| Konu: | Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 03.03.2022 |
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi'nin 6'ncı maddesiyle ilgili vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Evet, konu ülkemiz açısından son derece önemli bir konu, çok riskli bir alanı değerlendirmemiz gereken bir konu. Nükleer risk oluşturabilecek faaliyetlerin önüne geçilmesinin hedeflenmesi gerekirken ben bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda konuya hiç ciddiyetle bakılmadığını görmekten de mutsuzluk duyuyorum.
Evet, sayın milletvekilleri, enerji kaynaklarımız kısıtlı; artan nüfusumuzla ve tabii, bu nüfusa bağlı olarak gelişen sanayimizle birlikte enerji ihtiyacı her geçen gün artıyor. Ama hepimizin bildiği gibi, 2000'li yıllarda enerji arzında yüzde 67,2 oranında dışa bağımlı olan ülkemiz, maalesef, bugün yüzde 74 oranında dışa bağımlı hâle gelmiştir.
Evet, ülkemizdeki enerji kaynaklarına, çeşitliliğine rağmen Türkiye dışa bağımlı bir ülke durumundadır. Türkiye'nin enerjide toplam kurulu gücü yaklaşık 100 bin megavat; bunun yanı sıra, sadece rüzgâr enerjisi potansiyelimiz 48 bin megavattır yani tüm kurulu gücümüzün yarısı kadar rüzgâr enerjisi potansiyelimiz var. Yıllık 100 milyon ton petrole eş değer güneş enerjisi potansiyelimiz var. Bu rakam ne demek sayın milletvekilleri? İran'ın yılda ürettiği toplam petrol kadar güneş enerjisi potansiyelimiz var demek. 35 bin megavatlık da jeotermal enerji potansiyelimiz var. Ama 2020'de enerjimizin yüzde 33'ünü kömürden sağlamışız. Bu kömürün de yüzde 60'ını ithal etmişiz. Yani enerjimizin en büyük kısmını çevreye en zararlı enerji kaynağından elde etmişiz. Avrupa'nın bütün kentleri, ülkeleri kömüre veda ediyor. Belçika beş yıl önce tüm kömür santrallerini kapattı. Avusturya ve İsveç geçen yıl tüm kömür santrallerini kapattı. Fransa bir yıl içinde, İngiltere üç yıl içinde, İtalya da dört yıl içinde kömüre veda ediyor. Kömürle enerji üretimi artan tek ülke maalesef Türkiye.
Evet, Almanya enerjisinin yüzde 56'sını yenilenebilir enerjiden karşılıyor sayın milletvekilleri. Almanya'da 2038 yılına kadar karbondioksit salan tüm santraller kapatılacak. Ama işte, biz hâlen, Türkiye daha ilk defa bir nükleer enerji santralini Ruslara yaptırmakla meşgulken Avrupa'da birçok ülke 2030 yılında tüm nükleer enerji santrallerini de kapatacaklarını ilan ettiler. Üstelik Akkuyu Nükleer Güç Santrali, biraz önce özellikle İYİ Parti Ankara Milletvekili Sayın Ayhan Altıntaş'ın da ifade ettiği gibi, maalesef bizim millî ve yerli bir santralimiz de olmayacak yani inşaatı Rusya'nın, zenginleştirmiş uranyumu yine Ruslar sağlayacak, teknoloji transferi yapılmayacak, kilovatsaati 12,35 sent veya 15,33 sente kadar çıkacak. Böyle pahalı bir enerji konusunda bir de biz Türkiye olarak satın alım garantisi vermişiz. Zaman olmadığı için bu konuyu daha sonraki konuşmaya bırakıyorum.
Türkiye'nin güneş enerjisinde kurulu gücü 7 bin megavat, Almanya'nın ise tam 54 bin megavat yani neredeyse Türkiye'nin 8 katı. Alman vatandaşları güneş görmek için tatillerde Türkiye'ye geliyor ama Almanya güneşten Türkiye'nin 8 katı enerji elde ediyor. Bir güneş panelini Almanya'ya kurarsanız 1 birim enerji elde ediyorsa Türkiye'ye kurduğunuzda 2 birim enerji elde ediliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ŞENOL SUNAT (Devamla) - Şimdi, değerli milletvekilleri -süre az olduğu için ifade edemiyorum ama- bugün bu kürsüden sizlerle paylaşmak istediğim bir başka husus da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yürürlüğe sokulan yönetmeliktir. Elektrik üretiminde kullanılan kömür sahalarının zeytinlik arazilerde bulunması hâlinde, maden şirketlerine bu sahalardaki zeytinlikleri yok edebilme hakkı veriliyor. Sayın milletvekilleri, Paris İklim Anlaşması'nı yeni imzalamadık mı? Bu anlaşma karbon salımını azaltmayı hedeflemiyor mu? Peki, biz neden yüzlerce yıl yaşayabilen, birçok vatandaşımızın geçim kaynağı olan zeytin ağaçlarının kesilmesine müsaade ediyoruz? Ülkemize her yönden zarar veriyorsunuz.
Yeter artık diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)