| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 13.04.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Şehirler arası otobüs biletlerine yapılan yüksek zamlar nedeniyle başta dar gelirli vatandaşlar olmak üzere binlerce öğrenci, kamu ve özel sektör çalışanlarının ikamet ettikleri, çalıştıkları veya okudukları şehirlerden ailelerinin ve yakınlarının yaşadıkları şehirlere gitme konusunda yaşadıkları seyahat sorunu hakkında vermiş olduğumuz araştırma önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, ekonomideki kötü gidişat, yapılan yüksek zamlar, kur ve enflasyon artışları ülkemizde her alanda kendisini iyice göstermeye başlamıştır. Sayın Cumhurbaşkanı işte "Gençlerimiz gezsin, dolaşsın." diyor ama özellikle son dönemde ulaşıma yapılan zamlarla beraber, inanın, bugün bir şehirden diğer bir şehre gitmekte bile maalesef zorlanıyorlar. Geçtiğimiz yıllarda mazotun fiyatı yaklaşık 7 TL/litreydi, bugün maalesef 20 liraların üzerinde. Bugün, Samsun'dan Ankara'ya bir otobüs bileti 250 lira, Trabzon'dan yine Ankara'ya 300 lira, Trabzon'dan İstanbul'a otobüs biletlerinin fiyatı yaklaşık 300 lira. Bunun gidişi dönüşüyle beraber 600 lira yani.
Bugün sadece yolcuların mağduriyeti söz konusu değil, bu taşımacılığı yapan otobüs şirketleri de neredeyse iflasın eşiğine geldiler. Nakliye sektöründe çalışan arkadaşlarımız varsa bunun ölçüsü üç aşağı beş yukarı yüzde 30'dur yani otobüsler, kamyonlar arabanın randıman durumuna göre 100 kilometreyi ortalama 30 litreyle giderler ve gelirler. Bugün Ankara 700 kilometre yani Ankara'ya gelişin mazot miktarı 210-240 litre, dönüşüyle beraber yaklaşık 500 litre. 500 litre yakan bir otobüs şoförü, bugün -250 lira- 20 yolcuyla beraber gelse, gidiş dönüşü 10 bin lira, yaktığı mazot da 10 bin lira.
Geçen, bir otobüsçü arkadaşımız aradı, diyor ki: "Samsun'dan Ankara'ya 14 sefer yaptım, 22 bin lira zarar ettim yani taşıdığım yolcuyla sadece mazotu bile karşılayamadık." Bunun, şoförü, amortismanı, tamiri, şusu busu da işin cabası. Yani bu şartlar altında ne otobüsçülerin ne de vatandaşlarımızın bayram ziyaretleri dolayısıyla memleketlerine gitmesi mümkün görünmüyor. Yani bırakın uluslararası arenada seyahat etmesini, bugün bayram ziyaretlerine annesinin, babasının elini öpmeye gitmesi bile maalesef bu ücretlerle mümkün değil. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Peki, buna karşılık Hükûmet ne yapıyor? "İyi olacak, güzel olacak, güzel günler göreceğiz; yeni yeni projelerimiz var, yeni hedeflerimiz var, yeni planımız var." "Yeni" kelimesinden bile duyduğumuz anda artık nefret etmeye başladık. Biliyoruz ki her "yeni"nin arkasından muhakkak yeni bir zam gelecek, yeni bir enflasyon rakamı gelecek, yeni bir faiz rakamı gelecek de gelecek. Artık bunlarla bu işin yürümesi mümkün değil. Hiç olmazsa, insanlar, şu bayram dolayısıyla bayram ziyaretlerine -hani "sılayırahim" diyoruz- gitsinler, gelsinler, büyüklerinin elini öpsünler ki bayram geleneklerine de uymuş olalım, bayramın gereklerini de yerine getirmiş olalım. Ne yapacağız? Hiç olmazsa, bunun üzerindeki vergileri kaldırın; zaten bugün uçan kuştan, gelenden gidenden her şeyden vergi alıyorsunuz, bunları orta yerden kaldırın.
Peki, bundan sonra ne oldu? Tren yolu, "Trenler gelişsin." diyorsunuz, en ucuzu tren fiyatları...
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Tren yolu çok kalabalık.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - E, onlarda da maşallahınız var yani onlarda da maşallahınız var; maalesef, her yerde tren hikâyeleri var, mesela, Samsun Hızlı Tren Projesi'nin daha projesi bile orta yerde yok, günlük soruyorlar: "Ne olacak bizim hızlı tren meselemiz?" Yani bugün bundan daha uyguna, trenden daha uyguna seyahat etme şansımız yok, hiç olmazsa tren yollarına belli önemi verin, tren yollarında belli çalışmaları yapın, bunları belli güzergâhlara açın da hiç olmazsa bayramda insanlar annesinin, babasının elini öpsün, bu zamları bunun üzerinden kaldırın. Ama görünen o ki bununla ilgili hiçbir şey söylediğiniz de yok.
Ekonomi Bakanı, vergilerle ilgili olan Maliye Bakanımız her seferinde çıkıyor "Merak etmeyin, bu yılın sonunda her şey düzelecek." diyor.
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sabredin!
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Bu yaz bir dahaki yaza, bu kış bir dahaki kışa, günler uzayıp gittikçe gidiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - "Sabredin, sabredin, sabredin..."
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sabır taşı çatladı.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Biz de diyoruz ki milletin sabır taşı çatladı, artık sabredecek bir şey kalmadı. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Yapabileceğiniz tek bir şey var, eğer bunların altından kalkamıyorsanız, bunlarla ilgili bir çabanız ve gayretiniz yoksa bunun bir tane çözümü var: Millete gitmek yani on yılda yapamadıklarınızı önümüzdeki bir yıl içerisinde yapma şansınız yok. Elinizdeki verilerde, elinizdeki sonuçlarda bununla ilgili müspet şeyler görünmüyor. O zaman demek ki milletin hakemliğine gitmekten başka çare yok. Ümit ediyoruz, milletin hakemliğine gidersiniz diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)