GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu adına konuşan hatiplerin 281 sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 282 sıra sayılı 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin sekizinci tur görüşmelerinde yaptıkları konuşmalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:5
Birleşim:36
Tarih:14.12.2021

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

CHP Grubunun çok sayıdaki hatibini dinledik, teşekkür ediyoruz, önemli ifadeleri oldu, tespitleri oldu ancak Başkanım, ısrarla Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine ağır ithamlar oldu. Bizim için bu konu geride kalmıştır Başkanım; hayat, tarih, siyaset geri gitmez. Biz bu sistemi son yüz yılın en büyük demokratik kazanımı olarak görüyoruz. 115 turlu Cumhurbaşkanlığı seçimleri, altı ayda bir koalisyon değişiklikleri, yılda bir erken seçim gibi Türkiye'mizi geri bırakan sistem çok geride kaldı.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Şimdi de koalisyonsunuz, onu ne yapacaksınız? MHP'yle koalisyonsunuz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bu iddiamızı millete götürdük, millet büyük bir oranla sahip çıktı. Dünyada alınan demokratik hakkın geri verilmişlik örneği hiçbir yerde yok. Dolayısıyla ok yaydan çıkmıştır, sistem değişikliği geride kalmıştır. Düşünsenize, böyle bir küresel krizde, böyle bir pandemi sürecinde bir de eski sistem olsaydı yani bakan kavgaları, koalisyon krizleri, erken seçim gündemi olsaydı bambaşka bedelimiz olurdu. Sonuç olarak, kendinizi güncelleyin; sistem değişti, sistem değişti, sistem değişti.

Sayın Başkanım, bir de konuşmacıların büyük çoğunluğu "atanmışlar-seçilmişler" kavgası yaptılar ve çok kaba üsluplarla atanmış arkadaşlarımıza, başkanlarımıza ithamda bulundular; Fahrettin Altun'dan Cumhurbaşkanı Yardımcımıza kadar bir sürü isim sayarak ithamda bulundular Yok "bunlar memur"muş, yok "atanmış bunlar" vesair.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Sihirbaz dedik, sihirbaz!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bakınız, Sayın Başkanım, CHP inanmasa da sistem değişti. "Atanmış" dedikleri, eski sistemdeki atanmışlar gibi değil; Cumhurbaşkanlığı sistemiyle gelen yeni sistemde "atanmış" diye kendilerinin itham ettiği görevlilerimiz Cumhurbaşkanımızın görev süresi bitince zaten görevi bitecek olan arkadaşlarımız; klasik memur gibi değil, iddia ettikleri gibi değil. O "atama" dedikleri Cumhurbaşkanımızın yokluğunda vekâlet eden atamadır. O "atanmış" diye ifade ettikleri milletvekili gibi yemin edendir. O "atanmış" diye ısrarla aşağılamaya çalıştıkları aslında vekil seçilme şartının arandığı kişilerdir. Sonuç olarak, Anayasa 106'yı okumak gerekir, yeni sistemi incelemek gerekir. Memur yargılanması 657'dir biliyorsunuzdur, benzer kanunlardır ama ilgili atanmışların yargılanması Yüce Divandır yani memurlar gibi değildir.

MURAT EMİR (Ankara) - O daha kötü.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ayrıca milletvekili yemini gibi, vekâlet etmek gibi birçok konuda farklı bir statü vardır. Cumhurbaşkanlığı sisteminin gereği olarak Cumhurbaşkanı seçiminden sonra bu ekip beraber gelir, beraber gider; memurlar gibi bakılmaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, bu atanmışlık retoriğini değiştirmek gerekir. Sizin iş birliği yaptığınız zamandaki atanmışlar yani 367 krizini çıkaran atanmışlar, "ordu göreve" diye pankart açan atanmışlar gibi değil bu atanmışlar.

Sayın Başkan, bir de çok hatibin bağırarak, hatta çığlık atarak konuştuklarını, bazısının portakal saçtığını, tezgah açtığını, hatta özür diliyorum "Nasıl bir mide var?" gibi çok sığ ifadeler kullandığını üzülerek takip ettik. Tabii ki CHP'nin içerisinde çok sayıda saygın konuşma da oldu; saygıyla dinledik, istifade ettik ama bu dil, iyi bir dil değil Başkanım. Örneğin son konuşmacı... Neymiş efendim, "Sarayda mango varmış da kurutun." deniyormuş. Yüz defa anlattık, arkadaşlar, bu konu 2015 yılında, eski bir konu; Türkiye'de değil, Mali'de olan bir konu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Artık toparlayın.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - İki dakika Sayın Başkanım. Önemli Sayın Başkanım, 70 dakikaya cevap veriyoruz.

BAŞKAN - Buyurun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Cumhurbaşkanımızın eşi, Mali -ekonomik olarak zayıf bir Afrika ülkesidir- Cumhurbaşkanın eşine "Sizde mango çok fazla var, bunu kurutun, ekonomik olarak dünyaya satın." diyor, tavsiyede bulunuyor. Türkiye'de değil, sarayda değil. Bu anlamsız tartışmayı utanmadan, yedi yıldan beri, sanki bilmiyormuş gibi, buraya değiştirerek getirmek, aslında CHP'nin neden yirmi yıldan beri iktidar olamadığının en büyük cevabı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) At yalanı, at iftirayı, halk inanacak zannet. Halkımız irfan sahibi, izan sahibi. O yüzden yirmi yıldan beri bu kadar "Kriz var." diyorsunuz, "bütçe" "rant" diyorsunuz, "yok" diyorsunuz; buna rağmen iktidar olamamanızın sebebini uzaklarda aramayın, aynaya bakın. Bu üslup devlet adabı değil, millet adabı değil, toplum ahlakı bu değil; bilerek yalan atmanın, bilerek yanlış yapmanın bir kıymeti olmaz. Göreceksiniz, daha yirmi yıl AK PARTİ, Cumhur İttifakı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Başkanım, özür dileyerek söylüyorum; son iki dakika...

BAŞKAN - Kaç dakika konuştunuz, biliyor musunuz?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Başkanım, yetmiş dakikaya cevap veriyoruz; son bir dakika.

BAŞKAN - Buyurun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Peki, Sayın Başkanım, aynaya bakmalarını tavsiye ediyorum. Yirmi yıldan beri yüzde 25, yüzde 26 olmuyorsa bu dildendir, bu üsluptandır. Neler söylendi? Nasıl bağırıldı? Hatta bir kısım bağıranlar çıkıp gittiler. Tek görevi var: Kürsüye gelecek, bağıracak, hakaret edecek ve gidecek. Bu dilin toplumda karşılığı yok Başkanım. Biz isterdik ki daha makul değerlendirilsin, daha makul konuşulsun. Sesimizin gürültüsü değil, sözümüzün gücüne inanmak gerekir diye düşünüyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)