| Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 16.06.2022 |
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 10'uncu maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlarken dün komisyon süreci tamamlanan dezenformasyon yasa teklifinin sansür maddelerine karşı olduğumu belirtmek için kırmızı kurdele taktım; sosyal medyama dokunma diyorum bu kurdeleyle. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
10'uncu maddeyle, eleman temininde güçlük çekilen yerlerde sözleşmeli sağlık personeli çalıştırılması hususunda değişiklik yapılmakta, ihtiyaç duyulan yerlere alınabilecek toplam sözleşmeli personel sayısının 22 binden 27 bine çıkarılması öngörülmektedir. İlgili meslek odaları bu rakamın yetersiz olduğunu, daha yüksek bir rakam belirlenmesini talep etmekte. Ayrıca dikkat çekmek istediğim bir husus daha var. Sözleşmeli çalışma adil bir uygulama değil. Aynı işi yapan 2 farklı kişinin haklarının da aynı olması gerekmez mi? Madem açık var, madem eleman temin edeceksiniz, en azından herkesi kadrolu yapalım da eşitlikçi ve adil bir uygulama olsun diyorum.
Değerli arkadaşlar, böyle geçici tedbirler alarak sağlık hizmetlerinin problemlerini halledemeyeceksiniz. Siz böyle geçici tedbirler peşinde koşarken insanlar hastanelerde yer bulamıyor, hastanede yer bulsa konunun uzmanı doktor bulamıyor. Daha geçtiğimiz salı günü, bir ambulans şoförü Sağlık Bakanlığı önünde bir eylem yaptı, acil hastayı kabul edecek hastane bulamamaktan yakındı. Bu olay, Ankara'da, ülkemizin başkentinde yaşandı. Sağlık sistemimiz bu durumda.
Değerli arkadaşlar, Hükûmet sağlık sistemimizdeki aksamaları çözmek istiyorsa öncelikle insan kaynağımıza odaklanmalı, "Elimizdeki büyük emeklerle yetişmiş insan kaynağını yeterince değerlendiriyor muyuz?" diye sorgulamalı. Biliyoruz ki doktorlarımız zor şartlar yüzünden kamudan istifa ediyor. Pandemi sürecindeki istifa yasağından sonra 10 binden fazla doktorun kamudaki görevinden istifa ettiği biliniyor. Ayrıca, sağlık çalışanlarımızın bir kısmı yurt dışına gidiyor. Yurt dışında gelecek arayan sağlık çalışanlarımızın sayısı yıldan yıla katlanarak artıyor. Bu kürsüden daha önce beyin göçüyle ilgili konuşmuştum. Doktorların talepleri de benzer; emeklerinin karşılığı olmayan ekonomik zorlukları aşmak istiyorlar, uzun çalışma saatleri ve belirsiz nöbetleri istemiyorlar, gelecek kaygısı çekiyorlar ve belki de en acısı, sağlıkta yaşanan şiddet olayları. SAĞLIK-SEN'in verilerine göre bu senenin ocak-nisan aylarında 163 sağlık çalışanı şiddet mağduru oldu.
Değerli arkadaşlar, hâlihazırda çalışan, büyük emekler vererek bulundukları yere gelen sağlık personelimiz, çalışma ortamları iyileştirilmediği için, liyakatsiz yöneticilere teslim edildiği için, maaşları TÜİK rakamları marifetiyle enflasyona ezdirildiği için, şiddet mağduru olmamak için başka ülkelere gidiyor.
Doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız hak ettikleri gibi yaşamak istiyorlar, hak ettikleri değeri görmek istiyorlar, "Varsın giderlerse gitsinler." yaklaşımını görmek değil, fedakârlıklarının karşılığını almak istiyorlar. Ancak, bugünkü şartlarda maalesef, kendi doktorlarımız Avrupa ve Amerika'ya giderken ülkemizi yabancı doktor cennetine çevirdiniz. 2014'te, dönemin Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu'nun belirttiğine göre 468 yabancı uyruklu hekim özel sağlık tesislerinde görev yapmaktaydı. 2021 yılı başlarında ise ülkemizde sayıları 4 bini geçen yabancı doktor görev yapmakta.
Değerli arkadaşlar, yabancı uyruklu doktorlar yetiştirerek, yabancı uyruklu doktorları ülkemizde istihdam ederek ülkemizdeki sağlık alanındaki sorunları çözemeyiz. En başta, lisan konusunda bu yabancı doktorlardan şikâyet alıyoruz. Doktor lisana tam hâkim değilse, ilaçların adını doğru yazamıyorsa "yetkin doktor" diyebilir misiniz?
Sonra, sisteme bakıyoruz, vatandaş hastaneden randevu alamıyor. Hastane önündeki uzun kuyrukları bitirmediniz, uzun kuyrukları evlere taşıdınız. Halk evinde bilgisayar başında randevu bekliyor ya da elleri mahkûm acile gidiyorlar. Birçok tahlil için aylarca bekliyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
AYHAN ALTINTAŞ (Devamla) - Teşekkür ederim.
Özellikle MR randevuları aylar sonrasına atılıyor. Doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız için bir şeyler yapmak istiyorsanız vatandaşlarımızla, doktorlarımızla empati yaparak, onların taleplerini dikkate alarak kapsamlı bir kanun teklifi hazırlayalım, bunu bekliyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)