| Konu: | (10/1428, 2953, 3030, 3049, 3330, 3757, 4665, 4850, 5742, 5743, 5980, 5981, 5982, 5983, 5984, 5985, 5986, 5987, 5988, 5989, 5990, 5991, 5992, 5993, 5994, 5995, 5996, 5997, 5998, 5999) No.lu Yaşlıların Hayatın Çeşitli Alanlarında Yaşadıkları Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 26.04.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubu adına hepinizi...
BAŞKAN - Bir dakika Sayın Yokuş...
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Kefil misiniz Bülent Bey siz?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Kefil filan değilim, ne kefil olacağım!
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Kefil değilseniz sorun yok.
BAŞKAN - Şimdi, Sayın Bülent Turan diyor ki: "Gelin, konuşalım." Karşılıklı konuşmayın, bir araya gelin.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Özür dilerim Fahrettin ağabey, hep Trabzonlunun işleri bunlar.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Yokuş.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yaşlanma, kişinin fiziksel ve ruhsal yönden değişmesidir. Yaşlılık, bireysel olmasının yanı sıra toplumsal değerlerle de ilişkilidir. Yaşlılığa verilen toplumsal değerler çok önemlidir. Yaşlılığa verilen toplumsal değerlerle yaşlılığın değeri ve yeri bilinmemektedir.
Bilindiği gibi, yaşlılık sadece biyolojik değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir durumdur. Türk toplumunun tarihine bakıldığında yaşlılar, geleneksel aile modeli içinde söz sahibi ve otoriter bir kişiliktir. Yaşlılarımız; atalarımız, dedelerimiz, ninelerimiz, babalarımız ve annelerimizdir. Yaşlılarımıza duyulan saygı, sevgi, merhamet duyguları bizim dinimizin, kültürümüzün en önemli özelliğidir.
Yaş ilerledikçe yaşın getirmiş olduğu fiziksel nedenler her şeyden önce yaşlıların üretime yeterince katkı sağlayamamasına sebep olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün tanımlanmasına göre 65 yaş ve üzeri kişiler "yaşlı" olarak kabul edilmektedir. TÜİK verilerine göre ülkemizde çalışamayan yani çalışma yaşını aşmış olan 65 yaş ve daha yukarı yaştaki nüfus son beş yılda yüzde 24 artarak 2021 yılında 8 milyon 245 bine ulaşmıştır.
Ülkemizde 836 bin kişi yaşlılık aylığı alıyor, bu aylık maalesef 1.085 lira civarındadır. Emeklilerimiz her türlü olumsuz koşullara rağmen yılmadan ve yorulmadan devletine ve milletine hizmet etmiştir. Yıllarını çalışarak geçiren ve emekli olduktan sonra 2'nci bir işte çalışmayan emekli vatandaşlarımız gelir ve gider adaletsizliği içinde perişan ve muhtaç durumdadır. 2022 yılı itibarıyla en düşük emekli aylığı 2.500 TL olmuştur. Bugün itibarıyla emekli vatandaşlarımızın maaşları gündelik hayatlarındaki zorunlu harcamaları dahi karşılamaz olmuştur. En düşük emekli maaşının asgari ücret kadar olması talebimiz maalesef reddedilmiştir. Yine, emeklilerimizin bayram ikramiyesinin enflasyon kadar artırılması yani 2.680 TL olması da maalesef reddedilmiştir. Hayatının en güzel dönemlerini devlet ve millet hizmetinde geçiren emeklilerimizin aldıkları aylık ücret ortalama açlık sınırının altındadır. Yapılan bir araştırmaya göre, 5 milyonu aşkın emekli hâlen çalışmaktadır. Bu durum, ülkemizi yönetenler açısından vallahi utanç verici bir durumdur.
