GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:2
Tarih:04.10.2022

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sesim geliyor mu, önce onu sorayım, demin ses gelmiyordu da...

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Yüksek sesle konuşun.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Daha fazla mı bağırmam gerekiyor?

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Evet, yüksek sesle konuşun, seste bir sorun var.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Peki.

Şimdi, arkadaşlar, çok ironik bir durumla karşı karşıyayız. Dün bir basın toplantısı yaptı Adalet ve Kalkınma Partisi Sözcüsü Sayın Ömer Çelik ve dedi ki yarın için: "Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan hak ve özgürlükler mücadelesi konusunda tarihine atılmış en güçlü açıklamayı yapacak." Bana sorarsanız bu açıklama bugünden ölü doğdu çünkü hak ve özgürlükler mücadelemizin tarihine atılacak bu büyük imza yarın atılacak ama biz bugün sansürü konuşuyoruz yani sansürü konuşan bir Meclisten sonra hak ve özgürlüklere atılacak büyük bir açıklama bekliyoruz. Bunun neresi inandırıcı olabilir?

Değerli arkadaşlar, bu yasanın en problemli tarafı 29'uncu maddesi, çok muğlak bir madde; fikir yayma suçlarına bence yeni bir suç ekliyor ve yeni bir problem daha ortaya koyuyor. Peki, bunun dezenformasyon olduğunu ya da bu yasanın herkese eşit işleyip işlemeyeceğini çok net olarak görmek isterdik. Mesela Sayın Nebati'nin borsa konusunda yaptığı açıklamalarla ilgili olarak dezenformasyon kanunu kendisine uygulanacak mı, uygulanmayacak mı çıktığında ya da son terör hadisesi konusunda Sayın İçişleri Bakanımızın yaptığı açıklamaların, birbiriyle çelişen açıklamaların hangisinin dezenformasyon, hangisinin gerçek olduğunu nasıl anlayacağız? Dolayısıyla bu 29'uncu madde... Bir başka iddia var, efendim, başka ülkelerde de varmış. Hiçbir çağdaş ülkede böyle bir madde yok, üstelik cezai yani hapis cezasıyla cezalandırılacak şekilde zaten yok.

Şimdi, değerli arkadaşlar, Türkiye fiilen, tarihimizin en hayati seçim sürecine girmiş bulunmaktadır. Bazıları bu değerlendirmeyi fazla klişe veya abartılı bulabilir "Bu yaşadığımız kaçıncı en hayati, en kritik seçim?" diyebilir. İşin gerçeği, ülkemizin sarsıntılı demokrasi tarihinde böyle önem taşımamış neredeyse hiçbir seçim yoktur, kendi şartları içinde hepsi de son derece önemlidir. Bununla birlikte, yaşamaya başladığımız seçim süreci daha önceki tüm seçim süreçlerinden muazzam ölçüde farklıdır, aynı şey, 2023 Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri için çok çok fazlasıyla geçerlidir. Bizim, milletimize bütün netliğiyle anlatmayı mutlaka başarmamız gereken gerçek şu: Evet, biz daha önce de olağanüstü önemli, son derece kritik, muazzam ölçüde hayati seçimler yaşadık ancak geldiğimiz noktada ülke ve millet olarak daha önce hiç tecrübe etmediğimiz türden bilinmezlikler ve bunlardan kaynaklanan tehdit ve tehlikelerle dolu bir seçim sürecindeyiz.

Arkadaşlar, bunları söylerken abartmıyorum, kimseyi de korkutmayı amaçlamıyorum; sadece karşı karşıya olduğumuz bilinmezliklere, tehdit ve tehlikelere dikkat çekmek istiyorum. Hepimiz bu yüce çatının altında hiç olmadığımız kadar uyanık olmaya ve milletimizi uyanık tutmaya mecburuz; bu, belki bizim en kutlu görevimiz, yüce milletimizin geleceği için, hata kaldırmayan en kutsal misyonumuz. Bu nedenle, sürecin her anında bir teyakkuz ve seferberlik içerisinde milletimizi bilgilendirmek zorundayız; bütün çıplaklığıyla göstermek ve bunu yapmadan 2023 seçimlerine de gitmemek zorundayız. Önümüzdeki seçimlerin siyasi meşruiyetini bu kanun gölgeleyecektir. Bir milletin haber alma özgürlüğü yoksa o seçimlerin siyasi meşruiyetinden söz edemeyiz. Ayrıca, bu yasa, yerel basını kontrol altına almak için çıkarılmış bir yasadır. Bu yasanın amacı tamamen seçim sürecini iktidarın iletişim ve propagandasıyla karartmaktır. Bu Meclisten inşallah bu yasa çıkmayacak, çıkarmayalım çünkü bu yasanın çıkması Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi Kurtuluş Savaşı'nı yapmış, özgürlük mücadelesini yapmış bir Meclisin üyeleri olarak bizim yüzümüze bir kara leke olarak yazılacaktır.

Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)