| Konu: | Tip 1 diyabet hastası çocuklara, İstanbul Taksim İstiklal Caddesi'nde meydana gelen hain terör saldırısına, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 39'uncu yıl dönümüne, Ahıska Türkleri sürgününün 78'inci yıl dönümüne, Sezai Karakoç'un vefatının seneidevriyesine, İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç'un yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 15.11.2022 |
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Önce son cümleyle başlayayım: Sayın Başkanın ifade etmiş olduğu hastalığa ilişkin, usule ilişkin talepleri konuşuruz, görüşürüz; varsa karşılıklı düşen bir mesele bunu müzakere ederiz.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Çok teşekkür ederiz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; pazar günü İstanbul Taksim İstiklal Caddesi'nde meydana gelen hain terör saldırısı sonucu hepimiz sarsıldık. Devletimiz tüm birimleriyle yoğun çalışmasıyla PKK-PYD terör örgütünün yapmış olduğu bu menfur terörist saldırının iş birlikçilerini, teröristi yakalama imkânı buldular. Terörün tüm insanlığın ortak düşmanı olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Türkiye tüm dünyaya örnek terörle mücadele sürecine kaldığı yerden daha yoğun devam edecektir. Saldırı sonucu şehit olan tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletimizin, yavru vatanımızın kuruluşunun 39'uncu yıl dönümü. Kıbrıs bize tarihin emaneti, Kıbrıs bize Hala Sultan'ın emaneti; kırmızı çizgimiz. Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını korumakta sonuna kadar kararlıyız. Bu vesileyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş'ı, Doktor Fazıl Küçük'ü, tüm Kıbrıs gazisi ve şehitlerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün tarihe kara bir sayfa olarak geçen Ahıska Türkleri sürgününün 78'inci yıl dönümüydü. 17 bin Ahıska Türkümüzün hayatını kaybettiği sürgünün acısı hâlen gönüllerimizde tazeliğini koruyor. Vatan hasretiyle kavrularak yaşamını yitiren tüm Ahıska Türkü kardeşlerimizi rahmetle, duayla anıyoruz. Yaşanılan acıları asla unutmayacağımızı ifade ediyor, acılarını yürekten paylaşıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün, edebiyat dünyamızın önemli isimlerinden Sezai Karakoç'un vefatının seneidevriyesiydi. Karakoç, hayatıyla, düşünceleriyle, eserleriyle, duruşuyla geride büyük bir miras bıraktı. "Geldik, çağı gördük ve ürperdik. Hayat anlamını yitirmeye başladığı zaman hayatın ölümü başlamış demektir." diyen diriliş şairi üstat Sezai Karakoç'u rahmetle ve özlemle yâd ediyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hep ifade etmek istiyorum: Grup Başkan Vekillerimizin söz alması, günün anlam ve önemine ilişkin bir imkândır. Siyasi polemikten uzak olmak gerekir diye ifade ediyorum ancak son konuşma bize kalınca ister istemez polemiklere kapı açılmış oluyor, imkân verilmiş oluyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Keşke bunlara gerek kalmasa ama söylemek durumundayım: Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bakınız, 2 Grup Başkan Vekilimiz de İçişleri Bakanımızı hedef aldılar. Bugün terör gündemde, yüreğimizde acı var; terörden daha çok İçişleri Bakanını, devletin kurumlarını konuşmanın Meclisin mehabetine uygun olmadığı kanaatindeyim. Bunları konuşuruz, tartışırız ama daha canlarımızı kaldırmadan bu ağır siyasi dilin, atmosferin kimseye faydası olmadığı kanaatindeyim. Ayrıca, bir şey söylemek isterim madem kapıyı açtınız: Grup Başkan Vekili arkadaş ısrarla "Taksim'deki patlama" "Taksim'deki patlama" dedi. Ya, Taksim'de tüp mü patladı Allah aşkına! Niye "PKK" diyemiyorsunuz? Niye "PYD" diyemiyorsunuz? Şöyle göğsünüzü gere gere, açık açık "Terörün PKK'sına da PYD'sine de lanet olsun." diyemiyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Terörden daha çok Bakanı konuşuyoruz, devletin kurumlarını konuşuyoruz; arkadaşlar, bu yanlış bir şey diye düşünüyorum. Bakınız, İçişleri Bakanımızın çıkışı, Amerika'nın tüm dünyanın gözü önünde PYD'ye verdiği desteği eleştirmektir. "Bu yanlıştır, terörün sana yakını, bana yakını olmaz, terör terördür." diyoruz sürekli, "PYD'ye kamyonla silah dağıtmanın, eğitim vermenin tüm topluma, tüm devletlere maliyeti olur." diyoruz, "Bugün teröre destek olanlar yarın altında kalır." diyoruz ancak devletlerin ilişkilerindeki çok boyutluluk başka bir şeydir. Devletler, kendi aralarında görüşürler, konuşurlar, tartışırlar. Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımız, Amerika başta, tüm devletlerle görüşecek. Ben de size kızıyorum zaman zaman ama görüşüyoruz. O yüzden diyorum ki: İçişleri Bakanımızın duygusal bir yoğunlukla ifade etmiş olduğu, Amerika'nın yaptığı yanlışa atıfla söylediği ifadeyi de gerçekçi buluyorum...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - ...aynı şekilde, Cumhurbaşkanımızın bu devletin başı olarak, tüm dünya liderleriyle görüşmesini de çok kıymetli buluyorum. Sayın Başkan, biz hep söylüyoruz: "İster mermi kullan ister oy pusulası; insan iyi nişan almalı, kuklayı değil kuklacıyı vurmalı." der büyüklerimiz. O yüzden diyorum ki: Başınızı bir kaldırın. Teröre karşı nasıl ortak ifade kullanmak gerektiğini, nasıl ortak duruş, kıymetli bir bakış açısı gerektiğini tekrar hatırlamanızı istiyorum.
"Ne işi var Afrin'de?" diyorsunuz, insaf ya! Bir devlet boşluğu var, askerimiz orada, tüm Meclisimiz yetki verdi sizin dışınızda, tabii ki Afrin'de olacağız, hatta daha ötesi terörün kaynağını kurutmak için Bakanımızın orada olmasından gurur duyacağız. Keşke daha çok Afrin'e gitsek de keşke daha çok oradaki iddiamızı canlı tutsak da o bölgede terör devleti ihtimalinin yok olduğu gibi terör de tamamen yok olsa Sayın Başkan.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Terörün yok olmasına kadar orada olmaya devam edeceğiz. Siz kızabilirsiniz, "Apo'nun heykelini dikecektik oraya ama dikemedik." diyebilirsiniz, "Terör devleti olacaktı ama Türkiye izin vermedi, üzülüyoruz." diyebilirsiniz ama biz orada olmaya, terör devletini yerle bir etmeye, ülkemizin güvenliğini, sınır güvenliğini o bölgede de korumaya devam edeceğiz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)