GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Amasya'yı teşriflerinin 103'üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:5
Birleşim:107
Tarih:23.06.2022

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - "Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır."

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, aziz ve asil milletim; sizleri bundan yüz üç yıl önce tarihin en şanlı milleti olan Türk milletinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde emperyal güçlere karşı Amasya'dan başlattığı kararlılıkla selamlıyorum. Cumhuriyetimizin doğum belgesi olan Amasya Tamimi'nin yayınlanışının 103'üncü yılı kutlu olsun.

Mustafa Kemal Atatürk Samsun'a çıktıktan sonra Rum çetelerinin faaliyetlerinden dolayı Havza'ya geçmiş, Havza'daki çalışmalarından sonra Anadolu'ya açılmak için Amasya'ya telgraf çekerek ahalinin durumunu öğrenmek istemiştir. Cevabi telgrafta din ve vatan uğrunda gayret gösterenleri Amasya halkının bağrına basmaktan müftehir olacağı bildirilmiştir. Bunun üzerine Atatürk ve arkadaşları 12 Haziran 1919'da Amasya'ya gelmiş ve Cülüs Tepe'de Amasyalılar tarafından büyük bir coşkuyla karşılanmıştır. Müftü Hacı Hafız Tevfik Efendi'nin "Amasya halkı emrinizdedir Paşam, gazanız mübarek olsun." sözü kurtuluşun bir savaşla, bir gazayla olacağını ortaya koyan ilk sözdür. Amasya'daki çalışmaların sonucunda 22 Haziran günü Amasya Tamimi hazırlanır ve dünyaya ilan edilir. Böylelikle cumhuriyetin temelleri Amasya'mızda atılmış olur.

Erzurum ve Sivas Kongreleri sonrası Ankara'ya geçen Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisini kurar ve Kurtuluş Savaşı'mız başlar. Milletimizin büyük fedakârlıklarıyla kazanılan Kurtuluş Savaşı'mız sonrası Türkiye Cumhuriyeti devleti Türk'ün geleneklerine bağlı olarak ilelebet payidar olma ülküsüyle kurulur. Demokrasi ve kalkınma mücadelemiz başlar. Tek partili dönem, çok partili döneme geçiş ve parlamenter demokrasi dönemi, darbeler ve iç çalkantılarla geçer. Ekonomik ve sosyal kalkınma arzumuz, dış müdahaleler ve onlara kanan haricî bedhahlarca akamete uğratılır. Millî ve yerli politikaların izlenmesi zor olur hatta millî ve yerli politika izleyenler bunu canlarıyla öderler.

2002 yılında milletimiz "Söz de karar da milletindir." diyerek Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki ak kadroları işbaşına getirir. O günden bugüne, işbaşına geldiği bu zor şartlarda, içinde bulunduğu durumun imkân ve şeraitini düşünmeyip milletin azim ve kararına güvenen, milletin gücünden daha büyük bir güç tanımayanlar, millî ve yerli politikalarını her türlü baskı, yalan, iftira ve ihanete rağmen uygulamaktan geri durmamışlardır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin uygulamaya geçmesiyle Cumhur İttifakı bu mücadeleyi milletin bekası, vatanın bölünmez bütünlüğü, milletin huzur ve refahı için büyük bir gayret ve özveriyle ortaya koymaktadır. Bu mücadelemiz, ülkemizin dört bir yanını âdeta kuşatma altına alan emperyal güçlere karşı, onların ekonomik ve sosyal baskılarına ve iş birlikçilerine rağmen cumhurun gücüyle devam etmektedir.

Ülkemizin geldiği büyük üretim potansiyeli sanayiden tarıma, enerjiden ulaşıma her alanda kendini göstermektedir ancak son dönemdeki pandemi sonrası dünyada oluşan ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkların oluşturduğu enflasyonist baskının milletimizi ve ekonomimizi zorladığının farkındayız. Bu süreçten ülkemizi çıkaracak olan, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde son yirmi yıldır ulaştığımız üretim potansiyelimizdir. Üretim, ihracat, istihdam ve yatırım odaklı ekonomi politikalarımız bizi bu baskıdan kurtaracak, kalkınmamızı hızlandıracak ve milletimizin refahını artıracaktır. Bütün bunları dâhilî ve haricî bedhahlara karşı başaracağız.

Özellikle teröristlere karşı başarı elde eden millî ve yerli SİHA'larımızı ve silahlarımızı eleştirenlerin Mondros Ateşkes Mütarekesi'nde bize dikte edilen zihniyetle aynı çizgide oldukları bilinciyle mandacı ruhlarına asla geçit vermeyeceğiz, felaket tellallarına itibar etmeyeceğiz. Her olayda, her durumda milletimize yalan söylemekten, doğruları çarpıtmaktan ve dezenformasyondan geri durmayanlara fırsat vermeyeceğiz.

Geleceğin büyük ve güçlü Türkiyesini tüm vatanperverlerle birlikte inşa ediyoruz. Bize miras olarak bırakılan bu cennet vatanımızın gelecek nesillerimize bırakılmak üzere ecdadımızdan aldığımız kıymetli bir hazine olduğu bilinciyle vazifemizi tamam edeceğimiz güne kadar yorulmadan, durmadan gayret göstereceğiz, çalışacağız. Milletimizden aldığımız emanetin hakkını vermek ve Hakk'ın rızasını kazanmak en büyük düsturumuzdur.

Bu duygu ve düşüncelerle, vatanı bize vatan eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi, Amasya Tamimi'ni yayınlayıp cumhuriyetimizi kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle ve minnetle anıyorum, Gazi Meclisimizi ve milletimizi saygı ve hürmetlerimle selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)