GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:95
Tarih:26.05.2022

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubu adına 327 sıra sayılı Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 14'üncü maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Kanun teklifinin 14'üncü maddesiyle, 13'üncü maddede öngörülen muafiyet ve istisnaların maddenin yürürlük tarihinden önce kurulan şirketler ve fonlar için de uygulanması öngörülmektedir. Yani bu şirketlere gelir ve kurumlar vergisinden, Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınan vergi, harç, katılma payı ve tasdik ücretleri gibi vergilerden, emlak vergisinden ve birçok vergi kaleminden, kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuat uygulama ve kısıtlamalardan muafiyet tanınmak istenmektedir.

Vergi toplanırken sürekli farklı gruplara, farklı alanlara muafiyet tanınmasını doğru bulmuyoruz. Elbette istisnai durumlarda bunlar yapılabilir ancak iktidar partisi vergi toplamak kötü bir uygulamaymış gibi sürekli vergiden muaf, imtiyazlı gruplar ve kurumlar yaratmaktadır. Ayrıca, bu kurumların bu kanun teklifi aracılığıyla KİT denetiminden uzak tutulmasını da doğru bulmuyoruz. Açıktır ki 13'üncü ve 14'üncü maddelerinin uygulanması denetimi zorlaştıracak etkiye de sahiptir. Dolayısıyla, bu maddelerin kanun teklifinden çıkarılmasının gerektiğini düşünüyoruz.

Denetimin bir diğer sonucu eleştiriyi ve istişareyi de beraberinde getirmesidir, bunlar olmadan hata yapılması da kaçınılmaz olacaktır. Ülkemizin içine düştüğü ekonomik kriz de böylesi denetimsiz ve keyfî uygulamaların sonucudur. İktidarın yanlış politikalarının ekonomide olumsuz yönleri görüldü ancak hâlâ hata yapıldığı kabul edilmiyor. Örneğin "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur." anlayışıyla kur korumalı mevduat hesabı denilerek ortaya konulan ve bütçeye aşırı yük getirilerek toplanan vergilerin mevduat sahiplerine aktarılmasına yol açan uygulamadan medet umulmak zorunda kalınmıştır. Kur korumalı mevduat hesabı faize karşı olan ancak parası değer kaybetmesin diye altına ya da dövize yatıran vatandaşın faize yönlendirilmesine de neden oluyor. İlaveten, etkisi ancak üç ay sürdü; enflasyon düşmedi, kurlar da tekrar arttı. Lafınız "Enflasyon düşecek." idi, icraatınız tam tersi oldu.

Değerli arkadaşlar, böyle politikaları uygularken ülke ekonomisini yapboza çevirme lüksünüz yoktur. Bu, risk alınabilecek bir mesele değil; bir milletin kaderidir, yaşamıdır. En başta mevcut tecrübelere bakmak gerekliydi. Bizde 1967'de başlayan, 1970'lerdeki dövize çevrilebilir mevduat yani DÇM tecrübesine bakabilirdiniz ya da dünyada benzer uygulamalara bakabilirdiniz. Mesela, Meksika'da benzeri bir uygulama vardı. Sonuç ne oldu? "1994 Meksika peso krizi" olarak adlandırılan bu olayda Meksika Hükûmeti de ABD doları garantili yerli para üzerinden yatırım aracı ortaya koydu ve bunu yabancı yatırımcı çekmek için de kullandı, tıpkı bugün iktidarın yaptığı gibi. Kısa bir süre bu mekanizma işe yaradı gibi göründü ama bu iyimser tablo sadece birkaç ay sürdü; beklentinin tersine, Meksika'da ithalat ve dövize olan ilgi aşırı arttı. Bunun sonucunda, ödemeler dengesi bozulan Meksika, döviz borçlarını ödeyemeyeceğini ilan etti. Meksika'yı kurtarmak için Amerika Birleşik Devletleri, IMF, Uluslararası Ödemeler Bankası, Latin Amerika devletleri ve Kanada toplamda 50 milyar dolar civarında bir para toparladı, bu sayede Meksika iflastan kurtarıldı.

Bu tecrübeden bizim de çıkaracağımız dersler olmalıdır. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in de belirttikleri gibi "Ağustosta enflasyon düşecek." diye vaat vermeniz, peşinden "Enflasyon korumalı tahvil çıkaracağız." diye müjde vermeniz ekonomi yönetiminizdeki zafiyeti göstermektedir. Ekonomiyi düzeltmek için afaki ve dayanaksız projelere gerek yok. Bize ekonomide liyakat, vergide adalet, piyasada güven lazım. Ancak bu şekilde Türkiye bu darboğazdan kurtulabilir, kurtulmamıza da az kaldı.

Genel Kurulu saygılarımla selamlarım. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)