| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 05.01.2022 |
HASAN SUBAŞI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
298 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin 2'nci maddesi için söz aldım. 2'nci madde bir erteleme maddesi. Borca batık bir toplumun sıkça rastlayacağı borç ve yapılandırma ertelemelerini hep göreceğiz; onun için bu erteleme maddesine bir itirazımız yok ama bu küçük torba yasanın en önem verebileceğimiz maddesi 7'nci madde, "stokçuluk" denen madde ve 1'inci madde limanların kırk dokuz yıla kadar tahsisinin, kirasının, işletme devrinin uzatılması. Vaktim olursa stokçuluğa gireceğim ama 1'inci madde bizim için çok önemli. Antalya Limanı'nın 2028 yılında Katar'la olan sözleşmesi bitecekken 2047 yılına uzatılmış bulunuyor. Nasıl uzatıldı, niye uzatıldı bilen yok. Ben, 287 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin -2 Aralık tarihindeki konuşmamda- genel gerekçesini incelemiştim, genel gerekçede limanlardan hiç bahis yoktu ve şunu söylemiştim: 39 tane maddenin 38'ini genel gerekçede göstermişsiniz ama limanları herhâlde unutmuşsunuz demiştim. Bunun da anlamı torba yasalarda saklanan maddeler vardır; bu maddeyi saklamaya çalışmışlar ama tabii, saklanacak tarafı yok. Anayasa'ya aykırılıklar nedeniyle tartışmalardan dolayı bu madde çekilmişti, çekildiğinde de ben yine konuşmamda ilave ettim, -sözler verildi muhtemelen- bütçeden sonra bu madde gene gelecektir demiştim. Bu defa geldi ama genel gerekçenin ilk paragrafına ve 1'inci maddeye yazılmış yani bu defa saklamamışlar ve âdeta gözümüze sokmuşlar; o günkü eleştiriden etkilenmişler demek ki.
Bugün, sadece Katar'a limanı vermek yetmiyor, bir de marinamız var. Marinanın kaderi ne olacak? Yine bir serbest bölge limanın içinde, serbest bölgeyle ilgili ihtilaflar var; onlar ne olacak belirsiz. Ben Antalya Milletvekili olarak hiçbir ayrıntıyı bilmiyorum ve AK PARTİ sıralarındaki arkadaşlarımızın da bildiğini zannetmiyorum. Ama dün takip ettim konuşmacıları, hatipleri; AK PARTİ'li konuşmacılar şunu diyordu: "Hiç endişe etmeyin çünkü gerekçede de yazdığı gibi Özeleştirme Yüksek Kurulu var, son merci, hükmü onlar verecektir, endişe etmeyin." demişlerdir. Ayrıca bir de ondan önce "Sermaye Piyasası Kanunu'na göre değerleme yapmaya yetkili en az iki kuruluş tarafından belirlenmesi düzenleme altına alınmaktadır. Ayrıca nihai karar mercisi olarak Özelleştirme Yüksek Kurulu görevlendirilmektedir." demişlerdir. Ben, acaba Özelleştirme Yüksek Kurulu ne der buna hiç sordular mı, Özelleştirme Yüksek Kurulu kimdir acaba hiç merak ettiler mi onu öğrenmek istiyorum.
Ben şunu açıklamak istiyorum: 1 Ağustos 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığının 3 sayılı Kararı'yla Özelleştirme Yüksek Kurulu denilen Kurulun bütün görev ve yetkileri Cumhurbaşkanına alınmıştır. Yani gerekçede gösterilen "Nihai karar Özelleştirme Yüksek Kurulunun kararıdır." dedikleri kararı Cumhurbaşkanı verecektir ama hiç değilse burada onu yazsaydınız da bu şekilde, neredeyse sahtecilik gibi bir durumla karşı karşıya kalmasaydınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
HASAN SUBAŞI (Devamla) - Ha, Özelleştirme Yüksek Kurulunun yetkilerini Cumhurbaşkanı kullandığına göre, demek ki tahsis edilen bu 18 tane limanın bedellerini Cumhurbaşkanı belirleyecektir. Katar'ı ise -özel ilgisi olduğunu biliyoruz, çok lüks bir uçağı hediye kabul ettiğine göre- muhtemelen fazla üzmeyecektir bu bedelin tayininde ve Antalya Limanı'mız ve onunla beraber Türkiye'nin çok kıymetli 17 tane limanı maalesef kim vurduya gitmiştir.
Ben sözlerimi burada bitirirken AK PARTİ'ye bu gerekçeler hazırlanırken daha dikkatli olmaları gerektiğini buradan işaret ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)