| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 27.10.2022 |
AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet Haftası'na, cumhuriyete ve Büyük Atatürk'e dil uzatılmasını konuşarak girdik maalesef. AK PARTİ'nin bir Grup Başkan Vekili durup dururken "Maalesef bir kültür devrimi olarak cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçeyle bir düşünce üretemiyoruz." dedi. Bu sıralardaki herkesin, millet iradesinin temsilini taşıyan herkesin, bunu cumhuriyete borçlu olduğunu bilen Atatürk nesilleri olarak bu sözü edenlerin, cumhuriyet ve devrimler konusunda bu fikre sahip olmalarına biz şaşırmıyoruz. Neden şimdi böyle bir açıklamaya lüzum gördü? Aslında mesele bu. Bir hafta gündemi bununla oyalayalım falan diye mi acaba? Bakınız, buna rağmen tabii, söylenecek sözümüz var. Bugün bir Türk dünyası var; 11 milyon kilometrekare alan üzerinde 200 milyonun üstünde insan, Türk dünyasının mensupları ve konuştukları dil lehçe farkıyla Türkçe. Bin yıllar boyunca farklı kültür ve medeniyetlerin çevrelediği güç bir coğrafyada kimliğini ve kültürünü koruyabilmiş olan Türk dünyasının kendi arasındaki dayanışmasının, manevi birliğinin ve varlık mücadelesinin en önemli aracı da bizim dilimiz. Asırlardır bizi birbirimize bağlayan, halklarımızın ortak his ve fikirlerini ninnilerle, masallarla, destanlarla, türkülerle nesilden nesle farklı lehçeleriyle bizlere aktaran eşsiz dilimiz Türkçemiz. Türk dili, Türk dünyasının gerçek ata yurdudur. Büyük şairimiz Yahya Kemal diyor ki: "Her halk kendi ikliminin lisanını söyler." Hoca Ahmet Yesevi de: "Anlamına erenler, başı eğip uyarlar." diyor. Bu memleketin temel değerlerine, kurucu iradesine ve cumhuriyetimize dair her şeye düşmanlık edenlere ve düşmanlık hissedenlere sesleniyorum: Cumhuriyetle birlikte bizim dilimiz değişmedi, sadece alfabemiz değişti ve biz ezelden beridir Türkçe konuşuyoruz ve Türkçe konuşmaya da devam edeceğiz. (İYİ Parti sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Büyük Atatürk'ün devrimiyle Türkçe düşünen ve Türkçe konuşan milletimizin yeni Türk harfleriyle, Türkçe yazmayı da öğrenmesiyle kültürümüzün gelişimine en önemli adımlardan bir tanesi atıldı. Şimdi soruyorum: Millet fukaralıkla boğuşurken enerjilerini yararsız ve sonsuz kavgalar için harcayıp millî meselenin, esas ve öncelikli işleriyle meşgul olmalarını engellemek kime ne fayda sağlayacaktır, ne kazandıracaktır? Mesela parlamenter sistemin son senesinde Yolsuzluk Endeksi'nde 180 ülke içerisinde 81'inci sırada olan ülkemiz, 2022'de partili Cumhurbaşkanlığı sisteminizle şeffaflık ve hesap verebilirliğin kaybolmasıyla 15 basamak birden gerileyerek 96'ncılığa gitti, bunu Türkçe'ye dil uzatarak mı çözeceksiniz değerli arkadaşlar? Gerçi, bunu neoklasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heteredoks bir yaklaşımla çözeceğinizi açıklamıştınız yani hani buna da haksızlık etmeyelim. O zaman, daha 23 Ekimde İstanbul'da bir polis intiharı gerçekleşti ve ardından Osmangazi Köprüsü'nde bir polis daha intihar etti, neden arttı sizce bu intiharlar? Ne oluyor? Veya Marmaray Yenikapı İstasyonu'nda bir kişi raylara atlayarak intihar etti, buna var mı çözüm? Alfabeye ve cumhuriyete dil uzatınca bunlar çözülüyor mu değerli arkadaşlar? (İYİ Parti sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Turizm Fakültesinde görevlendirilmek üzere alınacak öğretim üyesi kadrosu için jürinin "yetersiz", fakülte yönetiminin oy birliğiyle "uygun değil" dediği rektör adayınız var ya hani; onların "uygun değil" dediğini siz rektör olarak atadınız, evet, değerli arkadaşlar. Akademisyenler "Hani liyakat!" diye tepki vermişlerdi, şimdi buna cevap verebiliyor musunuz mesela Türkçeye laf ederek? Alfabemizin yarattığını iddia ettiğiniz düşünce sistemi blokajı mı acaba bunun da cevabı?
Şimdi, geçen hafta -bir marka vermeyeceğim ama- markette her yerde bulunan ortalama fiyattaki markalı bir ürünün tam yağlı peynirinin kilosu 84 liradan 106 liraya çıktı, kaşar peyniri 128 liradan 156 liraya çıktı bir haftada. Buna sebep nedir acaba ya da diğer bütün bu zamlara sebep nedir? Mesela, 2009'da 200 lirayla 17 kilo kırmızı et alınırken bugün 200 lirayla sadece 1,3 kilo alınmasına bir cevap verebilecek misiniz? (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Bunu bu hâle getirince "Düşünce sistemi blokajı hatası." deyip zanlıyı da cumhuriyet mi ilan ettiniz değerli arkadaşlar, zanlı cumhuriyet mi?
Şimdi, asgari ücretin, konut fiyatları ve kiralarının...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL KONCUK (Adana) - Başkanım, bayanlara bir pozitif ayrımcılık lazım.
AYLİN CESUR (Devamla) - Durum vahim değerli milletvekilleri. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Tutanaklara girsin diye, özür dileyerek Başkanım...
Sayın Genel Başkanımız bu hafta grup toplantısında dedi ki: "Bugünkü mücadele Vahdettin'in gemisine binenler ile Mustafa Kemal'in büyük vizyonunun peşinden gidenlerin mücadelesidir." Bizim başımız dik, biz Meral Akşener'le bu mücadeleyi kazanacağız, cumhuriyete inanan bütün nesillerle kazanacağız.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)