GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:47
Tarih:18.01.2022

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, geldik yürürlük maddesine. Kanunun görüşülmeye başladığı andan itibaren desteklediğimiz maddeler var tabii, şerh koyduğumuz maddeler var; özellikle BES'in yüzde 25'ten 30'a çıkması, minimum maaşın 2.500 TL olması veyahut da çalışanlara yüzde 2,5 zam yapılması gibi maddeleri bizler de destekliyoruz.

Yine, doğal gazda kademeli geçiş derken... Bununla ilgili -daha önce- kanun teklifimiz de var; hem coğrafi şartlara göre hem de gelir durumuna göre kademelendirilmesini, kademeli tarifeye geçirilmesi önermiştik. Dolayısıyla Antalya'da gaz kullanan ile Erzurum'da gaz kullananın arasında... Muhakkak Erzurum'da hava şartları biraz daha farklı olduğu için orada dar gelirli daha yüksek miktarda gaz kullanacaktır, Antalya'da belki daha az miktarda gaz kullanacaktır. Önemli olan, asgari geçim şartlarını haiz olan birinin, devlet nasıl olsa sübvanse ediyor, ona dokunmayacak şekilde sübvanse edilmesi; yoksa şu an yapılmakta olan, belli bir miktara kadar, gelir durumu ne olursa olsun, devlet onu sübvanse ediyor. Geçtiğimiz günlerde zaten bu konuyla ilgili 80 milyar lira civarında rakamı BOTAŞ'ın hesaplarına aktardı.

Gelmek istediğim nokta özellikle bu fiyat farkı kararnamesiyle ilgili. Bugün -sizi de muhakkak müteahhitlerimiz arıyordur- bütün mücadelemize rağmen, bu verilen fiyat farkının yeterli olmadığını, fiyat farkının daha ne olduğu konusunda da bir netlik olmadığını, sadece yetki verdiğimizi bu kanunda görüyoruz. Arkadaşlarımızın genel manada istediği şu: Hiç olmazsa bir tasfiye hakkının verilmesini istiyorlar. Yani ihaleler yapıldı; daha yüzde 10'da, 15'te, 20'de olan işler var. Yani bunların fiyat farkıyla düzelmesi mümkün değil. Hangi fiyatı verirseniz verin, demir fiyatı bundan yedi sekiz ay önce 3 bin liraydı, bugün 12 bin liraya çıktı. Bakın, dolar kuru 18 lirayken demir fiyatı 13 bin liraydı, şu an kur 13'e düşmesine rağmen demir fiyatı hâlâ 12 bin lirada yani kurlarla arasında doğru bir orantı yok. Aynı şekilde, çimento ton fiyatları bugün 500 TL civarında, beton fiyatları yine 500 liraların üzerinde. Yani kuru olduğu gibi fiyatlara yansıttılar -ben buradan sizi uyarıyorum- kur düşmesine rağmen maalesef fiyatlarda bir gerileme yok. E, bu fiyatlarla, hangi fiyat farkını verirseniz verin, firmaların bu işin altından kalkma şansı yok. Hiç olmazsa düşük imalatlarda iş yapan firmalara bizim bir tasfiye hakkı vermemiz gerekirdi. Vermediğiniz takdirde ne olur? Üç aşağı beş yukarı aynı sonuca çıkar. Yapacakları işlem belli. Teminatı yaktığı zaman maliyeti nedir, işi yaparsa maliyeti nedir? Yüzde 70'i, 80'i teminatı yakacaktır. Bunun devlete maliyeti eğer bugünkü şartlarda 1 ise bu işi yaptıkları zaman maliyeti 4'e, 5'e çıkacaktır. Çünkü görüyoruz, bakın, 1.400 liralarla, 1.500 liralarla yaptığınız ihalelere bugün katılanların sayısı 1'e, 2'ye düştü; 3.400, 3.500 liralık metrekare fiyatlarına teklif veren firma yok. Yani bugün fiyatlar yüzde 100 artmasına rağmen maalesef firmalar bu talepleri oluşturmuyor. Bu rakamlarla bu işlerin altından kalkmaları mümkün değil. Yani çok garip talepleri de yok, diyorlar ki: "Hiç olmazsa bu fiyat farkıyla beraber süre uzatımını verin, bu baz fiyatı 2021 tarihine getirin; aynı şekilde bu uygulamayı, hiç olmazsa bu tasfiye uygulamasını bize verin çünkü tersi devlete daha pahalıya mal olacaktır." 2001 krizinde de ben bu Parlamentodaydım, o zaman da böyle bir fiyat farkı kararnamesi çıkmıştı ama o zaman orada tasfiye hakkını vermiştik. Tabii, müteahhitler deyince genelde hep burada kürsüden de söylüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız diyor ki: "Dünya 5'ten büyüktür." Hakikaten, bakın, bu sektörde iş yapan firma sayısı 40 bin, 50 bin civarındadır. Bunları topladığınız zaman da o sizin bahsettiğiniz beş on müteahhidin böyle bir derdi yok. Onların yolcu garantisinin, araç garantisinin, hasta garantisinin... Rakamların tamamı dolar endeksli; onların böyle bir derdi yok, talepleri de yok. Bu kesimde çalışan insan sayısı bugün yüzde 4, yüzde 5 civarında.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Bugün toplam istihdam sayısı 27 milyon 30 milyon civarında olduğu zaman yani yaklaşık 700-800 bin çalışanı olan bir sektörü ilgilendirir ki aileleriyle beraber -4'le çarparsanız- ciddi manada bir nüfusa hitap ettiğini görürsünüz. O da yetmez, bunların yanları var yani bugün inşaat sektöründe elektrikçisi var, mekanikçisi var, bimsçisi var, seramikçisi var; yaklaşık 300-400 kaleme hitap eden bir sektörden bahsediyoruz. Onun için daha vakit varken yine de buradan son kez -çünkü telefonlarımıza ha bire bu mesajlar yağıyor- size diyorum ki: Vakit geçmeden hiç olmazsa bu tasfiye konusunda, süre uzatımı konusunda, 2022'den itibaren fiyat farkı konusunda düzenleme yapılırken bu işi tekrar gözden geçirelim yoksa bunun sonu uçurum, bunu bilmek için müneccim olmaya gerek yok.

Ben kanunun hayırlı uğurlu olmasını diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)