| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 10.05.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti grup önerimizin gerekçesini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
AK PARTİ Hükûmetinin vaadi, 2000 yılında dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi olan Türkiye'yi 2023 yılında ilk 10 büyük ekonomiden biri yapmaktı ancak sonuç böyle olmadı, 21'inci sıraya geriledik. Dünyadaki en büyük ilk 10 ekonomiye baktığınız zaman, teknoloji üreten ve yüksek teknoloji ürünleri ihraç eden ülkeler olduğunu görüyoruz. Eğer hedefiniz ülkemizi ilk 10 büyük ekonomiden biri yapmaksa Türk sanayisini yüksek teknolojiye yöneltmeniz ve bunu desteklemeniz gerekmektedir ancak iktidar bunu başaramamış durumdadır. Bunun önemli bir nedeni de Türk imalat sanayisinde yüksek teknolojili ürün ihracatının tüm ihracat içindeki payının yeterince artmamasıdır. TÜİK'in verilerine göre ülkemizde 2022 Ocak-Mart döneminde ihracatımızın yüzde 90'dan fazlasını imalat sanayisi ihracatı teşkil ederken bunda yüksek teknoloji ürünlerinin payı yüzde 3 civarındadır. Bunun yanında, yüksek teknoloji ithalatımız da yüksek düzeyde seyretmektedir. 2022 yılının Ocak-Mart döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayisi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 9,9'dur. Bu rakam birkaç yıl önce çok daha yüksekti. İktidarın yanlış politikalarıyla girilen döviz sıkıntısı neticesinde yurt dışı alımlarında kısıtlamalara gidilmesinin bu rakamı küçülttüğünü kabul etmeliyiz.
Örneğin, cep telefonlarının ithalatında caydırıcı vergiler dövizin artışına eklendiğinde telefon fiyatlarının vatandaşın alım gücünün çok üstüne çıktığı hepimizin malumudur. 2016'da 13,4 milyon adet olan cep telefonu ithalatı 2020'den sonra yaklaşık yarısına inmiştir. Bu rakamlar döviz krizinin açık bir göstergesi olarak görülebilir. Zaten geçen kasım ayından beri yaşananlar bu krizin her alanda vatandaşı ezdiğini gösteriyor. Hükûmetin bu konuda aldığı en önemli tedbir ise kur korumalı mevduat oldu. "Faiz haram." denilerek getirilen bu sistem, vatandaşı kur riskine karşı korumak için mevduatını önce faize yatırmayı zorunlu kılıyor. Vatandaşlar "Ben faiz almak yerine -paramın değerini korumak için- altın veya döviz yatırımcısı isem kur korumalı mevduata geçmem isteniyorsa neden faiz hesabına yönlendiriliyorum?" diye soruyor.
Döviz krizine kalıcı çözüm ihracatımızın 1,3 dolar olan kilogram değerini 3 dolar seviyelerine çıkarmaktır. Bunu da ancak yüksek teknolojili ürünler ihraç ederek yapabiliriz. Mevcut durumda, düşük teknolojili ürünler satıp, teknoloji içeriği yüksek ürünler alıyoruz. Yüksek teknolojili ürünleri kendimiz üretebilmek ve bunların ihracatımızdaki payını arttırmak için en temel gereksinimlerden biri AR-GE'dir. Maalesef, Türkiye, diğer ülkelerle kıyaslandığında AR-GE yatırımları, destekleri ve teşvikleri açısından geride kalmaktadır. Türkiye gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 1'ini AR-GE'ye ayırırken OECD ülkelerinde bu rakam ortalama yüzde 2,5, Güney Kore'de yüzde 4,5, İsrail'de ise yüzde 5'tir. Ayrıca İsrail ihracatının yüzde 10'unu yüksek teknolojili ürünlerden elde ederken Güney Kore'de bu rakamın yüzde 21'e kadar çıktığı görülüyor. Güney Kore'de 1 milyon nüfusa 10 bin araştırmacı düşmekteyken bu rakam Almanya ve Japonya'da 7 bin civarındadır. Bizde ise bu rakam 2 bine yakındır. Bu rakamı acilen 5 bin civarına çıkarmak elzemdir. AR-GE'ye ayrılan payımız kadar özel sektörün buna katkısı da oldukça yetersizdir. Büyük ekonomilerde AR-GE harcamaları ağırlıklı olarak özel sektör tarafından yapılmakta, özel sektörün bu harcamalardaki payı devletin yaptığı harcamaların 5 katına kadar çıkmaktadır. Türkiye'de ise bu oranın 1,5 kata tekabül ettiği görülmektedir.
Kısaca, değerli arkadaşlar, AR-GE harcamaları ile yüksek teknoloji üretim ve ihracatı arasında yakın bir ilişki olduğu görülmektedir. Sonuç olarak, döviz krizinin önüne geçmek, işsizliğe bir nebze çare bulmak, ekonomik kalkınma ve büyüme sağlamak amaçlanıyorsa yüksek teknolojili ürünlere yönelmek çok önemlidir.
Bu nedenle araştırma önergemizin kabulünü beklediğimizi belirtiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)