GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:22
Tarih:23.11.2021

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 28'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum.

Teklifin bu maddesinde, 2004 sayılı Kanun'un bazı maddeleri kaldırılmaktadır. Burada muhalefet açısından herhangi bir durum yoktur ancak ben genel olarak çocuk teslimi konusuna değinmek istiyorum. Yeni gelen yasa teklifiyle, icrayla çocuk teslimi sistemi değişmektedir. Buna göre, çocukla icrayla görüşülmesi uygulaması İcra ve İflas Kanunu'ndan çıkarılmakta, çocuk tesliminde adres Adalet Bakanlığı Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi birimleri olmakta ve harç uygulaması da kalkmaktadır. "Önemli olan çocuğun üstün yararı ilkesi." dense de tüm bu işlemler yapılırken çocuğun fikri, görüşü dikkate alınmalıdır. Mekân değişmekte, evet ama -bu olumlu bir durumdur ancak- burada çocuğun duyguları, ihtiyaçları göz ardı edilmektedir.

Kanun teklifinde teslim mekânları kurulacağı belirtilmektedir. Burada "teslim" sözcüğü bile çocukları hâlâ nesne olarak görmenin en büyük ispatıdır. Çocuk, ebeveyniyle görüşmek istemese bile bu mekânlarda görüşmeye zorlanacak, bu da çocukta büyük travmalara sebep olacaktır.

Bir diğer konu, bu teslim mekânlarının nasıl, nerede, kaç adet kurulacağıdır. Bu mekânların sayıları boşanma vakalarındaki çocuk teslimlerinde ne kadar yeterli olacaktır? Kurulacak olan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğünce kurulacak olan mekânlarda bulunan personelin niteliği ve niceliği de çok önemlidir. Diğer önemli bir husus ise burada çalışacak olan uzmanların muhatap oldukları çocukları ve gelen aileleri tanımıyor olmasıdır. Burada ailelere ve çocuklara özel muamele gerekmektedir. Uzmanlar teslim öncesinde çocukla irtibata geçip teslim edeceği babası ya da annesinden şiddet görüp görmediğini, cinsel tacize maruz kalıp kalmadığını sorgulamalı, oraya gitmek isteyip istemediğini iyice araştırmalı ve çocuğun fikrini sormalıdır. Günümüz koşullarında şiddetin arttığı, kadın cinayetlerinin çoğaldığı göz önüne alınınca, çocuk teslimi önlerine geldiğinde bu durumları ne kadar dikkate alacaklardır ya da aileyi ne kadar yakından tanıyacaklardır?

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de boşanmalara baktığımızda genelde çocukların velayetleri annelere verilmektedir. Bu teklifle, teslim mekânlarında çocuk teslimleri yapılırken, şiddet gören ya da görme ihtimali olan taraflara yönelik hiçbir uygulama yoktur. Üstelik, çocuğu götürmeyene disiplin cezası getirilmektedir. Örneğin, şiddet görme ihtimali olan bir anne öldürülme korkusu nedeniyle çocuğunu buraya getirmezse bir de cezalandırılacaktır. Bu gibi özel durumlar göz ardı edilmemelidir. Burada asıl yapılması gereken, kadınların ve çocukların korunmasına yönelik somut tedbirlerin alınmasıdır. TÜİK verilerine göre -25 Şubat 2021 tarihinde yayımladığı verilerde- son bir yıl içerisinde 135 bin çift boşanmış, bu boşanmalardan ise 124.700 çocuk etkilenmiştir. Bu, küçümsenemeyecek bir rakamdır. Burada çocuğun teslim edilme şeklinden çok, boşanmalardaki gerekçelere bakmak lazım. İstatistiklere bakıldığında son beş yılda evlilikler azalırken maalesef boşanmalar artmaktadır. Boşanma gerekçelerine bakıldığında ise en çok "şiddetli geçimsizlik" adı altında ekonomik geçim sıkıntısı olduğu görülmektedir. Aile Bakanlığı istatistiklerine göre 2018 yılı sonu itibarıyla kuruluş bakımı altında bulunan çocuk sayısı 14 bin, koruma altına alınmadan aile yanında destek verilen çocuk sayısı 119.500. 4 kişilik bir ailenin... Asgari ücretin 2.800 TL olduğu bir ülkede, açlık sınırının 3.093, yoksulluk sınırının 10.076 TL olduğu ülkemizde geçinmek artık lüks olmuştur. Türkiye'de 28 milyon kişi icralık, 35 milyon kişi de borçludur. 35 milyonun borcuysa yaklaşık 899 milyara dayanmıştır yani bugün ülkenin yüzde 75'i borçlu demektir. Bu kadar borcun, iflasın, icraların olduğu bir ülkede aileyi bir arada tutabilmek, mutlu edebilmek başlı başına bir iştir. Yani bugün hepimiz de biliyoruz ki boşanmaların önemli bir kısmı ekonomik. Sizin yapabileceğiniz, şartları...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Şu an şartları ne kadar zorlarsanız zorlayın artık ekonominin düzelme ihtimalinin zor olduğunu hepimiz görüyoruz. Dolayısıyla milletle inatlaşmak yerine milletin hakemliğine gitmenin daha doğru olacağını buradan ifade ediyorum. Milletin hakemliğine gittiğimiz takdirde -görün- Türkiye'de işlerin ne kadar hızlı düzeldiğini hep beraber buradan müşahede edeceğiz. Millete gitmenin kimseye bir zorluğu yok, millete gitmek ayıp bir şey değil. Eğer sorunlar ısrarla üzerine gidilip çözülemiyorsa bir tane hakem var, o da millet.

Millete gideceğinizi ümit ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)