| Konu: | İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 23.11.2021 |
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi İYİ Parti Grubu ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.
Önümüzdeki 26 Kasım komşumuz Irak ve Irak Türkleri için çok önemli bir tarih. Peki, 26 Kasımda ne olacak? Bu tarihten itibaren bin yıllık Türk şehri Kerkük'ün emniyeti peşmerge yönetimine geçecek gibi görünüyor. Bu hem Irak'ın siyasi yapısı için hem de Türkiye için çok olumsuz bir durum. Bu gelişme, kısa vadede sadece siyasi bir hareket gibi görünse de uzun vadede bu bölgelerin tamamının peşmerge hâkimiyetine yani Barzani'nin yönetimine geçeceği gerçeğidir. Irak'ta Kazımi ve Maliki'nin hükûmet kurabilmeleri için peşmergenin oyuna ihtiyaçları var. Bu pencereden bakacak olursak bölgeyi Barzani'ye peşkeş çekecekleri aşikâr.
Değerli milletvekilleri, Irak Başbakanı Mustafa Kazımi'nin, Barzani'yle ilişkileri geliştirmek adına, 20 Ekim 2021 tarihinde, Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin 20'nci peşmerge tugayını merkezî hükûmetin Savunma Bakanlığına bağlamış olması bunun apaçık göstergesidir. Ancak Irak Anayasası'nda peşmergenin sadece Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin koruyucusu olduğu belirtiliyor. Bu hâliyle, Kerkük'ün güvenliğinin peşmergeye geçme ihtimalinin ortaya çıktığını ve bu durumun büyük bir krizin başlangıcı olacağını da buradan belirtmek istiyorum.
Peki, biz Türkiye olarak Irak'ta yaşayan soydaşlarımıza destek olmak için ne yapıyoruz, Hükûmetimizin Irak ve Türkmenler için bir çalışması var mı? Kerkük Milletvekili Erşat Salihi "Biz Kerkük'ün idari sınırları içinde kimseyi istemiyoruz, kan dökülsün istemiyoruz." diye bu hususta feryat ediyor ve devamında 2017 Irak referandumundan sonra güvenlik ortamının sağlandığını ve bu nedenle de Erbil'in yani Barzani'nin Kerkük'ü kontrolünün sona erdiğini ifade etmiştir. Şimdi, tekrar tehlikeye giren Kerkük idari sınırları, Irak merkezî yönetimi ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi arasında IŞİD tehlikesi gerekçesiyle kurulan "Ortak Koordinasyon Odası" sebebiyle risk altında diyorlar. Irak Türkleri Kerkük'ün idari sınırlarının içinde merkezî hükûmet dışında kimseyi istemiyor; bunun dışında, Allah korusun, gerilimin artacağını, kan dökülebileceğini büyük bir tedirginlikle ifade ediyorlar.
Değerli milletvekilleri, 2003'ten bu yana Irak Savaşı'nın en büyük kaybedeni hiç şüphesiz ki Irak Türkleri olmuştur. Ülke nüfusunun yüzde 10'una yakınını oluşturan Türk nüfusu 1950'den beri yıldırma politikalarına maruz kalmıştır; önce Araplaştırmayla uğraşılmış, sonra da malum Saddam sonrası yine değişen bir şey olmamış, Irak Türkleri maalesef hâlen zulüm ve baskı altındadır. Özellikle Irak Savaşı'ndan sonra Türk önderleri suikastlara kurban gitmiş, soydaşlarımız topraklarından sürülmek istenmekte, planlı ve aşamalı bir şekilde Büyük Orta Doğu Projesi maalesef işlemektedir. Zaman içerisinde Türklerin resmî daireleri yakılmış, nüfus kayıt ve evrakları yok edilmiş, Türkmen mezarları bile iskâna açılmıştır. Aşama aşama soykırım uygulanan soydaşlarımızın tek beklentisi, tek umudu Türkiye'dir. Misakımillî sınırlarımız içinde bulunan ve maalesef son on sekiz yıldır ateş hattına çevrilen bu bölge göz göre göre peşmergenin kontrolü altına girmektedir. Misakımillî sınırlarımız kaderine terk edilemez, Irak Türklerinin yalnızlaştırılması kabul edilemez. 1923 Lozan Anlaşması ve 1926 Ankara Anlaşması'nın, belirlenen Türkiye-Irak sınırı ve iki ülke sınırlarının ya da toprak bütünlüğünün korunması üzerine olduğunu buradan tekrar hatırlatmak istiyorum. Irak'ın 2023'ten sonra siyasi ve idari yapısı paramparça olmuş durumdadır. Bu olumsuz ve kritik duruma Türkiye'nin sessiz kalması kabul edilemez.
Değerli milletvekilleri, İYİ Parti olarak Irak tezkeresine "evet" oyu verdik. Türkiye olarak, Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminde ve özelde bizim için tarihî ve millî öneme sahip olan Kerkük'te Türk varlığını ve haklarını korumak için girişimde bulunulmalı ve bu kararımızı yüksek bir sesle Hükûmet olarak haykırmalıyız. Irak Türklerinin kaderi peşmergeye teslim edilemez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Yerli ve millî olduğunu her defasında ifade eden siyasi iktidarın, yerli ve millî olan Kuzey Irak Türkmenlerine sahip çıkması gerekmektedir. Yerli ve millî olmak, nerede bir mazlum varsa ona sahip çıkmaktır, Türk kardeşlerimize, Müslüman kardeşlerimize sahip çıkmakla olur. Doğu Türkistan'da yaptığınız gibi burada da kayıtsız kalmayın diyor ve Kerkük'ün feda edilemeyeceğini, Kerkük'ün bir Türk kenti olduğunu ve Türk olarak kalacağını buradan bir kere daha ifade ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)