| Konu: | Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 20.04.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Spor kanunu teklifini görüşüyoruz. "Spor federasyonları yasası çıkmalı." diyoruz biz de İYİ Parti olarak uzun zamandır ancak yine, çekinceli tarafları var ve onları dile getiriyoruz.
Değerli arkadaşlar, son iki haftada Isparta'da, Muğla'da, Antalya'da ve İstanbul Ümraniye, Sarıyer, Çatalca ve Bahçelievler'deydim, vatandaşlarımızla buluştum; Türkiye'nin gündemi hep aynıydı. Az evvel, buraya gelmeden önce bir vatandaş aradı "Param yok, öleyim mi ben Sayın Vekilim?" dedi. Ve yine, dün Isparta Eğirdir'imizdeki bir köyden bir kadın vatandaşımız aradı, çocuklarından gizlice, kısık bir sesle dedi ki: "Açız biz. Eskiden durumumuz gayet iyiydi Vekilim. Çok utanıyorum, çocuklar duymadan konuşuyorum. Ne olur bize yardım edin, ne yapacağımızı şaşırdık, ölelim mi biz?" Şimdi, iki gündür "Ölelim mi biz?" sorularıyla karşı karşıya kalıyorum, Türkiye'de gündem bu. Türkiye'de insanlar "Ne iş var ne ekmek var; açız." diyorlar ve feryat ediyorlar. Fatura yakanlar, kontak kapatanlar, tencere tava çalanlar, sosyal medya üzerinden örgütlenenler ve yanı sıra tüketici, öğrenci, çiftçi, esnaf, emekli, her kesim sesini yükseltmeye ve tepki vermeye başladı. Özetle, mutfakta artık yangın yok, mutfak kül olmuş ve vatandaşın beli kırılmış.
Şimdi, bazı siyasiler ekranlara çıkıp insanların yediği lokmasını kısması gerektiği falan gibi şeylerle uğraşırken, bunu izah etmeye çalışırken biz bu yüce kurumda vatandaşın derdine çare üreteceğimiz yerde, her hafta yeni bir akla gelmez alanda, kabul edilemez değişikliklerle önümüze koyduğunuz yasa tekliflerini görüşüyoruz.
Şimdi, burada da bir sözde düzenlemeyle, bir teklifle sınanıyoruz; sabrımız, aklımız, vicdanımız sınanıyor her hafta. Evet, burada da spor kanununda düzenleme yapmak şart ancak yapısal olmalı, yapısal bir düzenleme şart. Bu teklifin de eli kolu, önü arkası dökülüyordu ancak neyse ki Sayın Grup Başkan Vekillerinin toplu olarak, beraberce yaptığı değişikliklerle teklif bir nebze kabul edilebilir hâle getirildi; bunu olumlu olarak karşılıyoruz. Biz İYİ Parti olarak sporun ve sporcuların desteklenmesi amacını taşıyan yararlı maddeleri de olumlu buluyoruz ayrıca. Ancak teklifin tümüne bakınca amacı aşan ve sonuçta her şeyi Bakana bağlayan bir durumla da karşı karşıyayız.
Bir kere, Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda görüşülen Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi'nde de tali komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonu ve Adalet Komisyonu belirlenmiş olmasına rağmen teklif bu komisyonlarda görüşülmemiş; öncelikle bunun bir altını çizmek lazım. Üzerinde daha detaylı tartışılmasını ve hazırlanmasını, daha kaliteli kanunlaşmasını sağlayacaktı oysaki bu, ancak ne yazık ki iktidar yine bunu tercih etmemiş ve yangından mal kaçırmaya karar vermiş. İşte, dedim ya, neyse ki bir uzlaşma için tekrar masaya oturuldu ve belli düzenlemeler belli noktaya getirildi; bunlar olumlu.
