GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:35
Tarih:13.12.2021

MHP GRUBU ADINA AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022 yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, turizm, parti ve siyaset ayrımı yapmaksızın öncelikli ulusal politikalar arasında yer almalıdır. Kültür ve turizm varlıklarımız, ekonomik gücümüzün önemli parçalarından biri olmasının yanı sıra ülkemizin uluslararası arenadaki en önemli imaj ve marka değeridir. Son iki yılda dünyayı saran Covid-19 salgınının en çok turizmi ve hizmet sektörünü etkilediği ortadadır. Kayıpları en aza indirmek için ülkemizde uygulanmaya başlayan Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı sayesinde alınan tedbirler salgından daha az etkilenmemizi sağlamıştır.

Değerli milletvekilleri, sektörle iç içe, doğrudan etkileyen en az 100 sektör vardır; ulaşımı var, inşaatı var, gıdası var, tekstili var, teknik malzemeleri var, istihdama katkısı var. Kayıt dışının en az olduğu sektörlerden biridir. Cari açığımızın yüzde 27'sini tek başına kapatıyor. Yalnızca yurt içi piyasada üretilen gazlı içeceklerin yüzde 24'ü turistik tesislerde satılıyor, kesilen büyükbaş hayvanların yüzde 16'sı turizmde kullanılıyor. Hepimiz gördük ki ihracat rekorları kırmamıza, büyüme rekorları kırmamıza rağmen turizm olmayınca cari açığı kapatamadık, gayrisafi millî hasılayı artıramadık.

Gerçek şudur ki bu sektöre bizim borcumuz var yalnız turizmi, müsaade edelim, sadece Turizm Bakanlığı yönetsin. Mesela hastanelere Sağlık Bakanlığından başka bir bakanlık müdahale edebilir mi? Turizmde hesap veren de, hesap soran da Turizm Bakanlığı olmalıdır.

Değerli milletvekilleri, turizm kalkınma planlarında yer alan fakat bir türlü hayata geçmeyen konular şimdi tek tek hayata geçmeye başlamıştır. Şanslıyız çünkü sektörü bilen ve içinde olan bir Bakanımız var. Rakip ülkelerin Turizm Bakanlarına bakacak olursak, İspanya Turizm Bakanı ekonomist, Yunanistan Turizm Bakanı yazılım mühendisi, İtalya Turizm Bakanı siyaset bilimcisidir.

İyi yapılan işleri kim yaparsa yapsın takdir etmek gerekiyor. Pandemide "25 milyon turist-20 milyar dolar" olan hedefimiz bunca zorluğa rağmen bu yıl "28 milyon turist-22 milyar dolar" olarak gerçekleşmiştir. "80 milyon turist-100 milyar doları" da yakında göreceğiz inşallah ama önceliğimiz, kaliteli turist olmalıdır. Ege ve Akdeniz çanağında binlerce yat geçiyor, marinaları çoğaltmalıyız.

Yıllarca bürokratik hantallıklarda boğulan, iki resimle Türkiye'yi tanıtmaya çalışan düzenden Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı sayesinde kurtulmamız da ayrıca takdir edilmesi gereken bir konudur. Uçak seferleri bile olmayan 140'tan fazla ülkede fuara katılmanın veya "x" bir ülkede kimsenin okumadığı dergilere verilen reklamların çare olmadığı görülmüştür. Yaşadığımız dijital çağda hazırlanan reklamlar 1,5 milyardan fazla izlenmeyle Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük reklam rakamları olmuştur.

Türk Egesi reklamlarından memnunuz. Bu saha Yunanistan'a terk edilmemelidir. Aynı reklamların Doğu Akdeniz ve Kıbrıs için olanını da sabırsızlıkla bekliyoruz. Ayrıca, Turizm Ajansımız, reklamlarına -kişi başı harcamanın 10 bin doları bulduğu- sağlık ve kaplıca turizmini de eklemelidir. Bu arada yabancı turist için her şey dâhil sistemden ve plajlardaki çirkin iskele enflasyonundan vazgeçmemiz gerekiyor.

Değerli milletvekilleri, Türk Cumhuriyetleri arasında kurulan Türk Devletleri Teşkilatından, Milliyetçi Hareket Partisi olarak büyük mutluluk duyuyoruz. Bir sonraki toplantıda Türk Devletleri Teşkilatının, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni de davet etmesini ve üye ülkelerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni de en kısa zamanda tanıması en büyük temennimizdir. Bu birlikteliğin aramızdaki ticaret hacimlerini de artıracağı aşikârdır. Bu artıştan turizm de mutlaka payını almalıdır. Bu ülkelere uçak seferlerini mutlaka artırmalıyız. Bu bağlamda gerçekleştirilen Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali de çok anlamlıdır.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; ilk millî arkeoloji enstitüsü ve kazıların millîleşmesi çok önemli kararlardır. Oluşturulacak dijital arkeoloji arşivi de tarihî mirasların gelecek nesillere aktarılması açısından çok kıymetli bir çalışmadır. Takdirle karşıladığımız diğer bir konu ise 1800'lü yılların başından itibaren ülkemizden pek çok tarihî eser kaçırılmıştır, bunların 4.967'si geri getirilmiştir, bu eserler millî servetimizdir; teşekkür ediyoruz.

