GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:41
Tarih:22.12.2021

İYİ PARTİ GRUBU ADINA FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Görüşülmekte olan 299 sayılı torba Kanun Teklifi'nin ikinci bölümüyle ilgili söz almış bulunmaktayım. Hepinizi İYİ Parti Grubu adına tekrar saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ikinci bölümde yer alan özellikle 9 ve 10'uncu maddeler, belediyelere toplu taşıma hizmeti yürüten gerçek veya tüzel kişilerle alakalı ve buradaki teklif olumludur, destekliyoruz.

Yine, 11'inci maddede, bilindiği gibi, pandemi nedeniyle kamu üniversite sağlık hizmeti sunucularına sağlanan ek bütçenin 2022 yılında yapılacak olan ödemelerden mahsup edilmesinin önüne geçilmesi amacıyla 2021 yılında verdikleri sağlık hizmeti bedelinin sözleşme tutarından düşük olması durumunda, aradaki farkın terkin edilmesi düzenlemesini de olumlu bulduğumuzu söylüyoruz.

Değerli milletvekilleri, asgari ücretin vergi dışı bırakılması üç buçuk yıldır bu Mecliste muhalefet olarak bizlerin dile getirdiğimiz, ısrar ettiğimiz bir husustu. Bu düzenlemenin içine bu konunun alınmış olması takdire şayandır, emeği geçen herkese buradan teşekkür ediyoruz.

Sayın Elitaş, dinlemiyorsunuz ama efendim, bak, boyuna teşekkür ediyorum, sağ olun efendim.

Şimdi, efendim, bu düzenlemede memurları da diğer çalışanları da işin içine katmışız. Bu da çok güzel fakat bir eksik yapmışız, bu düzenlemenin içinde... Komisyonda da partimizin yetkilileri anlatmışlar, demişler ki: Teklife ilişkin bir diğer önemli değişiklik ise asgari geçim indirimi, AGİ maddesinin yürürlükten kaldırılmasıdır. Dünyanın birçok ülkesi, çalışanda, çocuk sayısına göre vergilendirme sistemi uygulamakta ve bu uygulama da çalışanlar arasında vergi yükünü olabildiğince adaletle paylaştırmaktadır. OECD raporlarında Türkiye'ye dair eleştirilerde, bekâr ile evli ve çocuklu olan çalışan arasındaki vergi yükünün çok fazla değişmediği, bu durumun adil olmadığı, değiştirilmesi gerektiği dile getirilmiştir. Evet, aynen böyle. AGİ'nin kaldırılmış olması, aslında, memurlar açısından maalesef olumlu olmamıştır Sayın Başkanım. Sayın Cumhurbaşkanımız bugünkü grup konuşmasında şöyle diyor: "Memurlarımızla toplu sözleşme artışına ilave olarak aylık ortalama 300 liralık ücret artışı sağladık." Öyle mi efendim? Şimdi, ben âcizane hesabı yaptırdım, eğer yanlışsa bunu tekrar düzeltiriz, değerlendiririz. Şimdi, efendim, bu düzenlemeyle asgari geçim indirimi kaldırılırken getirilen gelir vergisi ve damga vergisi indirimleri maalesef memurlar arasında adil bir ücret artışına sebep olmuyor. Örnek olarak, bekâr bir memur bu düzenlemeyle 275 lira artı aylık artış alacak. Evli, eşi çalışmayan bir memur 195; evli, eşi çalışmayan, 1 çocuklu memur 134; evli, eşi çalışmayan, 2 çocuklu bir memur 74; evli, eşi çalışmayan, 3 çocuklu bir memur 39; evli, eşi çalışmayan, 4 çocuklu bir memur 39,98 yani 40 diyelim; evli, eşi çalışmayan, 5 çocuklu bir memur yine 40 lira. Bu artış da sadece -maalesef- getirilen damga vergisi indiriminden geliyor. Şimdi, efendim, bu, adil bir durum değil; bu, AK PARTİ iktidarının, Sayın Cumhurbaşkanımızın siyasete veya iktidara geldiği günden beri dillendirdiği 3 çocuk, daha çok çocuk algısına da uygun değil. Neden biz çok çocuklu ailelere burada daha az imkân tanıyoruz? Bu, yanlıştır; bu, eksiktir; bunu burada ifade etmek isterim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz gibi, memurlarla ilgili yine 2022 yılı için bir toplu iş sözleşmesi yapıldı, ilk altı ay için yüzde 5, ikinci altı ay için yüzde 7 artış öngörüldü ama hepimiz biliyoruz ki on dokuz yıllık AK PARTİ iktidarında -çünkü bunun on senesinde masaya gittim- öngördüğünüz enflasyon hedefi hiçbir zaman tutmadı, her sene memurlar bir önceki yılın enflasyon farkını aldılar. Bu sene de yine tutmadı. 2021 yılında bildiğiniz gibi 3+3 verildi, şu anda enflasyon... İkinci altı ayda 3'ü düşersek memurların 7,44 alacağı var. Son ayda enflasyonun ne olacağını bilmiyoruz. En az yüzde 2 artmış olsa memurlar 2021 yılından en az yüzde 10-12 enflasyon farkı alacaklar. Bunu niye anlatıyorum? Zaten memurlarımız vergi dilimleri yüzünden her yıl yüzde 2-3 kayba uğruyorlar. Memurlara enflasyon kadar zam vermek sıfır zam, hatta eksiye düşürmek demektir. Niye? Vergi dilimlerinden dolayı.

