| Konu: | KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU İLE BAZI YATIRIM VE HİZMETLERİN YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ ÇERÇEVESİNDE YAPTIRILMASI HAKKINDA KANUN VE KAMU İHALE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 81 |
| Tarih: | 21.03.2012 |
MEHMET YÜKSEL (Denizli) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; 194 Sıra Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun ve Kamu İhale Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 2'nci maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Yap-işlet-devret modeli, kamu-özel iş birliği projesinin en yaygın kullanılan modellerinden birisidir. Bir başka model ise, yap-kirala-devret modeli ki, bu, Sağlık Bakanlığının yaptığı uygulamalarda kullanılmaktadır.
Ülkemizde 1994 yılında yasal mevzuatına kavuşan bu model, Avrupa'da da 80'li yılların başından itibaren öz kaynak yatırımlarının alternatifi olarak kullanılmaya başlanmış, son on yılda da, Avrupa ülkelerinin yanı sıra, Latin Amerika ve Uzak Doğu ülkelerinde de oldukça yaygın kullanılmaya başlanmıştır. Birçok ülke, gerek kamu gerekse finans sektöründe bu modelin uygulanmasına yönelik teşkilatlanmaya gitmiş, kamu-özel iş birliği projeleriyle ilgili müstakil birimler kurmuş, modelin tıkanıklılığını gidermeye yönelik yasal düzenlemeler yapmış, bizim de burada bugün yaptığımız ve yapmak istediğimiz de bu yasal düzenlemeleri ve tıkanıklıkları gidermektir.
Kamu-özel iş birliği projelerinin artan önemine paralel olarak projelere temin edilecek finansman ihtiyacı ciddi ölçülerde artmış, projeleri üstlenecek özel sektör firmalarını da, kamuyu da yeni modeller arama yoluna zorlamıştır.
Avrupa ülkelerinde yaşanan finansal kriz kredi piyasalarında da ciddi bir darboğaza neden olmuştur. Tüm ülkelerin bu modelin önünü açmak adına kamu ve özel sektör arasında risk paylaşımını yeniden gözden geçirdikleri ve yüksek, tutarlı finansman temininin gerçekleştirilmesi ve yatırımların hayata geçmesi amacıyla kreditörlere önemli güvenceler verdiklerini görmekteyiz. Kamu-özel iş birliği projelerinin darboğazlarını gidermeye ve modelin etkin işleyişini sağlamaya yönelik tüm çabaların altında yatan temel husus, gerçekleştirilen yatırımların tamamının kamu malı olduğudur. Kim yaparsa yapsın mal sonuçta kamunundur.
Değerli milletvekilleri, şu ana kadar yapmış olduğum açıklamalardan da anlaşılacağı gibi yap-işlet-devret modelinin uygulamasının temel amacı özel sektör dinamiklerini devreye sokarak yatırımların verimli ve hızlı şekilde gerçekleştirilmesini sağlamaktır. Türkiye'nin büyüme hedeflerini gerçekleştirebilmesi için projelerin kısa sürede tamamlanması önem arz etmektedir. Hükûmetimiz tarafından hazırlanmakta olan teşvik paketinin daha genel uygulamaları içeren farklı bir kapsama sahip olduğu da buradan gözlenmektedir.
Bunun dışında ayrıca, tekrar başa dönecek olursak: "Aslında bu uygulamalar sonucunda herhangi bir vergi kaybı yoktur ancak erteleme vardır." diyebiliriz. Hepimizin gözden kaçırdığı veya görmek istemediği yanı ise uygulama sonucu ortaya çıkacak değerlerdir.
Değerli milletvekilleri, yatırımların tamamlanmasından sonra sağlayacağı gelir, sağlayacağı istihdam, sağlayacağı katma değer mutlaka hesaba katılmalıdır. Ülke insanımıza hizmet olarak dönecek olması da diğer bir pozitif yönüdür.
Sulamada yapılacak yatırımları düşündüğümüzde, yeni sulama sistemleri sayesinde:
Bir: Üretimde verimliliği mutlaka artıracaktır.
İki: Çok daha önemlisi de kıt kaynak olan, dünyamızda çok önemli bir unsur olan suyun tasarrufunu getirecektir.
Yapılacak yüksek kapasiteli yollar sayesinde de daha kolay ulaşım, daha kısa sürede ulaşım, daha ucuz ulaşım, daha güvenli ulaşım, daha az yakıt tüketimi, velhasıl saymakla bitmeyen avantajların hepsi ardı ardınadır.
Dolayısıyla, bu yasanın ülkemize ve yatırımcılarımıza getireceği çok önemli faydaları vardır diye düşünüyor, hepinizi, yüce heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yüksel.