Değerli milletvekilleri, tüm paydaşlarıyla insanın insana hizmet ettiği bu sektörde yatırımı insana yapmanın önemi ortadadır. Sadece dört yıllık fakültelerin turizme ve paydaşlarına çare olmadığı görülmüştür. Bu nedenle, Anadolu turizm teknik liselerini çoğaltmalıyız.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; ekonomide ilk 10'a giren bir markamız maalesef yok ama dünya turizminde ilk 10'a giren bir markamız var, o da İstanbul'dur. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Gelen turist sayısında Bangkok'la, Paris'le, Londra'yla yarışmaktayız. Dünyada iki kıtayı birleştiren başka bir şehir yok. Galata Kulesi tüm zamanların ziyaret rekorunu kırmıştır. Kız Kulesi restorasyonu bittiğinde, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali ve buna benzer yapılacak olan festivaller, kısa zamanda muhteşem bir eser olarak karşımıza çıkan Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul'un değerine değer katacak, 13 milyon ziyaretçiyi en az 25 milyon yapacak önemli çalışmalardır.

Değerli milletvekilleri, amacımız, turizmi on iki aya yaymak ve çeşitlendirmek olmalıdır. Bunu yaparken Antalya'da dağa taşa muz serası için verdiğimiz teşviklerin bir kısmını da turizmciye ve turizmin çalışanlarına destek olarak verebiliriz. Sektörün kredi limitleri dolmuştur, limitlerin artırılması, KGF fonu destekli özel teşvikli, düşük faizli krediler açmalıyız, mutlaka enerji desteği vermeliyiz. SGK primleriyle destek paketleri hazırlamalı, seyahat acentelerine tanıtım ve pazarlama teşviki vermeliyiz, kentlerin turizm potansiyelini artırmalıyız.

Daha önce yine bu kürsüden defalarca deniz-kum-güneş üçgeninden bağımsız turizm anlayışına sahip olmamız gerektiğini ifade etmiştim. Örneğin, Çanakkale Savaşı batıklarının dalış turizmine açılması çok güzel bir çalışmadır.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; milletvekili olarak Kütahya'nın turizm potansiyelini de burada daha önce pek çok kez ifade ettim. 1071, Anadolu'nun tapusunu aldığımız tarihtir. 1922 yılında vatanımızı elimizden almak isteyen yedi düvele, düşmana "Dur!" dediğimiz "Defol, git!" dediğimiz yerin adı da Dumlupınar'dır, Kütahya'dır.

2022 yılı, Büyük Taarruz'un 100'üncü yılıdır. Kütahya'da çok büyük bir tören gerçekleştirmek istiyoruz. Bu özel durumdan dolayı Kurtuluş Savaşı'mızın 100'üncü yılını Cumhurbaşkanlığımızın himayesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Gençlik ve Spor Bakanlığımız ve Millî Savunma Bakanlığımızın birlikteliğinde çok büyük bir şölen havasında gerçekleştirelim, yurt içi ve yurt dışından binlerce vatan evladını buraya toplayalım. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı olan 2023 kutlamaları tüm dünyaya ses getirecek şekilde olmalıdır. Bunun provasını 2022'de, gelin, Kütahya'da birlikte yapalım. Şehit kanlarıyla sulanan bu kutlu topraklar, kuruluşun ve kurtuluşun şehri Kütahya bunu fazlasıyla hak ediyor.

Unutulan Aizanoi'ya el atılması, kazıların on iki aya çıkarılması ve millîleştirilmesinden dolayı Bakanlığımıza teşekkür ediyorum.

Memleketimizin her köşesinde saklı kültürlerimiz var, bunlardan pek çoğu da Kütahya'dadır; örneğin, kadın kaftanları. Osmanlı'da ve cumhuriyetin ilk yıllarında Kütahya gelinlik ve kaftan dikimi merkeziymiş, hatta Mevhibe İnönü'nün gelinliği Kütahya'da dikilmiş. Biz Kütahya'ya bir kaftan müzesi istiyoruz. Ayrıca, leblebinin başkenti olarak kabul ettiğimiz Tavşanlı'ya da bir leblebi müzesi istiyoruz. Ve bu arada müjdesini aldığımız, yeniden ihalesi gerçekleştirilen Arkeoloji Müzemizin de en kısa zamanda kültür ve turizmin hizmetine sunulmasını bekliyoruz.

Yine, çok önem verdiğimiz bir konu: Yavaş yavaş nesilleri tükenen sihirli eller, yaşayan ustalar; kimdir bunlar? Kalaycı, yorgancı, keçeci, kunduracı ustaları, ahşap ustaları ve böyle giderse maalesef çini ustaları. Yaşayan son ustalarımızı da kaybedersek, bu değer unutulursa bizden sonraki kuşaklar bu önemli kültür varlıklarımızı sadece siyah beyaz fotoğraflardan görecek. Gerekirse bu zanaatları seçmeli ders olarak müfredata ekleyelim, ustalarımızı oralarda değerlendirelim ve çıraklığı mutlaka teşvik edelim. Çünkü bu varlıklar kıymetimizdir, nesillere aktarabileceğimiz nadide değerlerimizdir, kültürümüzdür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği gibi: "Milletimin dehasının gelişmesi ve bu sayede layık olduğu uygarlık düzeyine ulaşması, hiç kuşkusuz ki millî kültürümüzü yüceltmekle mümkündür."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

AHMET ERBAŞ (Devamla) - Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, hepinizi Kütahya'ya, tarihi ve turizmi yaşamaya davet ediyor, Gazi Meclisi ve yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)