| Konu: | 2020 Yılı Kamu Denetçiliği Kurumu Raporu Hakkında Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Raporu münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 12 |
| Tarih: | 27.10.2021 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kamu Denetçiliği Kurumuyla ilgili İYİ Parti adına söz almış bulunmaktayım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Toplumu oluşturan bireylerin temel hak ve özgürlüklerini korumak hukuk devleti yöneticilerinin asli görevidir. Vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarına karşı korunmaları ve güvence altına alınmaları demokrasiyle yönetilen ülkelerin en bariz özelliğidir. Anayasal sistemlerde bireyin ve toplumun hukuki haklarının güvence altına alınıp yasalarla korunup kollanması ve bu yasaların zamanına göre revize edilmesi hukukun üstünlüğü ilkesine inanan demokratik devlet sistemlerinin en önemli ve en temel özelliklerinin başında gelir. Türkiye'de ve dünyanın birçok ülkesinde hukuki, idari mekanizmalar yetersiz kalmakta ve adalet bazen ne yazık ki yerini bulmamaktadır. Hukukun temel amaçlarından biri, vatandaşları devlete karşı korumakla yükümlü olmasıdır fakat Türkiye'de işler maalesef, tam tersi şekilde işlemektedir yani hukuk kuralları, devleti, vatandaşlarına karşı korumakla uğraşmaktadır. Bundan dolayı Türkiye'de idare ile vatandaş arasında genellikle sağlıksız bir ilişki vardır. Bu uyumsuzluktan dolayı vatandaşı koruyacak bir sisteme ihtiyaç doğmuştur. İşte, burada Kamu Denetçiliği Kurumunun en önemli özelliği karşımıza çıkmaktadır. Bilindiği gibi Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye Büyük Millet Meclisine bağlı bir kurumdur, gücünü yüce Meclisin manevi şahsiyetinden almaktadır. Bu kuruluş, vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarında uğramış olduğu hukuki ve idari hatalar karşısında vatandaşın hak ve hürriyetlerini koruma bilinciyle hareket etmektedir. Kamu Denetçiliği Kurumunun istisnasız olmazsa olmazı, yasama ve yürütme mercilerinden tamamen bağımsız hareket etmesidir ve kuruluş felsefesinin en önemli özelliği de budur. Kamu Denetçiliği Kurumu diğer denetim mekanizmalarına ilave olarak bireylerin haklarının korunması adına ikinci bir garanti mekanizmasıdır. Kamu Denetçiliği Kurumuna yapılan başvurular basit, hızlı ve masrafsızdır.
Ayrıca bu Kurum her türlü etkiden uzaktır. Kamu Denetçiliği Kurumu olaylara sadece insan hakları yönünden yaklaşması nedeniyle bugün, sadece Türkiye'de değil, dünyada da tercih edilen bir denetim mekanizması hâline gelmiştir. Tüm bunların yanı sıra, Kamu Denetçiliği Kurumuna yapılan müracaatlar, yürütme ve yargının işleyişindeki bozukluklar ve maruz kalınan adaletsizliklerle ilgilidir. Yapılan müracaatlar incelenirken öncelikli olarak hakkaniyet, eşitlik ilkeleri göz önünde bulundurulup hukuk ilkeleri ve kuralları çerçevesinde değerlendirilmelidir. Kamu Denetçiliğine yapılan başvurular incelenirken idarenin yaklaşım ve davranışının hukuk çerçevesinde olup olmadığına, uluslararası anlaşmalara, kanunlara, yönetmeliklere ve ilgili ülke anayasasının uygunluğuna bakılır. Yapılan incelemeler ve alınan kararlar neticesinde ikna ve inandırma yolunu tercih eder, tavsiye ve öğütlerde bulunur. Kamu Denetçiliği Kurumunun var olmasının en temel nedeni, vatandaşlara karşı tek taraflı kararlar alabilen yönetimin hukuk dışı ve keyfî uygulamalarına karşı korumak, vatandaşların hak ve özgürlüklerine ilişkin olası sınırlamalara ve tehditlere karşı bir güvence oluşturmaktır.
Değerli milletvekilleri, Kamu Denetçiliği Kurumunun temel esasları göz önünde bulundurulduğunda öncelikle yönetsel saydamlığı sağlamak, idari yargıya katkı sağlamaktır; önleyici, eğitici ve düzeltici işlevleri de bulunmaktadır. Kısacası, Kamu Denetçiliği Kurumu için halk koruyucusu yahut vatandaş denetçisi diyebiliriz. Halk ile idare arasındaki sorunları dostane çözümle çözmeye çalışmaktadır. Kamu Denetçiliği Kurumu, yargının iş yükünün azalmasına daha da fazla katkı sağlanması, vatandaşın sorunlarının daha etkin çözülmesi, hak arama kültürünün yaygınlaştırılması, idarenin hizmet kalitesinin artmasının sağlanması ve hukuk devleti ilkesinin yerleştirilmesi hedeflerine yönelik çalışmalarına titizlikle devam etmektedir. Kamu Denetçiliği Kurumunun tanınırlığının ve bilinirliğinin artmasıyla birlikte nitelikli başvuru sayısı da artmaktadır. Kamu Denetçiliği Kurumuna başvuru sayısı 2019 yılında 20 bin küsurken 2020 yılında 90.209'a ulaşmıştır. Özellikle pandemi döneminde, sağlık çalışanlarının haklarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik talepler artmıştır. Bununla birlikte, ekonomi, maliye ve vergi konularında da başvurular yapılmıştır. Vatandaşların kredi imkânlarından yeteri kadar faydalanamaması da yoğun şikâyetler arasında yer almıştır. Böylece, 2020 yılında 184.758 kişiye hukuki destek sağlanmıştır.
