| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 10.11.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Büyük Atatürk'ün ebediyete intikalinin 84'üncü yılında kendisini rahmetle, şükranla ve minnetle anıyorum; aziz hatırası önünde ihtiramla eğiliyorum.
EUROSTAT verilerine göre, her 100 bin işçide yaşanan ölüm oranı ülkemizde 5,36; bizden sonra gelen 2'nci sıradaki ülkede 3,5 ve bizi kıskanan Almanya'da 1. Sayıştay raporlarından yakın tanıklıklara kadar uzanan olgular gösterdi ki Amasra'daki grizu patlaması bir işçi katliamı. Uzmanlar diyor ki "İhmal var." ve madencilikte ihmal, aslında ölümlü kazayı göze almak demek.
Biz Soma'da yitirdiklerimizi, Ermenek'te can verenleri, Amasra'da bir kör kuyuda hayata veda edenleri unutmayacağız. Göz göre göre gidiyor canlar ve burada üç beş konuşma, oralarda atılan nutuklar, daha sonra kanıksanıyor sanki ölümler ve ihmaller. İhmallerle ölenlerin, ihmaller değil artık sadece ortak yanları, dertleri de ortak; onların dertleri ekmek. Onlar ekmeğe koşuyor ama enflasyon, maaş zammından hep önde koşuyor. O ekmeği bir süredir onlara çok görenlerin yedikleri lokmaları boğazlarına dizeceğim vereceğim rakamlarla ama üzgünüm vermek zorundayım. İş Cinayetleri Raporu'na göre, 1.359 işçi 2022'nin ilk dokuz ayında, 18.285 işçi son on yılda, 30 binden çok işçi son yirmi yılda kaybetti hayatını ve işçilerin yüzde 85'i ücretli işçiler, bunun da altını çizmek lazım. 2012 yılında kabul edilen İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu var. Aslında sorumlular belli ama uygulama yine eksik ki sonuç aynı; ölüm ve nihai sonucu aslında kanıksamış ve çözüm üretmeyen bir iktidar yani miadı dolmuş ilaç gibi, var ama işe yaramıyor.
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Küresel Haklar Endeksi Raporu'nun geçen yılki verileri diyor ki: "Türkiye işçi haklarının en kötü olduğu 10 ülkeden 1 tanesi." Güvencesiz çalışma koşulları, kamuda sözleşmeli istihdam, mülakata dayalı atamalar, eğitimde sözleşmeli yüz binler, 100 bini aşan sağlıkta taşeron çalışanları, hepsi ekmek arıyorlar.
Çok önemli bir başlığa dikkat çekmek istiyorum yine, sayısı milyonu aşan çocuk işçilerimiz. İşçi sınıfının en güvencesiz, korumasız, sömürülen ve şiddete uğrayan kesimi de onlar. AK PARTİ iktidarının sosyal politikalarıyla her geçen gün daha fazla çocuk işçi oldu Türkiye'de ve "Yok artık." diye üstüne bir örtü örtülse de 13 yaşındaki kimya işçisi Ahmet, 16 yaşındaki tekstil işçisi Emin, 13 yaşındaki konfeksiyon işçisi Emine, 6 yaşındaki otomobil camlarını silen Nazar; evet, bunlar çocuk işçiler ülkemizde ve sayıları çok fazla. TÜİK'e göre 30 Avrupa ülkesi arasında en yüksek çocuk yoksulluğu oranına sahip ülkeyiz ve Türkiye, ILO'nun 138 sayılı İstihdama Kabulde Asgari Yaş Sözleşmesi'ni 1998 yılında, yine En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi'ni 2001 yılında imzaladı ama sonuç değişmiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
AYLİN CESUR (Devamla) - Maalesef Türkiye'de çocuk işçiliğinin gerçek boyutları da perdeleniyor. Yasa dışı çocuk işçi çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbir alacaksınız ve denetleyeceksiniz, bunun başka yolu yok, kayıt dışı çocuk işçi çalıştırmaya göz yummayacaksınız. Değerli arkadaşlar, son dokuz yılda en az 556 çocuk işçi hayatını kaybediyorsa ve 15 yaş altındaysa ölenlerin üçte 1'i, gözlerinizi kapamayacaksınız. Ekonomik sorunları inkârla, çözüm olarak da sabır ve yirmi yıl sonra yeni vaat paketleriyle çıkamazsınız artık düzlüğe. Bunları yok sayamayız, yok sayamazsınız. Evet, aynaya bakacaksınız; bu, Türkiye'deki yoksulluğun ve sefaletin aynası çünkü
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)