| Konu: | Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 70 |
| Tarih: | 23.03.2022 |
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun Teklifi görüşmelerinin 6'ncı maddesi üzerine söz aldım, bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki iktidar mensubu milletvekilleri kanun teklifi konusunda oldukça başarısız. Bunu en son Nükleer Düzenleme Kanunu'nda da yaşadık, bugün de yaşıyoruz. Bir gün öncesinden haberdar olduğumuz kanun tekliflerini STK'lerin, derneklerin, konunun uzmanı kişilerin görüşleri dahi alınmadan Komisyonda görüşüyoruz. Aslında şu anda da baktığımız zaman, 25 kişilik çalıştığımız Komisyonun -neredeyse- iktidar partisinin 12 milletvekilinden Komisyon sıralarında sadece 1 genç milletvekili arkadaşımız var. Salona baktığım zaman, solanda da Komisyonda görev alan milletvekillerinden kimse yok. Bu, şu demektir: Bu iktidarın tüketiciyi koruma hakkında çıkaracağı kanuna Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisinin verdiği önem bu kadardır arkadaşlar, bu kadar.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - CHP'nin verdiği önem de bu kadar. Bak, CHP'nin verdiği önem de bu kadar, 15 kişi var; 130 kişiden 15 kişi var. Oraya da bak!
TACETTİN BAYIR (Devamla) - Bu salonda gözüküyor. Şimdi, konunun uzmanı kimseyle...
Sen sonra cevap verirsin, sen işine bak!
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Oraya da bak! 15 kişi var orada da.
TACETTİN BAYIR (Devamla) - Konunun uzmanı kimseye danışmıyoruz, sormuyoruz, görüşünü almıyoruz, önerilerini görmezden geliyoruz; "Ben yaptım, oldu." anlayışıyla yasalaşıyor maddeler. Sonra ne mi oluyor? Anayasa Mahkemesi "Dur bakalım, burada bir yanlış var." diye iptal ediyor. Yani işimizi doğru yapmıyoruz arkadaşlar. Bu salonda bunu niye anlatıyorum, niçin anlatıyorum? Çünkü kaliteli yasa çıkaramıyoruz; zamanımızdan kaybediyoruz, Anayasa Mahkemesini uğraştırıyoruz, bize hizmet eden insanları yoruyoruz, kâğıda zarar veriyoruz, enerjiyi boş yere tüketiyoruz; yeri geliyor geriliyoruz, tartışıyoruz, birbirimizi üzüyoruz. Hâlbuki çok zor değil bir kanun teklifini hazırlarken uzman kişilerden, odalardan, derneklerden, STK'lerden, başka partili vekillerden görüş almak, katkı sunmasını beklemek. Daha sağlıklı bir işleyiş varken neden zoru seçiyoruz? Biz bunu söylemekten bıktık, siz bunları dinlemekten bıkmadınız.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifinin geneliyle ilgili toplum adına tüketiciye atılan her olumlu adıma biz parti olarak varız, hiçbir itirazımız yok. Bu maddelerin toplum yararına olması için elimizden gelen katkıyı da vermek istiyoruz ancak ne yazık ki bazı çıkarılan kanun ya da yönetmelikler uygulamalarla çelişiyor yani uygulama farklı, yasa farklı olabiliyor.
6'ncı maddede "Ön ödemeli konutun sözleşmede taahhüt edilen süre içinde tüketiciye teslim edilmesi zorunludur. Bu süre her hâlükârda sözleşme tarihinden itibaren kırk sekiz ayı geçemez. Kat irtifakının tüketici adına tapu siciline tescil edilmesiyle birlikte devir ve teslim yapılmış sayılır." deniyor. Biz bu sürenin otuz altı ayı geçmemesini belirttik ve önerge verdik, dedik ki... Tabii, reddedildi önergemiz. Niye karşıyız bu süreye? Onu kısaca anlatayım. Diyelim ki ben kiracıyım, bir ev alacağım, gittim müteahhitle anlaşma yaptım. Müteahhit bana evi yirmi dört ayda teslim edeceğini söyledi, ona göre gittim bankadan kredi aldım. O anda kiracı olduğum için hem kira ediyorum hem de evimin taksitlerini bankaya ödüyorum. Dolayısıyla müteahhit bana iki yılda bunu teslim etmemesi durumunda, ben hesabımı ona göre yaptığım için hem bankadaki taksitleri ödemeye devam edeceğim hem de kirayı ödemeye devam edeceğim, dolayısıyla mağdur duruma düşeceğim. Bunun bu yüzden uzatılmasını doğru bulmuyorum. Kaldı ki hasbelkader kendim de inşaat sektörünün içinde olduğum için... İnşaat teknolojisinin gerek vinçlerle gerek hazır betonla gerek demir sistemlerinin hızlandırılmasıyla, artık, geçmişte üç yılda yapılan bir apartmanın bugün bir yılda yapıldığını hepimiz biliyoruz. Yani müteahhitler açısından geçilen bu teknolojiyle daha hızlı inşaat yapmak mümkün artık.
Bir başka şey, 70 bin lira ceza konulmuş yani 1 milyonluk da alsanız bir konutu 70 bin lira ceza, 5 milyonluk da alsanız 70 bin lira ceza; bu da adaletli gözükmüyor. Ne olabilirdi? Yıllık ödediğiniz taksit miktarı kadar ya da 1-2 katı olabilirdi, bunları da önermiştik ama bunlar da ne yazık ki reddedildi. Dolayısıyla "Çayın taşıyla çayın kuşunu vurayım." diyen uyanık müteahhit hiç elini cebine atmadan, gelen parayla inşaat yapar, zamana yayar, hele hele bir de inşaat birim fiyatlarına göre fiyat farklarını da alıyorsa uzatır da uzatır inşaatı müteahhit; bunu gözden kaçırmayalım arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
TACETTİN BAYIR (Devamla) - Sağ olun Sayın Başkan.
Dolayısıyla bu teklifin adı, bu yüzden, Tüketiciyi Koruma Kanunu değil, olsa olsa "müteahhidi koruma kanunu" olur.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)