2020 yılında Kamu Denetçiliği Kurumuna -rekor sayıda artarak- 90 bin başvuru olmasının en önemli sebeplerinden birini Kurum Başdenetçisi Sayın Şeref Malkoç şöyle ifade ediyor: "2020 yılı için 20-25 bin civarında başvuru bekliyorduk, pandemi dolayısıyla 2020 yılında tüm işler yavaşlarken bize başvurular 5 kat arttı. Sadece bankalar ve kredilerle ilgili 70 bine yakın başvuru aldık." Elbette bu artış şaşırtıcı değildir çünkü 2020 yılında yoğunlaşan ekonomik sıkıntılar, pandemi nedeniyle Hükûmetin nakit ödemeden kaçınarak daha çok vatandaşı krediye yönlendirmesinin acı bir sonucudur.
Kamu Denetçiliği Kurumunun tavsiye kararına uyma oranı ise 2020 yılında 76,38'e yükselmiştir. Kurum tarafından 2020 yılında iyi yönetim ilkeleri bağlamında verilen tavsiye kararlarına birkaç örnek paylaşmak isterim. Askerlik durum belgesinde terhis nedeni olarak yer verilen "disiplin nedeniyle ayrılma" ibaresinin kaldırılması, özel güvenlik kimlik kartının verilmesi, yazılı ikaz işleminin geri alınması, başvuranın kurumlar arası yer değişikliğine muvafakat verilmesi, engelli çocuğunun mahallî idareye bağlı aile yaşam merkezindeki yüzme havuzundan ücretsiz yararlandırılması, evde bakım hizmeti kapsamında tarafına çıkartılan geriye dönük ödemenin iptali gibi meseleler çözüme ulaştırılmıştır.
Değerli milletvekilleri, bilindiği gibi, hiçbir organ, makam, merci veya kişi kamu denetçilerine görevleriyle ilgili olarak emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Bu hususta, bazı kurumların Ombudsmanlık Kurumumuzun kararlarını tanımadığı, bazısına cevap verip bazısına cevap vermediği görülmektedir. Bilindiği üzere, Kurumun tavsiye kararları, ilgili idarenin isterse uyacağı, isterse uymayacağı kararlar niteliğinde değildir; bunlar yapılamayacak, uygulanamayacak tavsiyeler de değildir. Bu kurumların keyfiyetini kabul etmemiz mümkün değildir. Demokratik hukuk devletinde, ilgili idare, fiilen uygulanabilir nitelikteki Başdenetçi kararını uygulamakla mükelleftir.
Kamu Denetçiliği Kurumunun dostane çözüm girişimleri ve verdiği kararlarla yargının iş yükünü hafifletme yönünde ülkemize büyük katkı sağlamaktadır. Hak arama kültürü yaygınlaştırılmış, idare aleyhine açılacak on binlerce dava önlenmiş ve vatandaşın derdine derman olunmuştur. Bununla birlikte, Kamu Denetçiliği Kurumu çocuklara da kapılarını açmıştır. Çocuk dostu yaklaşımlarıyla, çocukların hak arama bilincinin geliştirilmesi yönünde çalışmalar devam etmektedir. Bu hususta daha fazla kamuoyu oluşturulması ve okullarda da hak arama kültürü ve bilinciyle ilgili etkinliklerin yaygınlaşması için çalışmaların artması doğru olacaktır.
Bununla birlikte, kamu kurum ve kuruluşlarıyla sorun yaşayan vatandaşların sorunlarını çözmek için önemli bir konuma sahip olan Kamu Denetçiliği Kurumunun zaman zaman bağımsız karar almakta zorlandığı görülmektedir. Kamu Denetçiliği Kurumu, itibarı açısından ve aldığı kararların daha güvenilir olması açısından tamamen tarafsız olmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Bağlıyorum Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Yine, Kamu Denetçiliği Kurumunun yapısının ve seçim yöntemlerinin de iktidar mensupları tarafından gerçekleştirildiğini göz önünde bulundurursak -maalesef- muhalefet mensuplarının da Kurum içinde yer alacağı adil ve hakkaniyetli bir düzenlemenin yapılması gerekmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisine bağlı olan Kamu Denetçiliği Kurumu, doğrudan demokrasinin bir aracı olmalı ve demokrasinin güçlenmesine katkı sağlamalıdır.
Sonuç olarak, insanlar sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan sürekli olarak daha iyi, bir hayatın, saygın bir yaşamın ve hukuki açıdan çok daha iyi, koruyucu haklara ulaşmanın yollarını aramaktadır; bu hususta da mücadelesini vermeye devam etmektedir. Hukuk kurallarının da insanlar gibi belirli bir ömürleri vardır. Bugüne kadar vatandaşlarımıza sağladıkları hizmetlerinden dolayı Kamu Denetçiliği Kurumuna teşekkür ediyorum. Yüce Meclisimizden, bu güzide Kurumumuzun daha verimli çalışması için talep ettiğimiz yasal düzenlemelerin en kısa zamanda karşılanmasını temenni ediyorum.
Saygılarımla. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)