GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:22
Tarih:23.11.2021

YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 22'nci maddesi hakkında grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

AK PARTİ Milletvekili İmran Kılıç ve eski Bakan Hasan Fehmi Güneş'e Allah'tan rahmet diliyorum.

Sayın Başkan, bugün Sofya'da çok acı bir olay yaşandı. Kuzey Makedonya'dan İstanbul'a gezi için gelen 4 otobüsten 1'inde Sofya civarında bir trafik kazası yaşandı. Bunların çoğu Arnavut kökenli kardeşlerimiz. Arnavutların alfabesinin kutlandığı bir günde İstanbul'a geziye gelmişlerdi ve bu kazada ne yazık ki Kuzey Makedonya vatandaşı 46 kişi yanarak can verdi, bunların içinde de 12 çocuk var. Buradan dost, kardeş Kuzey Makedonya'ya üzüntülerimizi ve başsağlığı dileklerimizi iletmek istiyorum.

İcra ve İflas Kanunu'nu 2003'ten bugüne 14 defa değiştirerek kanunu yamalı bohçaya cevirdiniz. Kanunun toplam 356 maddesinde değişiklik yaptınız, düzelttiğiniz maddeleri tekrar tekrar değiştiriyorsunuz. Değerli arkadaşlar, yürürlükteki kanunun ilgili maddesi, ihaleyle satış bedelinin peşin ödeneceğini ve icra memurunun alıcıya on günü geçmemek üzere mühlet verebilmesini hüküm altına almıştı. Yaptığınız değişikle alıcıya diyorsunuz ki: "İhale fesih talebi yapılsa dahi sen bu parayı ödeyeceksin." Daha doğmamış bir mülkiyet hakkı kurulmadan siz bu hakkı kısıtlayacak bir hükümlülüğü dayatıyorsunuz. O da yetmiyor on günlük süreyi yedi güne düşürüyorsunuz. Günü geldiğinde size de lazım olacak hukuk ve adalet kavramlarını yirmi yıllık iktidarınızda yok ettiniz. Türkiye, 2021 Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 139 ülke arasında 117'nci sırada yer aldı, Doğu Avrupa ve Orta Asya'da ise 13 ülke arasında son sırada. Halkın yüzde 70'i yapılan araştırmalara göre hukuka güvenmiyor. İşte, AK PARTİ'nin adaleti bu. Sayın İçişleri Bakanının "Mahkeme kararı bizim arkamızdan gelsin." sözleri hukuku ne derece ayaklar altına aldığınızın acı bir ifadesidir, acı bir itirafıdır. Artık, kimse sizin yalanlarınıza inanmıyor.

Hukukun olmadığı bir ülkede yerli ve yabancı yatırımcılar o ülkeden uzaklaşır, üretim ve istihdam azalır, bugün acı örneklerini yaşadığımız gibi paranızın değerini kendiniz belirleyemezsiniz. "Ben ekonomistim." diyen Sayın Cumhurbaşkanının "Faiz sebep, sonuç enflasyon." tezi çürüdü; dolar uçtu gidiyor, işsizlik hızla artıyor, gençlerimizin üçte 1'i işsiz. Açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamak zorunda bırakılan milyonlarca vatandaşımızı ekonomik krizle baş başa bıraktınız. Ücretli çalışanların neredeyse yarısının açlık sınırının altında asgari ücret aldığı, yaklaşık 8 milyon emeklinin asgari ücretin altında maaş aldığı bir ülkede hangi refahtan söz edebilirsiniz?

Bugün 5 milyon insan 1.500 TL'nin altında parayla geçimini sağlamaya çalışıyor. Hâl böyleyken zam yağmuru son hızıyla devam ediyor; doğal gaza zam, elektriğe zam. Akaryakıt zamlarını otomatiğe bağladınız. Markette sıvı yağ, elektronik alarmla 1 adet, sınırlı olarak satılıyor. Önümüz kara kış. 1 çuval un son iki haftada 200 TL'den 360 TL'ye yükseldi. TÜİK tarafından açıklanan sözüm ona enflasyon oranı yüzde 19 civarındayken mutfaktaki enflasyon ise yüzde 50'lerde; işçiyi, memuru, emekliyi, tüm vatandaşlarımızı enflasyona ezdirdiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

YÜKSEL ÖZKAN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İnsanları kuru ekmeğe muhtaç ettiniz, şimdi de "Soğan yiyin." diyorsunuz. "Millet aç, midesine kuru ekmek giriyor." dediğimizde "O zaman aç değiller." karşılığını verdiniz, utanma duygusunu kaybettiniz arkadaşlar. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan cuma hutbesinde ise yoksulluk ve açlığın bir imtihan olduğu ifade edildi; yolsuzluğunuza, haksızlığınıza kılıf için farklı bir din yarattınız. Yoksulluk kader değildir arkadaşlar. Bunun sebebi, bunun sorumlusu sizlersiniz, sizlerin adaletsiz ve yanlış politikalarıdır.

Ülkemizin geleceği gençlerimizin ümitlerini söndürdünüz. AK PARTİ'nin "Türkiye'ye tersine beyin göçünü destekliyoruz." masalları gerçeğin çok uzağında kaldı. Kamuda en üst derecede bir uzman hekim yoksulluk sınırı altında maaş alırken bu ve çalışma koşulları nedeniyle son iki yılda yurt dışına giden hekim sayısı 8 bini aştı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YÜKSEL ÖZKAN (Devamla) - Sayın Başkan, bu taziyeler nedeniyle biraz konuşma sürem uzadı.

BAŞKAN - Ama uzatamıyorum.

YÜKSEL ÖZKAN (Devamla) - Arkadaşlar, her ay 100 hekim ülkeyi terk ediyor. Bu beyin göçü sizi hiç mi endişelendirmiyor? 34 milyondan fazla vatandaş bankalara borçlu, 23 milyondan fazla icra dosyası icra dairelerinde. "Verin yetkiyi, görün nasıl uçuyoruz." diyen AK PARTİ Genel Başkanı ve Sayın Cumhurbaşkanı metal yorgunluğu ve çaresizlik içinde ülkeyi her geçen gün bataklığa sürüklemektedir. Memleketi iflasın eşiğine getiren bu yıkım ekonomisi kitabının yazarına artık "Dur!" diyoruz. Esnaf siftah yapamıyor, kepenk kapatıyor; çiftçiyi tükettiniz, tarlasını ekemiyor; mutfakta tencere kaynamıyor; vatandaş derhâl seçim istiyor. Ancak, her şeye rağmen hiç kimse merak etmesin, çaresiz değiliz. Gidiyor gitmekte olan, geliyor gelmekte olan.

Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum Başkanım, sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)