Değerli milletvekilleri, 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımızın kalkınma, sağlık, refahlarının artırılması, destekleyici ortamlarının sağlanması sosyal devletimizin görevidir. Yaşlılara yönelik sosyal, kültürel, kalkınma, sağlık ve refahın artırılması, destekleyici ortamların sağlanması gerekmektedir. Özellikle, yaşlılarda yoksulluğun azaltılması, yine, kırsal kesimde, tarım alanında uğraşan yaşlıların sorunlarının çözümlenmesi gerekmektedir. Dünya ülkelerine baktığımızda, yaşlıların sayısındaki artışla birlikte sosyal politikaların daha da çok önem kazandığını görmekteyiz. Türkiye'de de nüfus giderek yaşlanmakta ve devletin sosyal yönü ağır basan politikalar üretmesi zorunlu hâle gelmiştir.
22 Temmuz 2020 tarihinde, yaşlılarımızın sorunları ve bu sorunların çözümü için İYİ Parti Grubumuz adına verdiğimiz araştırma önergemiz maalesef reddedilmiştir. Aradan geçen iki sene sonra yaşlılarımızın sorunları için bir komisyon oluşturuyoruz; elbette oluşturulacak komisyonu destekliyoruz ve doğru buluyoruz. Keşke iki yıl önce biz bu önergeyi Genel Kurula sunduğumuzda kabul edilseydi, şimdiye kadar belki de araştırma komisyonu gerekli çözümleri yaşlılar için bulacaktı.
Değerli milletvekilleri, yıllarca çalışıp ev sahibi olamayan emeklilerimize kira yardımı için kanun teklifi vermiştim ancak ne yazık ki hâlâ komisyonlarda bekliyor. Hiçbir emeklimizi kira köşelerinde süründürmemeliyiz. Ülkemizde kirada oturan 65 yaş üzeri vatandaşlarımızı, emeklilerimizi de bu araştırmaya dâhil edelim. Bugüne kadar herhangi bir ev sahibi olamayan, hiçbir mal varlığı bulunmayan, kirada oturan 65 yaş üzeri vatandaşlarımıza, emeklilerimize kira yardımında bulunalım. Kanun teklifimizde de önerdiğimiz gibi, evi olmayan yaşlılarımız ile emeklilerimize aylık net asgari ücretin dörtte 1'i kadar kira yardımı yapılması yaşlılarımızı ve emeklilerimizi bir nebze olsun rahatlatacaktır.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde "yaşlılar için kurum bakımı" denilince akla ilk gelen huzurevleri oluyor. Oysa başka bakım hizmeti alternatifleri de düşünülmelidir. Yaşlı dayanışma merkezleri, yaşlı kulüpleri, sosyal ve kültürel yaşam alanları gibi alternatifler tüm ülke genelinde yaygınlaştırılmalıdır. Yaşlılarımızın mutlu ve huzurlu olması en önemli hedefimiz olmalıdır. Yaşlılarımızın, emekli vatandaşlarımızın yaşamış oldukları sorunları tespit ederek ihtiyaç duydukları destekleri sağlamak bizlerin görevidir.
Türkiye Emekliler Derneğinin yaşlılar ve emekliler için bazı önerileri bulunmaktadır. Bu önerilerden birkaçı şöyledir: Yaşlı ve emeklilerimiz mahallî idarelerde yer almalıdır, kendi sorunlarına çözüm üretmek için karar alma mekanizmalarına her düzeyde etkin olarak katılmaları sağlanmalıdır. Yaşlılığa dayalı ayrımcılıkla mücadele edecek olan yine yaşlılarımızdır, bu sebeple yaşlı ve emekli meclisleri oluşturulmalı, onların tecrübelerinden yeni nesillerin yararlanmasının önü açılmalıdır.
Yine, mahallî idareler emekli ve yaşlılarımıza yönelik projeler geliştirmelidir. Bu projeler kapsamında, okuma, spor yapma, müzik dinleme, tatil yapma imkânı gibi çeşitli imkânlar hazırlanmalıdır. Yaşlılarımızın gezebilecekleri, torunlarını park ve bahçeye götürebilecekleri sosyal tesisler oluşturulmalıdır. Hobi bahçeleri gibi yaşlılarımızı aktif tutacak çevre koşulları da sağlanmalıdır.
