| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 53 |
| Tarih: | 15.02.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Geçtiğimiz yaz söndürülemeyen orman yangınlarının, Kastamonu Bozkurt'taki sel felaketinin, Isparta Yalvaç'taki su kesintilerinin ve İstanbul Havalimanı'ndaki kar esareti rezaletinin ardından, geçtiğimiz hafta Isparta'mızda cumhuriyet tarihi boyunca eşi benzeri görülmemiş olan bir rezalet daha yaşandı ve bunun altındaki imza size ait.
21'inci yüzyılın Türkiyesinde koca bir şehir, 8 ilçesi ve köyleriyle beraber, 113 bin abonesi ve 188 köyüyle aşağı yukarı yedi güne varan bir elektrik kesintisiyle soğuğa ve karanlığa terk edildi. Bu afet, ihmallerle, beceriksiz, öngörüsüz bir yönetim anlayışıyla, insan eliyle hazırlanmış bir afettir. 30 santim karda boğulmuştur Isparta; kesintilerin, yoklukların, kuyrukların, beceriksiz yönetimlerin Türkiyesindeki Isparta'mızda yaşanan bu afet bir beceriksizlik vesikası olarak sizin alnınıza yazılmıştır. İşte bu teklif, bugünkü "Araştırma komisyonu kuralım." teklifimiz bu vesikayı alnınızdan silme teklifidir.
Isparta halkının problemlerini dile getirdiğimizde Isparta'nın AK PARTİ'li Belediye Başkanı bizi bilgi kirliliği yapmakla, Isparta'nın AK PARTİ'li Milletvekili Sayın Bilgiç ise kirli siyaset yapmakla suçladı. Siyasetin kirli yapıldığı doğrudur; biz de burada işte o kiri temizlemeye çalışıyoruz değerli arkadaşlar ve eğer bir bilgi kirliliği varsa bugün her şeyi burada anlatacağız ve bilgi kirliliği temizlenecek. Neden Akdeniz Bölgesi'ndeki Isparta'mızda vatandaşlarımız günlerce elektriksizliğe ve soğuğa maruz kaldılar, anlatacağız burada ve Isparta'mız göller bölgesinde, doğu illerimizdeki gibi kar görmez pırıl pırıl bir şehirken, gören yerlerde de zaten -Doğu Anadolu'da ya da Uludağ'da da- elektrik kesilmezken karla beraber, yirmi dakika uzaklıktaki Burdur'a da aynı karın yağmasına rağmen orada da olmazken bu sorun, neden sadece Isparta'da afet yaşandı? Bunun altını çiziyorum. Neden trafolar patladı, neden elektrik direkleri yıkıldı, neden kablolar koptu? Hepsinin cevabı belli: İhmal, plansızlık ve umursamazlık bunun cevabı. Yatırımların zamanında yapılmaması, iktidarın üzerine düşen denetleme görevlerini yapmaması ve yanlış özelleştirmelere kadar uzanan bir beceriksizlik hikâyesi bu.
Isparta'mızın elektriği 2013'te özelleştirildi. Verilen şirket, Cengiz ve Limak ortaklığındaki Akdeniz Elektrik Dağıtım Şirketi yani malum 5'li. 2013'ten bu yana şirket gerekli yatırımları, bakımları yapmamış, AK PARTİ'li Belediye Başkanı gerekli iyileştirmeleri talep etmemiş; iktidar özelleştirmelere uygun kanunu geçen seneye kadar yapmamış, bu şirketi denetleyen olmamış; elektrik hatları yer altına alınmamış, kabloların ve iletim hatlarının bakımları yapılmamış ve çürümüş, elektrik hatlarına yakın ağaçlar budanmamış, açıktaki elektrik hatları maksimum kar taşıma kapasitesine göre yenilenmemiş; Belediye Başkanı yatmış, Enerji Bakanı uyumuş, şirket vatandaşa sadece ve sadece her gün artan zamlarla fatura kesmiş.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Belediye Başkanı yoktu bile, biz gittik.
AYLİN CESUR (Devamla) - Denetleme istenmiş, dağıtım şirketi devleti mahkemeye vermiş; EPDK elektrik dağıtım şirketlerine 4 milyar liraya yakın ceza kesmiş, sadece yüzde 4'ü ödenmiş. EPDK raporu var mı? Denetleme raporu var mı? Bunu buradan soruyorum.