Özetle, aslında bu kanun teklifiyle kulüpler üzerinde Gençlik ve Spor Bakanlığına verilen yetkiler çoğaltılıyor, kulüplerin bağımsızlığı ve özerkliği ise neredeyse yok ediliyor. Teklifin özeti: Her aşamada Bakanlık gözetimi ve denetimi getiriliyor, yasa teklifinin yüzde 30'unda neredeyse Bakanlık denetiminden ve müdahalesinden bahsediliyor. Bunun dozajı, hangi kulübe neye göre yapılacak belli değil ve korkarız ki aslında kayırmacılığın önü açılıyor. Sporun kendisi -adı üzerinde- zincirlemeye, engellemeye uygun değilken bu şekliyle aslında kamu kurumlarının spor üzerindeki etkisi de artırılıyor.
Yine Bakanlık, kulüplerinden olan alacaklarını "Alacakların önceliği" maddesiyle düzenleyerek "Spor Toto Teşkilat Başkanlığı nezdindeki isim hakkı alacaklarından, diğer tüm alacaklardan öncelikli olarak tahsil edilir." diyerek kendi alacaklarını garanti altına alıyor. Şimdi, Spor Toto Teşkilat Başkanlığından söz etmişken Spor Totonun reklam anlaşmaları çerçevesinde hangi kulüplere para aktarıldığının araştırılması gerekiyor değerli arkadaşlar. Keyfî kararlarla, istedikleri illerin istedikleri kulüplerine reklam bedeli verilirken bazı iller ile kulüplerine hiçbir şekilde katkı sağlanmamakta ve Hükûmete yakın kulüplerin bu şekilde desteklendiği de çok açık; bu da siyasetin spora müdahalesinin bir tezahürü olarak önümüzde. Spor Toto Teşkilat Başkanlığının son beş yılda hangi kulübe ne kadar reklam verdiğinin mutlaka açıklanması gerekiyor ve araştırılması gerekiyor.
Yine teklifte, kulüp gelirlerinden, "Yardım şekilleri" başlıklı maddede Bakanlığın spor kulüplerine, spor anonim şirketlerine ve üst kuruluşlara ayni ve nakdî şekilde yardım yapabilecek olması vardı; hangi kulübe ne kadar yardım yapılacağı belirtilmemişti. Hâliyle akla "Acaba kendinize yakın kulüplere mi vereceksiniz?" diye geliyor önceki icraatlarınıza baktığımız zaman.
Federasyonların yönetim kurulu üyelerinin en az yüzde 50'sinin o federasyonun spor branşında en az üç yıl lisanslı sporcu olmuş olmaları gerekiyor. Ve yine, teklifte, kulüp yöneticilerine, müdür düzeyindeki çalışanlara ceza vurgusu var; hapis cezası ve para cezası bu. Teklifte o kadar çok cezadan bahsediliyor ki net olmayan durumlar var; ne nedir, nasıl uygulanacak? Ve ülkemizde Süper Lig takımlarının haricinde, şehirlerimizde ve ilçelerimizde gönüllü yöneticiler ve başkanlar tarafından hiçbir gelir beklentisi olmaksızın kulüpler yönetiliyor, ekonomik destekle yapılıyor; Anadolu şehirlerindeki birçok kulüp -Isparta 32 Spor'umuzda olduğu gibi- bu şekilde idare ettiriliyor. Bu muğlak ve anlaşılmayan ceza kavramlarıyla bu gönüllü yönetici ve başkanların bu görevlerini sürdürmek istemeyecekleri de ortada.
500 milyon bütçeli bir takım ile 1 milyon bütçeli takımın yasa teklifi içerisinde kriterlerinin açıkça belirtilmesi gerekiyor. Yine, teklifteki geçiş hükmü kulüpler için hiçbir anlam ifade etmiyor. Mesela alt liglerdeki kulüpler hangi aşamada yasa kapsamına alınacaklar, belli değil.
Siyaset, spordan elini çekmesi gerekirken bu düzenlemeyle spora daha fazla müdahale etme kararlılığında değerli arkadaşlar. Özellikle futbolda son dönemde yaşananlar, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanının istifası, Merkez Hakem Kurulunun yaklaşık iki yılda 4 defa değişmesi şaibeleri beraberinde getiriyor.