Değerli milletvekilleri, İYİ Partimizin yaşlılarımıza yönelik politikalarını kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum. İYİ Parti iktidarında Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi çerçevesinde şehirlerimizde özellikle sosyal bakıma muhtaç, yaşlı, çocuk ve engellilerin kamu hizmetlerine erişimini kolaylaştıracağız. Engelsiz kentler uygulamasını başlatacağız.
Geriatri yani yaşlı bakım sağlık merkezlerini yaygınlaştıracağız. Bütün hizmet ve sağlık ihtiyaçları için ihtiyaç sahibi emekli vatandaşların cebinden kesinlikle "hizmet bedeli" ya da "katkı payı" adıyla herhangi bir ödeme almayacağız. Önleyici sağlık hizmetleri ile erken tanı ve tedavi hizmetlerinin sağlanacağı geriatri sağlık merkezleri açacağız.
Genel sağlık sigortası kapsamında gelir testi uygulamasını yeniden düzenleyeceğiz; ihtiyaç sahibi olanlardan sağlık sigortası primi almayacağız ve prim ödeme yükümlülüğünde yaş sınırını yükselteceğiz, yaşlılardan prim almayacağız.
Bakıma muhtaç vatandaşlarımıza yönelik tedavi ve bakım hizmetlerini güçlendireceğiz. Yeni bir sosyal hizmet programı çerçevesinde, bakıma muhtaç, kronik hasta ve yaşlılara devlet tarafından sağlanan tedavi ve bakım hizmetlerini ve desteklerini yaygınlaştıracağız.
Yaşlı bakım hizmetlerini iyileştireceğiz. Yoksul veya kimsesiz yaşlılar için mutlu yaşam merkezleri kuracağız. Evde bakım ve mobil sağlık hizmetlerini genel sağlık sigortası kapsamına alacağız. Yoksul veya kimsesiz yaşlılar için mutlu yaşam merkezleri kuracağız; onları mümkün olan ölçüde evinden ve sosyal çevresinden ayırmadan beslenme, barınma, sağlık ve temizlik hizmetlerini periyodik olarak yürüteceğiz.
Eğitimli ve donanımlı yaşlı bakım personelinin yetişeceği bölümler açacağız, bakıcıların sertifikalı olmasını sağlayacağız. Evde bakım ve mobil sağlık hizmetlerini genel sağlık sigortası kapsamına alacağız.
Sözün özü: Yaşlılarımıza, emeklilerimize ne yapsak azdır, onları başımızın üstünde taşıma mecburiyetimiz vardır ve inşallah öyle yapacağız.
Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi, her 24 Nisanda ihanet şebekesi harekete geçer. Amerikan Başkanından tutun da içerideki iş birlikçileri dâhil, herkes sözde Ermeni soykırımının arkasına sığınır. Buradan sesleniyoruz, bir kere daha ifade ediyoruz: Adı milletvekili, adı bakan, adı ne olursa olsun, bu kürsülerden Türk milletine "soykırımcı" diyecek biri bu kürsülere çıkamaz. Soykırımın anlamı nedir? Katil demektir. Bizim ecdadımıza "katil" diyecekler bu ülkede yaşamasın, gitsin nerede yaşayacaksa orada yaşasınlar. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Herkes haddini bilsin, çizgiyi, çizmeyi aşmasın. Bu ülkede huzur istiyorsak, bu ülkede adam gibi yaşamak istiyorsak, 85 milyon Türk insanına saygımız varsa önce edebimizi takınacağız, önce Türk milletine saygı duyacağız. Mezhebiniz, meşrebiniz, alt kimliğiniz, üst kimliğiniz ne olursa olsun Türk milletine dil uzatanın dili koparılır, buradan tekrar söylüyorum.
Hoşça kalın. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)