Şimdi, bütün bu gerçekler on yıllardır sürüyor. Yeni düzenleme aslında memura çok bir şey de getirmiyor. Biz diyoruz ki mademki iktidarımız son enflasyon artışlarıyla beraber, dövizdeki dalgalanmalarla beraber, pahalılıkla beraber asgari ücretlimize yüzde 50 civarında bir artış yaptı, doğru yaptı. Ama bunun her üç ayda bir değerlendirilmesi gerekir ya da altı ayda bir değerlendirilmesi gerekir diye söylüyoruz. Neden? Bu yılın enflasyon hedefine ulaşılamayacağı, bu yıl enflasyonun en az yüzde 25'in üzerinde gerçekleşeceği görünüyor.

Şimdi bunları neden anlatıyorum? Efendim, iktidarımız 2022 yılı için memur, işçi, emekli; ayrım yapmadan, vergide yeniden değerleme oranı olarak yüzde 36,2 vergi alacak. İktidarımız diyor ki: "Biz 2021 yılında yüzde 10 civarında büyüyeceğiz." Ne güzel. O zaman ne yapmak lazım? Bu büyümeden emekliye, çalışana, asgari ücretliye, memura vermemiz lazım. O zaman bizim teklifimiz şu: Memurlara yaptığınız bu düzenleme ortalama memur maaşını yüzde 2 ya da 3 etkileyecektir, daha fazla etkilemez ama çok çocuklu memurlarımız "Niye bu ayrımı yaptınız?" diye size öfkelenecektir. Belki Sayın Cumhurbaşkanımız da "Yahu niye böyle olmuş? Birincisi, ben 300 lira dedim, hiç 300 lira yok. İkincisi, bütün memurlar 300 lira bekliyor." diye kızacak. Öyle mi artışı? E, Cumhurbaşkanımız söyledi. Arkadaş, 40 lira nereden çıktı? Ve memurların büyük çoğunluğu da 40 lira alacak. Şimdi bunları düzeltmek için size teklifimiz şudur: Enflasyon farkı dâhil, toplu görüşmede verilen dâhil yüzde 36,2; alacağınız vergiyi de hesap edin, yüzde 10 refah payını da koyun yani 2022 için memurlarımıza bu düzenleme dışında en az yüzde 46 artış yapmanız lazım; adalet burada olur. Hiç olmazsa asgari ücretlilerde yaptığımız artışa yakın bir artış olur.

Yine, emeklilerimiz... Sayın Başkanım, emeklilerimizin adı yok. Bakın, ben burada bu konuşmayı yapmadan önce Emekliler Derneği Başkanlarıyla görüştüm, dediler ki bana: "Ya, yeni Çalışma Bakanımız bizi daha kabul etmedi, bize randevu vermiyor, biz daha görüşemiyoruz." Allah aşkına, 13 milyon, 14 milyon emeklimizin temsilcileriyle Çalışma Bakanımız görüşmüyor. Neden görüşmüyor? Yani siz, tamam, asgari ücrete güzel bir şey yaptınız ama siz diyorsunuz ki -biz de diyoruz- "Devletin dini adalettir." O zaman bu adaletin memurlara da emeklilere de asgari ücretlilere de her sosyal kesime uğraması lazım ve aynı doğrultuda emeklilerde de refah payı dâhil, en düşük emekli maaşının da asgari ücrete kadar çıkarılması lazım diyorum. Ha, bunu da yapacaksınız, er ya da geç yapacaksınız ama belki seçimi bekliyorsunuz. Çünkü burada muhalefetin her dediğini sonunda yapıyorsunuz elektrik faturalarındaki TRT payında yaptığınız gibi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - ...emekliye ikramiyede yaptığınız gibi bunu kesinlikle yapacaksınız ama bir an önce yapın da emeklilerin de yüzünü güldürün. Bakınız efendim, şu anda emeklilerimizin yüzde 80'i TÜRK-İŞ'in öngördüğü açlık sınırı rakamının altında. Yani bunun anlamı ne? En az 10 milyon emeklimiz 1.500 ile 3 bin lira arasında maaş alıyor, sıkıştı kaldı. Bunları da kurtarmamız lazım, bunları da düzeltmemiz lazım diyorum ve diyorum ki: Adalet, adalet, adalet!

Meclisimizin bu son gününde bunları sizlere ifade etmiş olayım. 2022 yılında inşallah daha adaletli, daha hakkaniyetli bir Meclis çalışmasında hep beraber buluşalım diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)