GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:73
Tarih:30.03.2022

HASAN SUBAŞI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

321 sıra sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 2'nci maddesi hakkında partim adına söz almış bulunuyorum. Ben genelde kanunlara bakarken gerekçelere bir göz atarım. 2018'de yaptığınız kanun değişiklikleri ile bu 2'nci maddeyle ilgili gerekçeler hemen hemen aynı fakat yapılan değişiklik taban tabana zıt. Yine, 2018'de "temsilde adalet" "küçük partileri de Meclise sokabilmek" "vatandaşın iradesini Meclis çatısı altında yansıtmak" "onlara destek vermek" "görünür olmalarını sağlamak" gibi gerekçeler varken bugün onunla taban tabana zıt bir düzenleme yapmış bulunuyorsunuz. Yine, 2'nci maddenin gerekçesine baktığımızda yine bu küçük partilerin görünür olmasını sağladığınızı ve tüzel kişiliklerine destek vermek için bu düzenlemeyi yaptığınızı ifade ediyorsunuz; gerekçeler hemen hemen pek değişmemiş. Ama şunu sormak lazım: Acaba onları görünür kılmak mı yoksa görünür olmaktan çıkarmak mı? Bana göre, neden bu kadar, bu gerekçe içinde... "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle yönetimde istikrarı sağladık." derken "Gerçekten yönetimde istikrar sağlandı mı?" sorusunu kendinize bir sormanız gerekir. Ne hukukta ne adalette ne ekonomide, hiçbir konuda istikrar sağlanabilmiş değil. O detaylara girmeyeceğim ama yol arkadaşlarınızın sizden neden koparak partiler hâline geldiğini sorgulamanız gerekir. Bu tür tuzak kanunlarla onları görünür kılmak noktasında engellemek yerine, doğrusu, aslında, onları Meclis iradeleriyle yansıtabilmektir.

Bakın, ilk gerekçenin ilk cümlesinde "Siyasi partiler ve seçimler, demokratik siyasal hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır." diyorsunuz ama siyasi partileri görünmez kılıyorsunuz. 1982 darbe anayasasından bu yana, kırk yıl yüzde 10 seçim barajının uygulanır olmasının bu ilkelerle hiç ilgisi yoktur. Siyasi partilere önem verdiğinizden, siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları saydığınızdan söz edemeyiz çünkü yirmi yıl boyunca bu yüzde 10 barajını siz muhafaza ettiniz. Bugün geldiğiniz noktada "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle yönetimde istikrarı sağladık, onun için yüzde 7'ye düşürebiliriz." demişsiniz. Yüzde 7 baraj yine, Avrupa'nın otoriter 2 devleti Rusya ile Türkiye'de söz konusuyken 2016'da Rusya -2016 seçimlerinde- bunu yüzde 5'e düşürdü ve biz, yine... Rekor bizde, "Neden yüzde 7 baraj?", bunu sorgulamamız gerekir. Mademki siyasi partiler vazgeçilmezimizdir, yüzde 7 barajı hâlâ muhafaza ediyor olmak Türkiye'ye yakışmıyor.

D'Hondt sistemini bu defa partilerin kendi alabileceği oyla sınırlı tutmuşsunuz. Geçmişte bunun tam aksini savunurken şimdi gerçekten, küçük partileri görünmez kılmak için bunu getirmişsiniz. Bunun size faydası olur mu? Ben olacağı kanaatinde değilim. Ben, kırk yıldır Türkiye'de siyasi hayatı takip ederim, bugüne kadar hiçbir partinin kendi ideolojisinden vazgeçerek bir seçime girdiğini hatırlamam ama sizin bu yanlış sisteminiz, ucube sisteminiz yüzünden bir hayır doğmuştur, bir fayda sağlamıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

HASAN SUBAŞI (Devamla) - Bütün siyasi partiler ideolojilerini, görüşlerini, düşüncelerini, çıkarlarını bir kenara bırakarak ilk defa ilkeler etrafında, ilk defa "adalet" diyerek, "demokrasi" diyerek, "parlamenter sistem" diyerek bir seçim çalışmasına girmişlerdir ki bu çok değerlidir. Bu sizi korkutmuştur ama diyoruz ki: Korkunun ecele faydası yok. Siz bu birlikte çalışmanın ne sonuçlar vereceğini göreceksiniz, hep birlikte izleyeceğiz. Bunun çok değerli olduğunu, Türkiye'ye çok büyük fayda sağladığını ifade etmek istiyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)