi duran bir terör meselesi var ama daha büyük bir dağ gibi, bu devletin kararlı duruşu, yürüyüşü var. Biz güvenlik güçlerimizin çok kısa süre içerisinde tüm adımları atıp olayın faillerini, faillerine yol verenleri yakalamasından gurur duyuyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Tabii ki hiç olmasaydı; tabii ki canlarımız, tabii ki masumlarımız bu konuda bedel ödemeseydi fakat yok efendim "Bant niye daraltılmış?" Biz bunları dün tartıştık Sayın Altay.
Ben bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak terör eyleminden sonra teröristleri sevindirecek şekilde parçalanmış cesetler görmek istemiyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Onu göstermeyin canım, kim demiş "Gösterilsin." Ne alakası var?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Eskişehir'de gördünüz "Bombalama olacak, sokağa çıkın." "tweet"leri atıldı. Atatürk fotoğraflı FETÖ'cü hesapların piyasaya nasıl sayısız yanlış bilgi, dezenformasyon ortaya koyduğunu gördünüz. Devlet, tüm dünyanın yaptığı gibi soğuk akılla davranmış, kısa sürede bu işe el koymuş ama bunun yanında internet devam etmiş, haberler devam etmiş, gazeteler devam etmiş.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok ya! Nerede devam etmiş Allah'ını seversen.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Hangi haberi alamadınız Allah aşkına? Soruyorum, Sayın Altay, hangi haberi alamadınız da bu eleştiriyi yapıyorsunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bana soru sormayın.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Alamadık, alamadık.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Alamadık.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Senin VPN'nin var herhâlde, senin VPN'nin var galiba.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Siz, Altay mısınız ya?
Bakınız değerli arkadaşlar, altını çiziyorum, bant daraltması geçici olarak, tedbir olarak düşünülen bir idare işlemdir, mahkemenin kararıdır aynı zamanda. Diyorum ki hangi haberi alamadınız ya? O yüzden bunun haksız ve yersiz bir itham olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca, insafınıza sığınarak sormak istiyorum: 11 Eylül'de Amerika'da binlerce kişi öldü terör saldırısından sonra; yirmi yıl geçti, bir tek ceset fotoğrafı gördük mü?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, bina yıkıldı, çöktü, hepsi içinde kaldı.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Fransa'da, daha birkaç sene önce büyük bir terör eylemi oldu, bir sürü insan öldü. Terör eyleminden sonra bir tek Fransız'ın öldürüldüğünü gördük mü? Lütfen, daha soğuk akılla, daha sakin, tüm Türkiye'ye yakışan bir muhalefet talebimizi yenileyerek söylüyorum...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Biz "Cesetleri sergileyin." demiyoruz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ya, ben, CHP'ye konuşuyorum; siz, avukatı mısınız Allah aşkına?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ben, muhalefet olarak...
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bir susar mısınız?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ben de itiraz ediyorum çünkü.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Tüm konuşmalarım CHP'yedir Sayın Başkan.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ne alakası var ya!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne alakası var?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ama konuşacağım izin vermiyorsunuz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ben de bu konuyu konuştum.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, ben, Sayın HDP Grup Başkan Vekilinin söylediği tüm iddiaları reddediyorum ama ağzımı açmadım.
MURAT ÇEPNİ (İzmir) - O zaman biz seni dikkate almayalım mı?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - İçişleri Bakanımıza laf attı, devleti itham etti hatta "Sınır dışı operasyona hazırlık mı yapılıyor gibi?" vahim bir iddia ortaya koydu. Kaldı ki bu ülke, Meclisten aldığı tezkereyle -sınır içi, dışı- terörün olduğu her yere operasyon yapar, size ne Allah aşkına bundan! Niye karışıyorsunuz ya? Bakın, bu ülkede, hep söylüyorum, en uç fikirleri söyleyeceksiniz, alt perdeden sakince, nezaketle cevap verince hemen karışacaksınız; yapmayın bunu, yapmayın ne olur.
Ben, Sayın Altay'ın bir tespitine eleştiri getiriyorum, diyorum ki: Bant daraltılması meselesi dediğiniz gibi değil. Bant daraltılması meselesi tüm dünyanın uyguladığı, kötü örneklerin, kötü fotoğrafların, ülkeyi ayağa kaldıracak ağır ithamların, toplumumuzun bazı sosyal kesimlerini itham eden yaklaşımların, Allah korusun, mahalleyi yakacak iddiası olan sosyal paylaşımların durdurulmasına yönelik bir adımdır. Tüm dünya bunu yapıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - CHP gibi çok köklü bir partiden de buna anlayış bekleriz, saygı bekleriz. Ha, bu, üç gün sürse, beş gün sürse beraber karşı çıkalım ama olayın sıcak olduğu zamanda geçici olarak alınan bir tedbirdir. Kaldı ki internetin yasaklanması değil, sosyal medyanın bazı adreslerinin yasaklanması söz konusudur, yavaşlatılması. Aynı şekilde televizyon, gazete, hepsi vardı zaten. Hangi haberi alamadık terörle ilgili, hangi bilgiyi alamadık?
O yüzden bir daha söylüyorum Sayın Başkanım: Makamlar gelir geçer, siyasi görevler bugün var, yarın yok ama bu ülkenin vatandaşıyız; 85 milyonun kardeşliğine, beraberliğine halel getiren adımlar, tavırlar hiçbirimize yakışmaz Sayın Başkan.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)