| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 16.06.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tarımın sorunlarıyla ilgili burada defalarca anlattık, konuştuk fakat dinletemedik. Bir de ülkemizin en önemli kurumu olan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanının sözleriyle anlatmaya çalışayım: "Topraklarımızın tuzluluk, çoraklaşma, yanlış kullanım gibi nedenlerle kalitesi bozulmakta ve diğer taraftan da erozyon, amaç dışı kullanımla topraklarımız kaybedilmektedir. Ayrıca, tarım arazilerimizin küçük parçalı, dağınık, çok hisseli olması ve sulama imkânlarının hâlen yetersizliğiyle verimli kullanımı da sağlanamamaktadır. Türkiye'nin uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktarı 27,9 milyon hektardır. Bugün bu rakam 21,1 milyon hektara gerilemiştir yani 4,8 milyon hektar tarım arazisini kaybettik." diyor. Kim diyor? Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Bayraktar diyor, yüzde 20'sini kaybetmişiz. Aynı Bayraktar "Türkiye'de en fazla tarım arazisine sahip Konya son on yılda tarım alanlarının yüzde 10,5'ini kaybetti." diyor. "Gıda güvencesi için toprağın olmazsa olmaz olduğu bilincini bütün toplumda aynı düzeyde oluşturmak ve bu bilinçle topraklarımıza sahip çıkmak zorundayız." diyor. "Topraklarımızı koruyabilir, üretim yapabilecek çiftçiyi tarlada tutabilirsek bu krizden çok daha az etkileniriz." diyor. "Ülkemizde her yıl binlerce dekar verimli birinci sınıf ve ikinci sınıf tarım arazisi çeşitli sebepler nedeniyle elden çıkıyor." diyor ve haklı olarak serzenişte bulunuyor. Sadece o mu? Konya'mızın yetiştirdiği önemli milletvekili, siyaset adamlarından Sayın Recep Konuk -bu işin uzmanı, PANKOBİRLİK'in Genel Başkanlığını yaptı- diyor ki: "Şu anda toprağa tohum atmak cesaret işi." Ne zaman demiş? Martın sonunda demiş. Ama duyan var mı? Onu da duyan yok. Hiç kimseyi duymuyorlar. Niye? Duymazlar çünkü duyacak kapasiteleri yok, duyacak anlayışları yok, "Ben bilirim, ben yaparım." Şimdi, çıkacaklar yine konuşacaklar "İhracatımız şöyle oldu, bu böyle oldu." Ya, şunu bana bir anlatın bakalım: Sudan'da tarım... Bir anlatın, ne yaptınız? Sudan'da tarımı bir anlatınız. Şu ofisin hâline bakın; şu, bakın, bunu büyüttüm; Bakanlıktaki ofis. Okuyamıyorsunuz değil mi? Büyüttüm o ofisi, dedim ki bakın, Sudan'da tarım yapılacak ofise bir bakın. Şimdi, değerli milletvekilleri, böyle bir rezalet olur mu ya? Gecekondu gibi bir yerde şirket.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Bu şirkete şu ana kadar 100 milyon lira harcadık. Yönetim kurulu üyeleri hâlâ tıkır tıkır paralarını alıyor 2015'ten beri. Hani Sudan'da tarım? Nerede? Yetmedi, bu defa dediler ki: "Nijerya." Hani, denizi olmayan ülkelerle deniz anlaşması yaptıkları gibi şimdi de "Venezuela'da buğday üreteceğiz." Allah Allah! Venezuela buğday üretemiyor ki ama olsun, yalan rüzgârları bir Asya'ya aşıyor, bir Afrika'ya, şimdi Güney Amerika'ya. Allah sizi ıslah etsin ya, böyle mi yöneteceksiniz Türkiye'yi? Tarıma böyle mi bakacaksınız? (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Tarım üretimimizin, neredeyse tarım arazilerimizin yüzde 20'sinin tarım vasfını kaybettirdiniz ve konut diktiniz. Hızınızı alamadınız, Bahri Dağdaşa dadandınız. Allah'tan korkmuyorsunuz, hâlâ hâlâ devam ediyorsunuz. (İYİ Parti sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Ya, süre yetmiyor Başkanım.