GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:40
Tarih:21.12.2021

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

"Eseri olmayanın yerinde yeller eser." diyordu atalarımız, ne kadar güzel bir söz. Sizin de eserleriniz var, yirmi yıldır bakıyoruz gelinen noktaya ama çözümsüzlüklerle dolu ve bir sürü enkazla dolu bir Türkiye eser. İşte, deminden beri konuşuluyor, ekonomik enkaz bunlardan en önemlisi bugün. Ama yıllardır ilmek ilmek örülmüş bir başka eser var orta yerde; işte bu, her gün zalimce cinayete kurban giden kadınlarımız. Defalarca "Komisyon kuralım, gelin araştıralım." dedik, çıktık bu kürsüye, reddettiniz ve kadına karşı şiddetle mücadele edemeyen basiretsiz bir ülke hâline geldi Türkiye.

Bir dönüp bakalım, neler olmuş: 2008-2020 boyunca 3.656 kadınımız cinayete kurban gitmiş. 2008'de 80 olan kadın cinayeti, 2020'de 471'e çıkmış ve kasım ayına gelindiğinde, bu kasım ayında 441 kadın cinayete kurban gitmiş. İşte, burada önergelerimize ret verenlerin, bunda payı olduğunu artık reddedemeyeceği bir vahim durumdur bu. Ve 2020'nin ilk altı ayında 117.192 aile içi ve kadına yönelik şiddet meydana gelmiş ama sonrasında açıklamadılar, ne olduğunu bilen yok bunun. 2015-2020 yılları arasında 16-17 yaşlarında 133.750 kız çocuğumuz evlendirilmiş. Niye biliyor musunuz? Çünkü çocuklara göz dikenlerin sırtları sıvazlandı, hukuk alet edilerek böylesine bir kötülüğe göz yumuldu da ondan. İşte bugün, burada, önergemizi reddedecek olanların bunda payı olduğu artık reddedilemeyecek bir durum. "Cinayetin kadını olur mu hiç, cinayet cinayettir." diyenlere susulmasının ve onlara tepki vermemenin sonucu olan bir durum. Şiddete uğrayan kadınlarımıza karşı "Üstünde ne varmış, o saatte orada ne işi varmış, hak etmiş." diyerek caniliği meşrulaştırmaya çalışanlara susulmasının getirdiği bir durum ve bunda payı olacakların artık reddedemeyeceği vahim bir durum bugün burada önergemizi reddedecek olanlar. En az bir kere şiddete uğramış kadın oranı yüzde 38, psikolojik şiddete uğrayanlar yüzde 45, aile içi ekonomik şiddete uğrayanlar yüzde 30 ve buradaki kadınlarımıza soruyorum ben: Bu dilimlere girmediyseniz eğer kendinizi şanslı hissediyor musunuz? "Bugün de şiddete uğramadık." deyip uğrayanlara ah vah ettikten sonra yatağınıza gidip, sıcak yatağınızda başınızı yastığa vicdanınız rahat bir şekilde koyabiliyor musunuz? Vicdanlarınıza soruyorum, biraz sonra önergemizi sizler oylayacaksınız değerli kadınlarımız.

Ülkemizde sayıları artan ve kadın hakları konusunda sicili bizden daha kötü ülkelerden gelmiş sığınmacılar ve artan ekonomik güçlüklerle, cinnetle artan saldırılar, senelerdir beslenen şiddet diliyle göz yumulan şiddet olayları ve gelinen sonuç. Bunların besi yeri hâline gelmiş, yazık edilmiş bir Türkiye Cumhuriyeti ve onun içerisindeki yazık edilmiş kızlarımız ve kadınlarımız. Kadınlarımızın başlarına gelmeyen ama korktukları bir ülke aynı zamanda Türkiye. Tehdit edilmeler, korkutmalar, takipler, sözlü tacizler, bağırmalar; bunların da besi yeri hâline gelmiş. İşte, bugün, burada bu önergeyi reddedecek olanların bunda payı olduğunu artık reddedemeyeceği vahim bir durum bu.