3'üncü maddeyle spor kulüplerinin kuruluşuna ait düzenlemeler var. Eğer kanuna aykırılık veya noksanlık varsa Bakanlık tarafından dosya üzerinden yapılması öngörülüyor. "Altmış gün çok, otuz gün olsun." dedik Komisyonda ama maalesef reddedildi. Yine, gençlik ve spor il müdürlüğü üzerinden yürütülen, spor kulübü olma başvurusunun doğrudan Bakanlığa yapılması şartı getiriliyor. Bu, profesyonel kulüplere sorun değil ama amatör kulüpler için Bakanlığa direkt başvurmak gerçekten zorluklara yol açacak.
Yine, 8'inci maddede spor kulüplerinin başka bir spor kulübüyle birleşmesi düzenleniyor ancak aynı ilde bulunma zorunluluğu getiriliyor. Gerekçesi açıklanmamış; bu kısıtlamayı da anlamak mümkün değil, kaldırın bu şartı. Spor kulüplerinin demokratik iradeleri karşısında yersiz yeni bir engel daha koymayalım. Komisyonda buna yönelik verdiğimiz önergemiz de reddedilmişti. Genel kurul kararıyla birleşme kararı almışsa eğer spor kulüpleri birleşsinler, Bakanlığa bildirsinler; bürokrasiyi kaldıralım.
10'uncu maddede spor sahalarının, salonların ortak kullanımı düzenleniyor. Biz "Bu metne bir fıkra ekleyelim ve onların işletme masraflarını kim çözecek, belli değil bu durumlarda; bunu halledelim." dedik ama bu da reddedildi; bunu da çözmek gerekiyor.
14'üncü maddede spor federasyonlarının belirli liglerde yer alabilmek için spor anonim şirketi olma zorunluluğu ve sermayesinin 1 milyon Türk lirasından az olmama zorunluluğu getirebilmesi düzenleniyor. Eğer böyle yasalaşırsa spor federasyonlarına sınırsız bir limit belirleme yetkisi sağlanıyor. Bu şartın sağlanamaması durumunda ciddi mağduriyet ortaya çıkacak demektir.
Geçici 1'inci maddede, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonunun kamu yararına çalışma statüsünün devam edeceği ve derneklere tanınan haklardan yararlanacağına dair düzenleme yapılıyor ama düzenlemenin (5)'inci ve (6)'ncı fıkralarındaki süreler yetersiz. Bu süreler artırılmalı, ileri bir tarihe esnetilmeli. Biz bunun için de önerge vermiştik ama iktidar ve ortağı tarafından reddedildi Komisyonda.
Değerli milletvekilleri, özetle "Spor kulüplerinin borçlanmasını engelleyecek." söylemiyle hazırlanmış olan bu yasayla sporun bağımsızlığını ve özerkliğini yok edeceksiniz. Biz bu endişelerimizi yüce Meclisimizde söylemek zorundayız ve son yirmi yıldır özellikle Türk futbolundaki geri gidişi nasıl durduracaksınız, bunu da burada sormak bize görev olarak düşüyor. Bunun sizin döneminize denk gelmesi bir tesadüf müdür, ben burada size soruyorum ve her tesadüf gibi, her geri gidiş gibi bu yirmi yılda sizin iktidarınız var.
Ve son sözüm Büyük Atatürk'le olacak. Büyük Atatürk diyor ki: "Bir milletin sporda gösterdiği azim onun geleceğini yükseltir." Evet, Büyük Atatürk böyle demişti.
Burada maddelerinin umarım herkesin mutlu olacağı şekilde düzenlenerek bu spor kanununun hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Sporu, sporcularımızı, gençlerimizi ve spora hizmet eden herkesi sizlerin huzurunda ve milletimizin huzurunda sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Yasanın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. (İYİ Parti sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)