| Konu: | Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 01.06.2022 |
İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Şahsım adına kanun teklifinin ikinci bölümüyle ilgili kanaatlerimizi ifade edeceğiz. Bu teklifin 4 ve 6'ncı maddesi, aslında iktidar partisinin devlet yönetme anlayışını, zihniyetini ortaya koyan maddeler. Diğer maddeler de önemli ama bunlar bir zihniyeti ortaya koyması açısından son derece önemli. Şunu istiyorsunuz: Her şey bizim kontrolümüzde olsun, ihracatçı birlikleri dahi, ihracatçı meclisleri dahi bizim kontrolümüzde olsun, sendikalar bizim kontrolümüzde olsun, sivil toplum örgütleri bizim kontrolümüzde olsun; böyle bir anlayış olamaz. Bu yönüyle bu teklifin arızalı olduğuna İYİ Parti Grubu olarak da inanıyoruz.
Değerli milletvekilleri, bugün, doğal gaza yüzde 30, elektriğe yüzde 25, yine, benzine ve motorine de yarından geçerli olmak üzere zam geliyor.
Şimdi, memurlarımıza 2022 Ocak ayından geçerli olmak üzere yüzde 5, artı 2,5 zam yaptık ama aradan geçen dört ay zarfında gerçekleşen enflasyon yüzde 28,53 oldu. Dolayısıyla memurlarımızın, memur emeklilerinin ve işçilerimizin yüzde 24,21'lik enflasyon farkı alacağı doğdu. Şimdi, Çalışma Bakanımız Sayın Vedat Bilgin'den, iktidar partisinin değerli temsilcilerinden zaman zaman çeşitli açıklamalar duyuyoruz: "Telafi edeceğiz." Yani vatandaşın, hem çalışanların, memurların, işçilerin hem bütün vatandaşlarımızın alım gücü tabiri caizse yerlerde sürünüyor, yerlerde. Şimdi, bu nasıl bir iktidar olmak ki vatandaşın bütün dertlerine gözümüzü kapattık, kulağımızı tıkadık; bunu anlamak mümkün değil, bunu anlayamıyoruz. Nasıl çözeceğiz? Alım gücü artacak. Sayın Binali Yıldırım da AKP Genel Başkan Vekili de evvelsi gün yapmış olduğu konuşmada diyor ki: "Artık terör birinci önceliğimiz değil, enflasyon birinci önceliğimiz." Yani ekonomi birinci önceliğimiz. Peki, birinci önceliğiniz olan bu ekonomiyle ilgili yani halkın, memurun, işçinin, emeklinin alım gücünü -üç, dört yıl öncesini saymıyorum- bir yıl öncesine çekebilmek için hangi tedbirleriniz var? Bunları duymuyoruz ancak afaki "Çözeceğiz." "Halledeceğiz." "Bize güvenin, biz çözeriz." Ya, nasıl çözeceksiniz?
Şimdi, yüzde 24,21'lik bir enflasyon farkı alacağı doğdu ama biliyorsunuz, SGK emeklileri sadece altı aylık gerçekleşen enflasyon oranında zam alabilecekler. Şimdi, burada yapılması gereken nedir? Şunu ifade etmek istiyorum eski bir sendikacı olarak da: Yüzde 2,5'luk bir artı zam yapıldı ocak ayında, onun adına "refah zammı" dememiz lazım. Bunun özellikle altını çiziyorum. Burada sendikalar da iyi dinlesin: Dolayısıyla, bu refah zammının oluşacak enflasyon farkında hesap dışı bırakılması lazım yani 1 Temmuzdan geçerli olarak verilecek zam hesap edilirken, enflasyon farkı hesap edilirken ocak ayında verilen yüzde 2,5'luk fark, zam enflasyon farkı hesabında dikkate alınmamalıdır. Bu önemli ve enflasyon farkı, artı refah payı uygulaması 1 Temmuzdan geçerli olmak üzere artık yüzde 2,5 değil... Değerli milletvekilleri, bilhassa değerli iktidar partisinin milletvekilleri; enflasyon farkı vermek yetmez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Sayın Başkanım, bir dakika...
BAŞKAN - Buyurun.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Bakın, emin olun bir yıl önceki alım gücünü tekrar kazanabilmek için bu -affedersiniz- TÜİK'in uydurma enflasyon rakamlarından hareket ederek bir yere varmanız mümkün değildir. Onu bir kenara bırakacaksınız; bağımsız kuruluşların, işte, ENAG gibi, Enflasyon Araştırma Grubunun kanaatleriyle, tespitleriyle yola çıkacak ve enflasyonu yüzde 70 gibi komik bir rakamla değil, yüzde 156 oranında değerlendireceksiniz. Dolayısıyla, bu enflasyon farkının ve refah payının herkese verilmesi lazım. Bilhassa refah payı uygulaması hem memurlarımıza hem işçilerimize hem de en önemlisi tüm emeklilere, memur, işçi vesaire hangi kaynaktan emekli olmuş olursa olsun hepsine verilmeli diyorum.
Saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)