GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 13 Ekim Ankara'nın başkent oluşunun 99'uncu yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:6
Birleşim:7
Tarih:13.10.2022

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ankara milletvekilliği yapmaktan gurur duyduğumu belirterek sözlerime başlamak istiyorum. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ifadeleriyle "Ankara bütün Anadolu'ya bir iç kale vazifesi görmüş, eteklerinde daima tarihin büyük düğümleri çözülüp bağlanmıştır. Etilerin, Frigyalıların, Lidyalıların, Roma ve Bizans'ın, Selçuklu ve Osmanlı Türklerinin zamanında bu hep böyle olmuştur. Anadolu kıtasının kaderinde az ya da çok değişiklik yapan vakaların çoğu Ankara'nın etrafında gelişir. Bu hadiselerin en mühimi şüphesiz en sonuncusu olan İstiklal Savaşı'dır."

Bugün Ankara'nın cumhuriyetimizin başkenti oluşunun 99'uncu yılı, bütün Ankaralı hemşehrilerimi kutlarım.(İYİ Parti sıralarından alkışlar) Ankara'nın başkentimiz olmasında birçok etmen var. En başta, başkent, bir ülkenin en güvenli yeri olmalı, düşmanın eline en son geçecek yer olmalı, ülkeye egemen, yönetebilme gücüne sahip olmalıdır.

Ankara'nın İstiklal Harbi'mizde oynadığı rol de başkent olmasındaki başka büyük bir etmendir. 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi'nden sadece on üç gün sonra İstanbul, itilaf devletlerince işgal edildi, artık devletin başkenti güvende değil, tehlikedeydi; ülke üzerinde egemen değil, düşman devletlerin boyunduruğu altındaydı. Takvimler 19 Mayıs 1919'u gösterdiğinde millî kurtuluşumuz için Samsun'a çıkan Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, daha sonra Amasya'ya, buradan da "Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." şiarıyla 3 Temmuzda Erzurum'a gittiler. On dört gün süren Erzurum Kongresi'nde Millî Mücadele'nin hedef ve ilkeleri belirlendi. Bu kararları yürütmek üzere 9 kişilik bir Heyet-i Temsiliye atandı, Başkanları Mustafa Kemal oldu. Heyet bir taraftan Sivas Kongresi'nin hazırlıklarını yapıyor, diğer taraftan Kuvayımilliye hareketine destek oluyordu. Bu dönemde başında Ali Fuat Paşa'nın bulunduğu 20'nci Kolordu Karargâhı, Anadolu'da merkezî bir konumda bulunan Ankara'ya kaydırılmıştı. Ankara, Karadeniz'de İnebolu, Akdeniz'de Antalya limanlarıyla irtibat imkânı sağlaması ve demir yolu bağlantısı sayesinde birçok imkân yaratmıştı; ayrıca, Erzurum ve Sivas'taki kongre merkezleri ile İstanbul arasındaki haberleşmelerde de önemli bir köprü rolü oynuyordu. Kaldı ki Ankara, Sivas Kongresi'nin güvenliği için de çok büyük bir önem arz etmişti. Sivas Kongresi'nden sonra Türkiye'de mebus seçimlerine gidilmesi ve Parlamentonun toplanması konuları gündeme gelince Mustafa Kemal Paşa Meclisin İstanbul'da değil, Anadolu'da toplanması gerektiğini savundu. 27 Aralık 1919 günü Mustafa Kemal ve Heyet-i Temsiliye üyeleri Sivas'tan yola çıkarak Ankara'ya geldiler, büyük bir coşkuyla karşılandılar. Bakın, o günlerde Ankara'nın nüfusu 20-22 bin civarındaydı fakat fakat Mustafa Kemal'i ve Heyet-i Temsiliyeyi karşılamaya 30-40 bin kişi gelmişti. Belli ki civardaki yerleşim yerlerinde yaşayanların da Millî Mücadele'ye yoğun bir desteği vardı. Ankara tüm köy ve kasabalarıyla Millî Mücadele'ye kucak açmıştı. 23 Nisan 1920'de Meclisin açılmasıyla birlikte Ankara tam olarak bir merkez olmuştu ama resmî başkent oluşu için istiklal zaferinin kazanılması beklendi. Takvimler 9 Ekim 1923'ü gösterdiğinde İsmet Paşa ve 14 arkadaşının "Türkiye devletinin makarrıidaresi -yani yönetim karar merkezi yani başkenti- Ankara şehridir." tek maddesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisine sundukları yasa tasarısı 13 Ekim günü Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna geldi ve kabul edildi. Aynı dönemde diplomatik olarak mücadeleler de veren Mustafa Kemal "Ankara, merkezi hükûmettir ve ebediyen merkezi hükûmet kalacaktır." demişti. Bugün de görüyoruz ki geçen zaman Mustafa Kemal'i haklı çıkardı ancak son yıllarda Atatürk'ün bu tespitine zarar verecek, Ankara'nın başkent niteliğini önemsizleştirecek hamleler yapılıyor. "Finans merkezi" adı altında özel kişilere gayrimenkul rantı oluşturan icraatlar, Atatürk'ün mirasını reddetmeye yeltenen adımlar görülüyor. Kamu banklarının genel müdürlükleri, Merkez Bankası İstanbul'a taşındı, SPK'nin de oraya taşınacağı söyleniyor. Bu, 1923'te Ankara'nın başkent olmasını hazmedemeyen İngiliz büyükelçisinin bugüne yansımış bir kopyasıdır. Biz Atatürk'ün ve Ankara'nın vizyonuna sadık, vatanımız ve milletimiz lehine bir gelecek kuracağımızı ve bu kurumları tekrar Ankara'ya taşıyacağımızı taahhüt ediyoruz.(İYİ Parti sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

AYHAN ALTINTAŞ (Devamla) - Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve o gün millet uğruna can vermeye ant içen atalarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.

Genel Kurulu saygılarımı sunarak selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)