GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:22
Tarih:23.11.2021

AK PARTİ GRUBU ADINA HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli arkadaşlar, geçen hafta aramızdan ayrılan çok Değerli Kahramanmaraş Milletvekilimiz İmran Kılıç Hocamı rahmetle anıyorum. Rabb'im rahmet eylesin, mekânı cennet olsun, sevenlerinin başı sağ olsun.

Yine, aldığımız bir habere göre önceki dönemlerde İçişleri Bakanlığı yapmış, Cumhuriyet Halk Partisinde milletvekilliği yapmış Sayın Hasan Fehmi Güneş'e de Allah'tan rahmet diliyorum, sevenlerinin başı sağ olsun diyorum.

Evet, konumuz faiz. HDP Grubunun verdiği öneri üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum.

Faiz nedir? Faiz, borç olarak verilen belirli bir paranın belirli bir süre sonunda, önceden belirlenen oran ve miktarda, fazlasıyla geri alınmasıdır. Verilen borcun anapara kısmının üzerindeki bu fazlalık faizdir. Faiz ilk ortaya çıktığından beri din adamlarının, filozofların ve iktisatçıların en önemli inceleme alanlarından biri olmuştur. Faizi tahlil eden İlk Çağ Filozofları Eflatun ve Aristo faize karşı olmuşlardır. "Faiz çirkin bir kazanç yoludur, hatta zengin ile fakiri karşı karşıya getirerek devleti de tehlikeye atabilecektir." demişlerdir. Faiz, doğal olmayan bir kazanç yöntemidir ve adil de değildir. Faiz, ahlaki, sosyal ve iktisadi bir hastalıktır. Eski Mısır'dan Asurlulara, Roma'dan Yunan'a ve Eski Hint medeniyetinden günümüze kadar süregelen faizle toplumlar mücadele etmişlerdir yani ilk çağlardan itibaren insan tabiatına, ahlaka ve adalete aykırı olan faizle mücadele devam etmiştir. Kimi zaman yasaklanmış, kimi zaman da kısıtlamalarla kontrol altına alınmaya çalışılmıştır.

Yine, Musevilik ve Hristiyanlık gibi semavi dinlerde de net bir şekilde yasaklanmıştır ancak Yahudiler yabancılardan faiz almayı uygun görmüşler, birbirlerinden faiz almamışlardır. Dünya ticaretinde etkin olan Yahudilerin bu anlayışı faizin yaygınlaşmasına sebep olmuştur. Sanayileşmenin getirdiği sermaye talebine Hristiyan Avrupa başka metotlar bulamayınca faiz yasağı gevşemiş ve faiz buradan da genişleme alanı bulmuştur. Bu süreçte iktisatçılar da faiz üzerine birçok yorum ve teori geliştirmişlerdir.

Yüce dinimiz İslam'a göre, faiz açık ve kesin bir şekilde yasaklanmıştır. Faizde ısrar etmek, Allah'a ve Resul'üne savaş açmak olarak belirtilmiştir. Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmuştur: "Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terk edin..."

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sıfırlayın Sayın Hatip, sıfırlayın o zaman.

HASAN ÇİLEZ (Devamla) - "...Şayet böyle yapmazsanız Allah ve Resul'ü tarafından açılan savaştan haberiniz olsun..."

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - 16 olunca günah, 15 olunca günah değil mi?

HASAN ÇİLEZ (Devamla) - "...Ancak tövbe edip vazgeçerseniz anaparanız sizindir..."

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Ya, böyle bir şey var mı?

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - On dokuz sene sonra mı aklınıza geldi?

HASAN ÇİLEZ (Devamla) - "...Böylece ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz."

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - On dokuz sene neredeydiniz? On dokuz senedir faiz var.

HASAN ÇİLEZ (Devamla) - Tüm insanlık tarihî boyunca faize karşı mücadele olduğunu da buradan görmüş oluyoruz.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Hâlen faiz alıyorsunuz ama. Kamu bankaları alıyor, çiftçiden alıyor.

HASAN ÇİLEZ (Devamla) - Faiz alanların parası fazla olanlar olduğunu...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Silin öyleyse.

BAŞKAN - Buyurunuz.

HASAN ÇİLEZ (Devamla) - Faiz, zengini daha zengin etmektedir. Bu da gelir dağılımını alt gelir grupları aleyhine değiştirmektedir. Tüm hususlar da göstermektedir ki Cenab-ı Hakk'ın emri gereği faizle mücadele etmemiz gerekmektedir. Bu hastalıktan toplumu kurtarmamız aslolandır. Üretime dayalı ekonomi modeli işin esasıdır. Üretim için gerekli sermaye ihtiyacını faiz dışı metotlarla karşılamalı ve gelirlerimizi arındırıp bereketlendirmeliyiz.

2000'li yılların başlarında yüksek faiz ve yüksek enflasyon ülkemizi kasıp kavurmuş, 2001 bütçe vergi gelirlerinin yüzde 103'ü faize gitmiştir. Bu oranlar iktidarımız döneminde hızla aşağıya çekilmiş, 2018'de yüzde 10'lar seviyesine gelmiştir. 2018'de Çin ve ABD ticaret savaşlarıyla başlayan küresel iktisadi kriz pandemiyle zirveye çıkmıştır. Enflasyonist baskı birçok ekonomik parametreyi olumsuz etkilemiştir. Yüksek üretim gücümüzle bu süreci en az hasarla atlatan ülkelerden biri olduk. İhracatta rekorlar üst üste gelirken yatırımlar hız kesmeden devam etmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASAN ÇİLEZ (Devamla) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

HASAN ÇİLEZ (Devamla) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Türkiye, güçlü sanayi ve üretim altyapısıyla bu süreci büyümeyle gerçekleştirmeyi başarmış nadir ülkelerden birisidir. Yatırımın ve üretimin önündeki en önemli engellerden biri olan yüksek faizden kurtulmak gerekmektedir. Ülkemizin uluslararası arenada son zamanlardaki etkinliği ve gücünün giderek artması, Türk Devletleri Teşkilatının ilanıyla ülkemize olan ekonomik saldırılar fasılasız devam etmektedir. Bunların hiçbirisi bizi hedeflerimizden vazgeçirmeyecektir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın faizle olan mücadelesini "inancı siyasete alet etmek" veya "milliyetçiliği kullanmak" diye tabir etmek doğru değildir. Mücadelemiz, enflasyonla ve faizledir. Cumhurbaşkanımızın yaptığı, aslında insanlık tarihinin, tüm toplumların ve bütün dinlerin yaptığı mücadeledir, milletimizin refahı ve geleceği içindir, Efendimiz'in (SAV) mücadelesidir, Allah'ın emridir diyor, Genel Kurulu saygı ve hürmetlerimle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)