GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Devlet Memurları Kanununda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:67
Tarih:16.03.2022

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarının birçok sorunu var, en başta da mali sorunları gelmektedir. Din görevlileri, Diyanet İşleri Başkanlığının dayatmasıyla katılım bankalarından banka promosyonu alsınlar diye zorlanıyor. Halbuki katılım bankalarının il ve ilçelerde ATM'leri yok. Neden Ziraat Bankası, Halk Bankası değil, anlamakta güçlük çekiyorlar. Yüz bini aşkın çalışanın hakkı bu şekilde gasbediliyor.

Sadece bununla kalsa iyi. Bunun yanında, her hafta cuma namazında para toplayan, din görevlilerini para toplama memuru gibi gören zihniyetten acilen kurtarmamız lazım.

Cami, mescit, Kur'an kursları ve cemevlerinin başta aydınlatma olmak üzere, ısıtma ve soğutma giderleri artık merkezî bütçeden karşılanmalı.

Diyanet İşleri Başkanlığı, din görevlilerini kitap satış memuru gibi kullanmaktan vazgeçmelidir.

Personele verilen cübbe, sarık, giyim yardımı ödeneği güncellenmelidir, diğer devlet kurumlarında uygulanan giyim yardımları gibi ihtiyaca cevap veren bir bedel verilmelidir.

Ayrıca, bayram tatillerinde, yardımcı hizmetler sınıfında çalışan ve yatılı Kur'an kurslarında görev yapan personele mesai ödenmelidir.

Diyanet çalışanlarının lojman ve lojman kirası problemleri mutlaka çözülmelidir.

Din görevlilerimizin tabi tutulduğu ve din görevlilerine eziyete dönüşen mesleki bilgiler seviye tespit sınavı kaldırılmalıdır. Bu seviye tespit sınavı ücreti, her alandaki öğrencilerimizin ödediği sınav ücretleri gibi rekor seviyeye ulaşmıştır. Her türlü şartını tamamlayarak mülakat sonucuna göre görevlendirilen geçici Kur'an kursu öğreticilerinin özlük ve mali hakları vakit kaybetmeden düzeltilmelidir. Mezuniyet durumu itibarıyla şartları tutan Kur'an kursu öğreticileri, formasyon eğitimiyle Kur'an kursu öğretmeni unvanına bir an önce kavuşturulmalıdır.

Yardımcı hizmetler sınıfında çalışan hizmetliler için görevde yükselme sınavı açılmalı ve ek gösterge verilmelidir.

Atama ve Nakil Yönetmeliği ile Sınav Yönetmeliği, görevlilerin ihtiyacına cevap verecek şekilde yeniden güncellenmelidir.

Vaizlerin özlük ve mali hakları düzeltilmeli, nakil taleplerindeki üç yıl görev yapma dayatmasından vazgeçilmelidir.

Murakıpların statü ve konumları yeniden belirlenmeli, özlük ve mali hakları iyileştirilmelidir. Murakıpların talebine duyarsız kalınmamalı ve murakıplar için il müfettişliği ihdas sözü bir an önce yerine getirilmelidir.

Değerli milletvekilleri, cami dernek başkanları ile muhtarlar; din görevlilerinin amiri değildir, bu tür dışarıdan müdahalelere kesinlikle engel olunmalıdır. Başkanlık ve müftülüklerde çalışan din hizmetleri uzmanlarının görev ve statü tanımları yeniden yapılmalı, bu kadrolar ara kadro gibi bir anlayıştan kurtarılmalıdır. Diyanet görevlileri imzasız ve asılsız şikâyetler nedeniyle büyük problemler yaşamaktadırlar, bu hususta ciddi tedbirler alınmalı, Diyanet çalışanlarının itibarsızlaştırılmasına fırsat verilmemelidir.

Yüce dinimiz adına, 85 milyon insanımıza hizmet vermekle görevli olan Diyanet İşleri Başkanlığı, kurum içi ve kurum dışı uygulamalarıyla örnek alınan bir kurum olmak zorundadır. Diyanet İşleri Başkanlığı öncelikle siyasi mülahazalardan uzak tutulmalıdır, şeffaf bir yönetim anlayışı olmalıdır. Fetvalarına güven duyulan bir kurum hâline mutlaka dönüştürülmelidir. Kurum çalışanlarının ayrı ayrı statülerde çalıştırılması en büyük adaletsizliktir. Kendi çalışanlarını farklı farklı statülerde kategorize eden bir kurum olmaktan Diyanet İşleri Başkanlığı çıkarılmalıdır. Bugün, Diyanet İşleri Başkanlığında kadrolu, sözleşmeli, vekil imam-hatip, fahri Kur'an kursu öğreticisi statülerinde personel istihdamı yapılmaktadır. Çalışanların tamamı kadrolu olmalı ve hak ettiği ücreti almalıdır.

Diyanet İşleri Başkanlığında asgari ücretin çok altında çalıştırılan binlerce personel mevcuttur. Getirilen bu düzenlemede, yani yaptığınız düzenlemede de sözleşmeli istihdama devam edileceği anlaşılıyor. Bu düzenlemeyle Diyanet çalışanlarının hiçbir sorunu maalesef çözülmemektedir. Eğer Diyanet İşleri Başkanlığında asgari ücretin altında ücret alan çalışan varsa vallahi bu ayıp size yeter de artar bile, bunu lütfen düzeltin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Diyanet İşleri Başkanlığı her geçen gün güven kaybeden bir kurum, bir kuruluş hâline gelmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı maalesef siyasi taassup altına girmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığını yönetenler 85 milyon insanımıza güven vermemektedir. Daha önemlisi: Diyanet İşleri Başkanlığının yanlışları nedeniyle, adaletsiz uygulamaları nedeniyle, hukuksuzlukları nedeniyle, yaptığı işler nedeniyle, maalesef, her geçen gün yüce dinimizden insanlar uzaklaşıyor. İktidarın sayesinde Türkiye'de ateistler artıyor, deistler artıyor. Allah aşkına nasıl muhafazakâr bir iktidarsınız? Yüce dinimize en büyük kötülüğü siz Diyanet İşleri Başkanlığını siyasallaştırarak yaptınız; bu günah da size öteki dünyada da yeter, bu dünyada da yeter. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)