GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutladığına, Türkmenistan'ın bağımsızlığının 30'uncu yıl dönümüne, Romanların ve Kürtlerin tamamını "işsiz" diye tanımlamanın bölücülük ve ayrımcılık olduğuna, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre suç işleyenlerin tutuklu ya da hükümlü olduğuna ve Manisa Milletvekili Özgür Özel'i Endonezya Büyükelçisine gösterdiği tepkinin yüzde 1'ini Atatürk'ün isminden rahatsız olan kendi il başkanlarına göstermesi durumunda tebrik edeceğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:5
Birleşim:12
Tarih:27.10.2021

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Yarın idrak edeceğimiz, 29 Ekim günü idrak edeceğimiz -cuma günü- Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 98'inci yılını tebrik ediyorum. Ülkemizin Kurtuluş Savaşı vererek bugünlere gelmesinde, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarına, atalarımıza şükranlarımızı iletiyorum.

Bugün yine Türkmenistan'ın bağımsızlığının 30'uncu yılı. Tüm Türkmenistanlı kardeşlerimizin bağımsızlıklarını tebrik ediyor, nice 30'uncu yıllara ulaşmalarını temenni ediyoruz.

Biraz önce gündem dışı yapılan konuşmalar maalesef çok üzücü şekilde bir aidiyetçilik, ayrılıkçılık, bölücülük olarak tanımlanabilecek, hissettirecek söylemler içeriyor. Herkesin aidiyeti farklı olabilir ama bizim esas kimliğimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yaşayan herkes bu çatı altında eşit ve aynı şartlar altında ilgi görür. Kalkmış birisi "Romanlara şöyle yapılıyor, Kürtlere böyle yapılıyor. Onlardan şu kadar işsiz sayısı fazla..." Bakın, Türkiye'de Eylül 2021 itibarıyla -yuvarlak söylüyorum- işsizlik oranı, genel işsizlik oranı yüzde 13. Bunun içinde Kürt de var, Türk de var, Çerkez de var, Laz da var, Arap da var, Roman da var, Türkiye'de yaşayan kimse o kadar var. Ama bu yüzde 13'te, Romanların tamamını "işsiz" diye görmek, Kürtlerin tamamını "işsiz" diye tanımlamak tamamen bölücülüktür, ayrımcılıktır.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Hepsini güvenlik soruşturmalarıyla eliyorlar.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - O heyecanla, kürsü heyecanıyla bir şeyler söylenebilir ama bir milletvekili kürsüye...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Elitaş.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - ...çıktığı an bir milletvekili edası içerisinde, ona yakışır çerçevede konuşmalarını yapması gerekir, ciddi olması gerekir.

Yine, bir milletvekili arkadaşımız "Kürtler niye hapiste?" Arkadaş, Türkiye'de eğer hapiste yatan binlerce insan varsa bunların ırkı olmaz, alt kimliği olmaz, üst kimliği olmaz, suç işleyen kimse hapistedir. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre suç tanımlanan işlemleri yapanlar ya tutukludur ya hükümlüdür. "Bu Kürt hapiste." diye, "Bu Roman burada." diye ifade etmek maalesef Türk vatandaşlığının kendisine verdiği tanımlamaları hakkıyla yerine getirmemek ve anlayamamak demektir.

Öbür taraftan, Sayın Özel önemli bir şey söyledi; Cakarta'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün isminin konulması çok önemli. Uyarıyı da yaptı Endonezya'nın Ankara Büyükelçisine.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ama önce şunu söyleyeyim: Senin il başkanın Atatürk adından rahatsız. Endonezya Büyükelçisine gösterdiğin tepkinin yüzde 1'ini göster, seni tebrik ediyorum ama onu yapamıyorsunuz, onu gösteremiyorsunuz. Çünkü beyefendi kulaklarınızı çeker.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)