| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 27.10.2022 |
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubu adına 361 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 20'nci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bu madde ne hakkında? Sosyal Güvenlik Kurumunun kendine ait taşınmazları elektronik ihale dâhil satışına yönelik usul ve esasları belirlemek amacını taşıyor. Bu teklif maddesinin gerekçesinde ilgili mevzuat hükümleri arasındaki uyumsuzlukların giderilmesinin amaçlandığı belirtilmektedir. Sayıştay Başkanlığı tarafından eylül ayında yayımlanan 2021 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Raporu'na göre kurumun taşınmazlarının muhasebesi hususunda sorunlar mevcuttur. Ayrıca, SGK yetkilileri Sayıştayın bu husustaki bulgularının isabetli olmadığını söyleseler de kurumun taşınmazlarının mevzuattaki eksiklikler sebebiyle değerinin altında satıldığı ve dolayısıyla zarar ettiği komisyon tutanaklarında ifade edilmektedir. Kaldı ki komisyonda SGK İnşaat ve Emlak Daire Başkanı ellerinde bir hayli taşınmaz olduğunu belirtmiş ve elektronik ortamda satışın önü açılırsa rekabet ortamı doğabileceğini ve böylece, kurumun daha fazla kâr edebileceğini belirtmiştir. Nitekim, kurumun elinde 2012'den bugüne değin 1.566 taşınmazın olduğu, son beş yılda 442 taşınmaz satışıyla 473 milyon TL gelir elde edildiği, bu yıl ise yalnızca 2 ihaleyle 17 satış gerçekleştiği ve bundan da 293 milyon TL gelir elde edildiği belirtilmiştir.
Yine, komisyon toplantılarında SGK Başkan Yardımcısının belirttiğine göre, bugün satılması gereken 1.137 gayrimenkul mevcuttur. Bu bağlamda, teknolojinin verdiği imkânların kullanılması Kuruma ve ekonomiye kazanç sağlayacaktır ve organizasyonu kolaylaştıracak adımların atılması bizler açısından da önemlidir, bu adımı olumlu görüyoruz. Ancak şunu da ifade etmek isterim ki SGK'nin elindeki bu taşınmazların bir kısmı da belediyelerin ödeyemedikleri borçlar karşılığında edinilmiş gayrimenkullerdir. Dolayısıyla, iyi yönetilemeyen kurumlarımızın sorunları diğer kurumlara yansımaktadır. Sadece belediyelerden değil, SGK maalesef birçok farklı kurumdan alacaklarını da tahsil edememiş durumdadır. Sayıştay raporuna göre, yıllardır tahsil edilemeyen ve bugün 19 milyar 188 milyon TL'ye ulaşan belediye alacaklarının yıllardır alınamamış olması, 2007 yılından beridir Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığındaki hisseler için kâr payının SGK'ye verilmemesi, Hazine ve Maliye Bakanlığına devredilen taşınmazların bedellerinin tahsil edilememesi gibi pek çok durum bugün SGK'nin ekonomik sıkıntılarını arttırmaktadır.
Değerli arkadaşlar, bugün SGK'yi ekonomik olarak kurtarmak için taşınmazlarının satışının yanı sıra haklarını koruyacak politikalar da uygulamalıyız, alacaklarını tahsil etmesini sağlamalıyız.
SGK'nin bir önemli sorunu da aktif ve pasif sigortalıların oranıdır. Sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi için aktif-pasif sigortalı oranının 4 olması gerekmektedir yani 1 emekliye karşılık 4 sigortalı çalışan olmalıdır ancak ülkemizde 1969 yılında 10,9 olan bu oran, 1980 yılından itibaren 4'ün altına inmiştir. 1986 yılında bu gidişat olumsuz görülerek tedbir alınmak istenmiş ve bu oran 2,43 seviyesinde durdurulabilmiştir. 1992 yılında 1 emekliyi finanse eden çalışan sayısı 2,5 civarındaymış yani Sayın Kılıçdaroğlu'nun Genel Müdür olduğu dönemde bu oran, aktüeryal oran 2,5 civarındaymış; bu rakam bugün 1,76 civarına düşmüştür. Bu tablonun sigorta sistemimizi zorladığı bir gerçektir. Ayrıca, durumun gelecekte daha da vahim olacağı görülmektedir, gittikçe artan sayıda kaçak göçmenlerin kayıt dışı çalıştırılması genç işsizliğe yol açmakta, bu da SGK sistemimizdeki aktüeryal dengeyi daha da bozmaktadır.
Acilen sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi inşa etmeli ve SGK'nin çıkarına olan politikaları oluşturmalıyız diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)