2021'in unutulmayacak bir eseri var, bunu hatırlatmak lazım: İstanbul Sözleşmesi'nden çıktınız; bu, en vahim eserlerinizden bir tanesi. "Ankara sözleşmesi" fısıltıları vardı, böyle mırıl mırıl, işte ağızda "Ankara sözleşmesi yapılacak." filan... Bir ses yok, seda yok. O ne oldu mesela, onu sormak istiyorum. Ne sözde ne yasal bir ilerleme var. Ne oldu? Hikâye mi oldu? Ne oldu, biliyor musunuz bu arada? 6284'ü zaten zar zor uygulatırken sözleşmeden çıkılmasıyla kadınlarımızın güvenliği iyice tehlikeye düştü; cinayetler arttı, "İhbar ve şikâyetlerle biz artık ilgilenmiyoruz." diyenler arttı ve "Aranızda çözün siz bunu." denilmeye başlandı. İyi hâl indirimleri, uzaklaştırma kararlarının verilmemesi, beraatler... Bıktık bunlardan, biz bıktık değerli arkadaşlar, kadınlarımız bıktı; söylemekten bıktık, buraya getirmekten bıktık. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar) Ve bizim amacımız kesinlikle sizleri rencide etmek değil, bunu lütfen doğru anlayın; bizim bu durumu gerçekten vicdanlarımız kabul etmiyor ve sizin vicdanlarınıza sunacağım biraz sonra.

Kadına yönelik şiddetteki artışı tolere edebilmiş bir Bakanla yol yürüyoruz. Sayın Bakan geldi buraya bütçede, bunu açıklamaya, izah etmeye filan çalıştı ama "Ben bunu demedim." diyemedi. Şimdi siz bunu kabul edebiliyor musunuz? Sonuçta ne oldu biliyor musunuz, ne damgası yapıştı üzerinize? Kadına karşı şiddetle mücadele eden değil, tolere eden bir iktidar var artık. Bu damgayı üzerinizden atın, lütfen önergemizi kabul edin ve gelin araştıralım, bulalım neymiş ve çıkaralım sonuçlarını bunların ve bitirelim şiddeti. Şiddet dilinden gençlerimiz de bıktı, herkes de bıktı.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Komisyon var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AYLİN CESUR (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

AYLİN CESUR (Devamla) - Teşekkür ederim.

Şiddet dilinden bıktı ülkede herkes, en çok gençler bıktı ve bu ülkede eğitimden sağlığa, ekonomiden hak ve özgürlüklere, her konuda sürekli bir gününü gösterme, had bildirme, ders verme, asarız keserizler, bir savaş dili... Ya, ne oldu arkadaşlar? Bizim ülkemiz böyle bir ülke değildi, ne oldu da bu hâle geldik? Gelin, önergemizi kabul edin ve yırtın zincirlerinizi. Bakın, bu ülkenin kadınlarına vicdanen borcunuz olur, her şiddete uğrayan, her cinayete kurban giden kadına borcunuz olur; her erken yaşta evlendirilen kız çocuğuna borcunuz olur. Biz ne yapacağız biliyor musunuz? Gelin, siz bunu kabul edin bugün ama etmezseniz biz ne yapacağız? Biz sizi uğurlayacağız ve geldiğimiz zaman şiddet ortamını kadınlarımızla beraber sonlandıracağız.

Genel Başkanı kadın olan bir kadın milletvekili olarak huzurunuzda söz veriyorum: Her kadınımızın özgür ve mutlu olduğu, güçlü ve huzurlu olduğu, emin ve güvende hissettiği, Türk kadınının hak ettiği bir Türkiye'yi biz kadınlarımızla beraber başaracağız. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar) Gelin, bugün bunun içerisinde olun, sizi iş birliğine davet ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AYLİN CESUR (Devamla) - Gelin, reddetmeyin ve önergemizle beraber kadınlarımızın yüzü gülsün artık.

BAŞKAN - Sayın Cesur...

AYLİN CESUR (Devamla) - Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)