| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 53 |
| Tarih: | 15.02.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, bir dönem Parlamentoda temsil etmekten onur duyduğum, gurur duyduğum Gümüşhane'mizin kurtuluşunun 104'üncü yıl dönümünü, şanlı tarihimizde önemli bir yer teşkil eden Gümüşhane'mizin düşman işgalinden kurtuluşunun 104'üncü yıl dönümünü kutluyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, şehrimizin ve ülkemizin kurtuluş mücadelesi, bölünmez bütünlüğü uğrunda bugüne kadar kaybettiğimiz tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Tüm hemşehrilerimi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, tabii, bugün Türkiye'nin gündeminde enerji var, enerji faturaları var. Bugün Türkiye'nin kurulu gücü yaklaşık 100 bin megavat civarında ama tükettiğimiz enerji miktarı da 52-53 bin, pik zamanlarda da bu en fazla 56 bine çıktı. Dolayısıyla, bugün tükettiğimiz enerjinin yaklaşık yarısı doğal gaz ve termik santrallerden yani ithalata dayalı; enerji politikamız ithalata dayalı. Buna paralel olarak, maalesef, bu geçen on dokuz yıllık dönem içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili ciddi yatırımlar yapılmadı. Dolayısıyla da enerji fiyatlarını, bugün yüzde 127'lik faizle esnafın çarkı çevirmesi mümkün değil; esnaf da öyle, konutlarda da öyle. Bugün elektrik faturası, doğal gaz faturası, su faturası, kira rakamlarının üzerinde. Yani bu bize gelen hadiseler muhakkak size de geliyordur. Bu rakamlarla bu işi götürmek mümkün değil.
Şimdi, bir de şöyle bir konu var: Sanki bu zamlar yapılırken Hükûmetin hiç haberi yokmuş, bu ülkeyi idare edenlerin hiç haberi yokmuş da iş Sayın Cumhurbaşkanının vereceği karara kaldı. Hâlbuki enerji politikası Türkiye'nin en temel politikalarından biridir. Bu zamlar yapılmadan önce bu işlerin enine boyuna muhakkak irdelenmesi lazım. Bugün biz, Sayın Cumhurbaşkanının iki dudağı arasından "Enerjiyle ilgili nasıl bir yol izlenir?" bunu bekliyoruz. Aslında siz Sayın Cumhurbaşkanının yükünü artırıyorsunuz, sorumluluğunu artırıyorsunuz. Bu işin başında olan insanların bu işi enine boyuna düşünmesi lazım ki bu ülkede bu sorunlar çözülsün. Bu mümkün değil yani bu faturaların ödenmesi mümkün değil, bununla üretim yapmak da mümkün değil. Bu girdiler hayatın her tarafını etkiliyor. Onun için, biz burada yine size öneride bulunuyoruz, diyoruz ki: Bakın, şu elektrik faturalarının üzerinden TRT payını kaldırdınız. Ne oldu? Hiçbir şey, yüzde 2. Onun yerine yüzde 127 zam yaptınız. Ne oldu? Yüzde 125 ilave rakam gelmiş oldu. Onun yerine, gelin, KDV'yi kaldırın. Bakın, bunun üzerinde yüzde 18 KDV var. 150'den başladınız, 210'a çıktınız, bunu 250'ye çıkarabilirsiniz yani en azından bir evde 4 tane lamba yandığını varsaysanız bu 250 kilovatsaatin altına düşmez. Halkın dertleriyle dertlenmek böyle bir şey.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Tamamlıyorum Başkanım.
Şimdi, bu zamlar da oturuyor. Bakın, siz gıda fiyatlarındaki zamlara da müdahale edeceğinizi söylediniz, bir adım geri gelme yok. Enerji fiyatlarına zam yaptınız; bunlar fiyatlandı, piyasada fiyatlandı. Enerji fiyatlarından dolayı malzemelere gelen artışlar, gıdadan tutun her sektöre gelen zamlar oturdu, bunun da geri gelmesi mümkün değil. Siz farkında olmadan... Ticaretin genel kuralı var, hiçbirinin sizin meşhur yöntemlerinizle fiyatları geri çekmesi mümkün değil. Gıdada da geri aldığınızı söylüyorsunuz; KDV'yi yüzde 8'den yüzde 1'e düşürdünüz ama inanın önünü arkasını hesap etmeden iş yapıyorsunuz, bunun da bir sürü hikâyesi var. Yani yüzde 18 maliyetle, KDV'yle adam mal almış "Bunu yüzde 1'le satın." diyorsunuz, yüzde 17 ne olacak? Onun için bir önerimiz vardı, süre bittiği için söylüyorum, bu KDV iadelerini...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Başkanım, müsaade ederseniz hemen bitiriyorum.
BAŞKAN - Selamlayalım lütfen.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Tamam.
Özellikle, madem bu KDV'lerde indirime gidiyorsunuz, KDV iadesiyle ilgili bir çalışma yapalım, bu KDV iadeleri vergi borcuna sayılsın, SSK borcuna sayılsın; iki taraf da devletin. O zaman KDV yükü milletin üzerinde kalmaz, üzerinde kalmadığı gibi fiyatlara da yansıtılmaz. Yani bir şeyin önünü arkasını, sağını solunu hesap ederek, karşılaşacağınız riskleri de dikkate alarak adım atarsanız bu milletin lehine olur. Şimdi, önce ortalığı yakıyorsunuz, ondan sonra da itfaiyeyi arayıp "Bunu nasıl söndürürüz?" diyorsunuz. Bu tür tedbirlerle bu iş yürümez, çözüm millete gitmek.
Bir an önce millete gidip millette çözümü aramanın daha doğru olacağını düşünüyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)