GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:40
Tarih:21.12.2021

CHP GRUBU ADINA YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son günlerde tıbbi malzeme tedarik firmaları birikmiş olan tahsilatlarını alamamış, bir de dengesiz döviz kurları eklenmiş, bu durum sektöre ağır darbe vurmuş ve hastanelerde büyük sıkıntılar oluşmuştur. Türk Tabipleri Birliği, tıbbi malzeme gerektiren beyin cerrahisi ve ortopedi ameliyatlarının durma noktasına geldiği, tedavi hizmetlerinin aksamaması için konunun acilen çözülmesi çağrısında bulunmuştur. Tıbbi malzeme tedarikçileri vergisini ve KDV'sini peşin ödedikleri tıbbi malzemelerin paralarını üniversite hastanelerinden otuz altı aydır, devlet hastanelerinden ise on sekiz aydır alamamaktadırlar. Üstelik alacaklarından yüzde 25 ile yüzde 40 feragat etmeleri istenmektedir. Sağlık Uygulama Tebliği yani SUT fiyatları 2010 yılından beri güncellenmemiş olup dolar kuru o dönemde 1,5 olarak sabitlenmiştir. 2010 yılı SUT fiyatlarından yani on bir yıl önceki fiyatlardan tedarik firmalarından malzeme talep edilmektedir.

Sayın arkadaşlar, vereceğim birkaç çarpıcı örneği dikkatinize sunmak istiyorum: Beyin pili SUT fiyatı 60.957 iken firma satış fiyatı 85.339; yine, kalp pili SUT fiyatı 15.301 TL iken firma satış fiyatı ise 30.040 TL'dir. Kalça protezi SUT fiyatı 5.600 TL iken firma satış fiyatı 11 bin TL'dir. Hastalar ne yazık ki bu aradaki farkları ödemek zorunda bırakılmaktadırlar.

Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği yani TOTBİD yetkililerinden aldığım bilgilere göre ülkemizde tüm artroplasti yani eklem protezi ameliyatları malzeme eksikliği nedeniyle durdurulmuştur. Yukarıda örnek verdiğim diğer branşlarda da ne yazık ki ameliyatlar yapılamamaktadır, hasta ile hekim karşı karşıya bırakılmıştır. Krizi fırsat bilip merdiven altı standart dışı üretim yapan bazı firmalar sözde ucuz ürün pazarlamakta, hastaneler de Sağlık Bakanlığı tarafından gönderilen talimatlar ve genelgeler doğrultusunda bu ürünleri almaktadırlar. Hekimler de bu tıbbi malzemeleri kullanmak zorunda bırakılmaktadırlar. Kullanmak zorunda kaldıkları bu malzemelerden doğan komplikasyonlardan dolayı ne yazık ki hekimlerimiz sorumlu tutulmaktadır.

Sağlıksız bir sağlık sistemi içinde hedef olan sağlık çalışanlarının emekleri bazı gruplar tarafından kazanç kapısı olarak görülmekte, birçok hekim bu nedenle yıllarca süren milyonluk malpraktis davalarıyla uğraşmakta ve bu psikoloji içinde hasta tedavi etmektedir. Birçok uzmanlık alanında hizmet veren hekimlerin mesleki sigortaları sigorta şirketleri tarafından riskli gruplar diye yapılmamaktadır. Hekimler birçok sebep ve ayrıca beş dakikada bir muayene zorunluluğu gibi nedenlerle artık pasif hekimlik yapmak zorunda kalmışlardır. Yurt dışında çalışmak için Türk Tabipleri Birliğinden bugüne kadar 5 bin hekim belge almıştır ve tükenmişlik sendromu içinde her ay 100 hekim ülkemizi terk etmektedir.

Balkonlardan alkışladığınız ve çalışma barışını bozduğunuz sağlık çalışanlarıyla ilgili özlük haklarının düzenlemesi kanun teklifini yılbaşından önce Genel Kurula hep beraber getirelim dedik ancak Katar aşkınızdan dolayı, önceliğiniz mavi vatanımızın bir parçası olan limanlarımızı pazarlamak olduğu için sağlık çalışanlarının sorununun çözümü başka bir bahara kalmıştır.

Değerli arkadaşlar, sarf malzeme ve tıbbi cihaz sektörü sağlık sisteminin en önemli çarklarından biridir. Ülkemizde yaklaşık 42.750 tıbbi malzeme medikal firması bulunmaktadır. Sektör temsilcileri birçok bankayla ipoteklidir; bir kısmı iflas etmiş, bir kısmıysa maalesef canına kıymıştır. Sektör temsilcilerinin bu sorunlarının çözümü... Bu firmalar sevkiyatlarını durdurduktan sonra şöyle bir çarpıcı açıklamada bulunmuşlardır: "Bundan sonra halk sağlığı sorunuyla ilgili oluşacak problemlerden bizler sorumlu değiliz."

Sayın milletvekilleri, daha önce Sayın Sağlık Bakanına sorduğum bir soru üzerine, tıbbi sarf malzeme ve cihazda dışa bağımlılığımızın yüzde 82 olduğu cevabını almıştım. Sorunlar çözülmediği takdirde yakın bir tarihte tıbbi cihaz sektörü ve sağlık sektörü geri dönülmez bir yola girecektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

YÜKSEL ÖZKAN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sorunların bir an önce araştırılması, yerli üretimin desteklenmesi, dışa bağımlılığın azaltılması için sunduğumuz bu araştırma önergemize tüm milletvekillerimizin siyasi bir kaygıdan uzak, sağduyu içinde "evet" diyeceği temennisiyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)