Bakın, bunların hepsi Sayıştayın 2019 raporunun 12'nci ve 2020 raporunun 9'uncu bulgusunda var değerli arkadaşlar. Şimdi deniyor ki: Devletin şebeke yenilemesi için verdiği ödenekle masa, koltuk alınmış, Antalya ve Burdur'a ise yatırım yapılmış. Deniyor ki: Kalifiye elemanlar işten çıkarılmış, olanların sayısı çok azalmış, teknik ekip ihtiyacı karşılayamayacak kadar küçültülmüş. Ve deniyor ki: Valilik kriz masasını geç kurmuş, belediyeyle koordineli çalıştırılamamış ve belediye kara geç müdahale etmiş ve kar buzlanmaya döndükten sonra müdahale etmiş. Hepsinin araştırılması, sorumluların tespit edilmesi ve vatandaşın zararının 1 kuruşu kalmayana kadar devlet tarafından karşılanması gerekiyor. Vatandaşlarımız günlerce elektriksiz kaldı, yolları kapalı kaldı, iki gün suları kesildi, doğal gaz çalıştırılamadı, elektrikli sobalar yakılamadı; telefonsuz, internetsiz şekilde, yaşlısıyla, çocuğuyla, hastasıyla, oksijen tüpüne bağlı olanıyla, evde Covid-19 tedavisi olanıyla Isparta halkı yapayalnız donmaya terk edildi. Buzdolapları eridi, erzaklar ziyan oldu; elektrikli aletler gelip giden elektrikle, faz değişiklikleriyle bozuldu, büyük zararlar oldu; üretim durdu, atölyeler çalışmadı; elmaların depolandığı soğuk hava depoları zarar gördü, elmalar çürümeye terk edildi. Vatandaşların zararlarının devlet tarafından derhâl tazmin edilmesi lazım. Şimdi, devlet şirketten kendisi tazmin etmeli, vatandaş bir de şirketle yıllarca sürecek hukuki mücadele içerisinde bırakılmamalı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
AYLİN CESUR (Devamla) - Denetleme görevini yapmayan Hükûmet, en azından bunu yapmak zorunda. Isparta'nın acilen afet bölgesi ilan edilmesi lazım. Yoksa, işte "kirli siyaset" budur.
Bizi bu olayları gündeme getirmekle suçlamanız nafile. Vatandaş ne yaşadığını biliyor. İlk günden, ben sabaha kadar süren şikâyetleri vatandaştan aldığımda, derhâl sahada arkadaşlarımla beraber olayın içerisindeydim. Belediye Başkanı, o sırada "Azıcık kar bu, yağar geçer, bir iki günde elektrik geri gelir." dedi.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Kapalı pazar yeri çökmüş kardan.
AYLİN CESUR (Devamla) - "Bir iki gün gitti sadece." dedi. Ben Bakanı aradım ama Bakan telefonuma çıkmadı. Hemen ilk gün soru önergesi verdik İYİ Parti olarak ve verdiğim önergeden sonra bu konu ulusal basına taşınınca ve sosyal medyada bu işi Türk milleti sahiplenince bizzat Bakan Bey, ancak onun üzerine, bir zahmet kalktı Isparta'ya geldi. Bakan Bey Isparta'ya geldiğinde Belediye Başkanı dedi ki: "Ortada bir afet falan yok ama bakın koskoca Bakan buraya gelmiş." Şimdi, geldi de ne yaptı? Bizim kriz masasında Validen bir numaralı kişiler aracılığıyla aldığımız bilgiye göre, şirket buna sadece 130 kişiyle müdahale ediyordu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYLİN CESUR (Devamla) - Sayın Başkan, çok önemli, bir dakika daha rica edeceğim.
BAŞKAN - Selamlayalım lütfen.
AYLİN CESUR (Devamla) - Sağ olun.
Ancak işte 600 kişiye ondan sonra çıkarıldı. Biz ortalığı kaldırmasak acaba ne olacaktı? Enerji Bakanı "Bir ay faturaları erteliyoruz." dedi çıktı ve helallik istedi sıkılmadan.
Bakın, elektrik dağıtım faaliyetleriyle ilgili, 6446 sayılı Kanun'un 9'uncu maddesinde, aynı kanunun 15'inci maddesinde "Denetim görevi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığındadır." diyor. Görev yapmamışsınız. Beceremiyorsanız, sorun çözemiyorsanız istifa edeceksiniz, o koltukları işgal etmeyeceksiniz. Isparta halkı size hakkını helal falan etmiyor.
Genel Başkanımızın talimatıyla Isparta'ya gelen Genel Başkan Yardımcımız ve milletvekilleriyle sahada her yerde dolaştık ve çözüm önerilerimizi sunduk. Diyoruz ki: "Isparta'da afet bölgesi ilan edin, kanun teklifi verdik, indirin Genel Kurula." Diyoruz ki: "Bu araştırma önergemize 'evet' deyin." Deyin ki Sayıştay araştırma yapabilsin; Meclis Başkanlığının böyle bir yetkisi var, bunu çalıştıralım, denetleme yapılsın.
Türkiye'yi hizmete, elektriğe, suya kavuşturmuş Barajlar Kralı Süleyman Demirel'in memleketi Isparta, hakkını size helal etmeyecektir. Ve ampuller Isparta'da tek tek sönmektedir, Türkiye genelinde de ampuller sönecektir; Isparta bunu unutmayacaktır. Alnınıza yazılan bu vesikayı gelin, bu araştırma önergemizi kabul ederek kaldırın kendi alnınızdan.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)