GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:26
Tarih:02.12.2021

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz torba kanuna dün bir madde ihdas ettik, doktorlarımızın durumunu düzelttik -çok şükür- ancak sağlık çalışanlarını yok saydık. Bu anlayışı kabul etmek vicdanen de insani olarak da mümkün değil. Bir tespihin taneleri gibi sağlık hizmetleri veren şoföründen hasta bakıcısına, teknisyeninden hizmetlisine kadar bu insanlara ayrıcalık yapmak ayıptır, ayıptan da ötedir; acilen düzeltilmesi lazımdır, yetmez! Veteriner hekimler hekim değil mi bu ülkede, onların hekim olarak hakkı yok mu? Niye ayrıma tabi tutuyoruz? Bunların da bir an önce düzeltilmesi lazım. Biz bunları söylediğimiz zaman, siz bazen alınganlık yapıyorsunuz. Allah aşkına, bir düzenlemeyi de topyekûn getirin, hepsini düzeltelim ama yok illa parça parça getirmekte ısrar ediyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, bir bakanlık düşünün ki yargı kararını uygulamıyor. Bu bakanlığa bağlı genel müdürlük ise yargının aldığı kararı temyize götürüyor, mahkeme ret kararı vermesine rağmen ısrarla bildiğini okuyor. "Bu kurum kimdir?" diye sorarsanız, bu kurum Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü. 2016 yılında, Danıştay, spor federasyonlarının seçimlerinde başkan adaylarından istenilen yüzde 15 delege imza zorunluluğunu kaldırma kararı veriyor. 2019 yılında Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü karar düzeltme başvurusunda bulunuyor, düzeltme başvurusu reddediliyor, kesinleşmiş mahkeme kararı kuruma tebliğ ediliyor ama Gençlik ve Spor Bakanlığı, bu kararı göz ardı ederek Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya imzasıyla bir genelge yayımlıyor. Bu genelgeden önce ise -çok ilginçtir- bazı federasyonlara "Yüzde 15 imza zorunluluğunu kaldırın." talimatı verilirken bazı federasyonlara "Siz bildiğiniz gibi devam edin." deniyor. Bu, hukuktan uzak, adaletten uzak talimatları verenleri milletimizin vicdanına, buradan, havale ediyorum.

Bu konuyla ilgili trajikomik bir olay daha var: Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu Başkanı ile Danıştay 10. Daire Başkanı aynı kişi. İlginçtir, Daire Başkanı kendi onayladığı karara aykırı hareket eden Kurula da müdahale etmiyor. Allah aşkına, şu yapılanlara bakar mısınız! Hukukun tanınmadığı, çarpık zihniyetinizin hüküm sürdüğü spordan sorumlu bir kurumda başarıdan söz etmek mümkün müdür?

Değerli milletvekilleri, son üç yıldır "Bir kulüpler yasası tasarısı geldi, gelecek, çıkaracağız." denilip duruluyor. Türk sporu, Türk sporcusu bu sözlerden bıktı. Bu keyfî tutumunuz, bu ilgisizliğiniz gözümüzden kaçıyor sanmayın. Bu oyalayıcı sözlerinize artık kimse inanmıyor. Şunu net bir şekilde söylemek gerekir ki: Bu ülkenin kulüpler yasasına değil adamakıllı bir spor yasasına ihtiyacı vardır. En önemlisi de ne biliyor musunuz? Bu yasaya uyacak, Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde spora, sporcuya adamakıllı sahip çıkacak yöneticilere ihtiyaç var. Bu hususta Sayın Cumhurbaşkanımız bir zaman şöyle demişti: "Bu ülkede Türk sporunun başarısının önünü tıkayan bürokratik oligarşi var."

Sayın Cumhurbaşkanım, evet, bürokratik oligarşi var ama yetmez, siyaset var yani Türk sporunu mahveden sizin yanlış politikalarınız var. Allah aşkına, Türk sporunu on dokuz yıldır AK PARTİ'nin arka bahçesi yaptınız; il, ilçe müdürlüklerinden tutun Bakanlık merkezine kadar; efendim, yetmedi, bütün spor kulüplerine dadandınız; yetmedi, federasyonların hepsine yandaşlarınızı doldurdunuz. Şimdi soruyorum size: Futbol Federasyonunda kaç tane futbolcu var, kaç tane müteahhit var; müteahhit mi çok, futbolcu mu çok? (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Vallahi bilen varsa bir söylesin. Ama merak etmeyin yolun sonu görünüyor.

ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Size mi?

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Yaklaşıyor, yolun sonu görülüyor. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - İyi'ler geliyor; iyi'ler, tahrip ettiğiniz Türk sporundaki düzenlemeyi yeni baştan alacak; liyakati, hakkı, hukuku, adaleti getirecek, kirli siyasetinizle kirlettiğiniz Türk sporunu inşallah pırıl pırıl yapacağız. Haktan, hukuktan, adaletten kopmuş olan yandaş yöneticilerle de hesaplaşacağız, hukuk önünde hesaplaşacağız.

Türk sporunu, ata sporunu gerçekten ihya edeceğiz yani Büyük Atatürk'ün dediği gibi "Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur." anlayışı içinde sağlam beyinler yetiştireceğiz, sağlam vücutlar yetiştireceğiz; Türk gibi düşünen, Türk gibi yaşayan, Türk gibi dik duran sporcular yetiştireceğiz!

Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)