| Konu: | Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 21.10.2021 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, ben Kooperatifler Kanunu'yla ilgili konuşurken bir kooperatif hikâyesini anlatarak sözlerime başlamak istiyorum: Yıl 1972, Gümüşhane Şiran Evren köyü; ilk defa bir kooperatif kuruluyor. Burada kooperatif üyelerinin fotoğrafları var, bunu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Kurucuları marangoz Mehmet Polat, soğuk demirci Hakkı Özel, inşaat ustası Fazlı Yıldız, inşaat kalfası Efrazım Kaya, inşaat ustası Fazlı Keleş, inşaat kalfası Abdullah Erenler, çiftçi Seyfettin Keleş, bakkal Maşuk Özel, inşaat ustası Mustafa Yıldız, inşaat kalfası Mehmet Erenler, duvarcı Veysel Özel, inşaat kalfası Hüseyin Yaşar.
Değerli milletvekilleri, tabii, kooperatif dediğimiz zaman sanki ilk önce aklımıza hep sadece tarımsal üretimler geliyor. Hâlbuki bu kooperatif kurulduğu zaman köylerimizin yaklaşık yüzde 85'inde elektrik yoktu. Evren Köyü Kalkınma Kooperatifi o zamanda Almanya'ya ciddi oranda işçi gönderiyordu, kurduğu kooperatif marifetiyle Almanya'dan 100 kw'lık bir jeneratör siparişi verdi. Bu jeneratör ile köyün içerisindeki direkleri, devletten aldıkları yardımla beraber köyün içerisine bu elektrik direklerini diktiler, köyün orta yerine de jeneratör için bir bina yaptılar; 1973 yılında -Gümüşhane Şiran kazasının yaklaşık 75 tane köyü var- ilk defa elektrikle tanışan, hatta, Gümüşhane genelinde de ilk defa elektrikle tanışan köy oldu. Tabii, bu yeterli değil, aynı zamanda temel tüketim maddeleri... Ben hatırlıyorum, babam da -rahmetli- kooperatif başkanıydı; toptancı olarak o zaman Sivas, Elâzığ, Trabzon gibi buralara yakın bölgelere kamyonlarla bu temel gıda maddelerini getirir, köylüye minimum kârlarla satarlardı. Bununla da yetinmiyorlardı, aynı zamanda köye gelecek suyu yine bu kooperatif marifetiyle, işte 8 kilometreden, 10 kilometreden kooperatif üzerinden oradaki malzemeleri de daha uygun fiyatlarla alarak köye getirirlerdi.
Yine, bununla da yetinmediler -o zaman Almanya'ya işçi gidiyor- kooperatifin binasından Almanya'ya gidecek işçilere ders veriyorlardı. İşte, duvar şöyle yapılır, demirciyseniz böyle bağlarsınız, sıvacıysanız şuna şöyle, buna böyle dikkat edersiniz gibi dersler veriliyordu.
Yine, buna paralel olarak, o zaman en yakın ortaokul 10 kilometre mesafedeydi, öğrencilerin ev tutması gerekiyordu, yakın ilçelerde kooperatif marifetiyle bu evler tutuluyordu, kooperatifin görevlendirdiği elemanlar da orada kalan öğrencilere bakıyordu. Tabii, o zaman üniversite müniversite hayaldi, dolayısıyla daha çok ortaöğretimin yapılmasına katkı sağlanıyordu. Tabii, buna paralel olarak yine yemle ilgili olsun, gübreyle ilgili olsun alınan malzemeler de bu kooperatif malzemeleriyle satılıyordu. Yani 70'li yıllarda, tahmin ediyorum, her yerde bu tür başarılı hikâyeler vardır. Ne zaman ki kooperatifler kapanmaya başladı, köyler göç vermeye başladı, kooperatifler de işlevlerini yitirmeye başladı. İnşallah bundan sonra bu kanun çerçevesinde kooperatifler de umulan yere, umulan mesafelere gelirler.
Tabii, o zaman en küçük birimlerinden bir tanesi köylerde muhtarlıktı. Geçtiğimiz hafta da Samsun'da, İlkadım'da -bizim İlkadım en büyük ilçelerimizden biri- orada muhtarlarla yaptığımız toplantıda İlkadım Muhtarlar Derneği Başkanının muhtarlar adına bizden talepleri vardı, onların taleplerini sizlerle paylaşmak istiyorum. En önemli taleplerinden biri, diyorlar ki: "Artık elektronik ortamda bir sürü tebligatlar yapılıyor. Dolayısıyla gelirlerimiz az, bu mevcut gelirlerle bu işleri başarmamız mümkün değil."
İkinci olarak yine diyorlar ki: "Bizim elektrik, su, doğal gaz faturalarımız var. Bunlar hiç olmazsa bağlı bulunduğumuz belediyeler üzerinden ödensin. Şimdi, bir şekilde ödeniyor ama gayriyasal; bazı belediye meclisleri 'evet' diyor, bazısı 'hayır' diyor." Bununla ilgili bizden destek istiyorlar.
Yine, hiç olmazsa büyükşehirlerdeki...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Samsun Büyükşehir kapsamı içerisindeki diyor ki: "Bizim nüfusumuz çoğu vilayetlerden daha yüksek. Muhtarlıklara aldığımız evrakları bazen dağıtmamız da icap ediyor. Bu manada tek başımıza bu işin altından kalkmamız mümkün değil." Dolayısıyla, onlara bu konuda bir yardımcı da sağlanırsa mutlu olacaklarını ifade ediyorlar.
Yine, özlük hakları... "Biz de kamu görevi yapıyoruz ama kamu görevlilerinin elde ettiği ücretsiz otoparktan bile istifade edemiyoruz. Kamu görevlilerinin elde ettiği imkânlardan bizde faydalanalım." diyorlar.
Yine, diyorlar ki: "Seçimlerde bizim oy pusulaları ayrı ayrı, birleşik oy pusulası içerisinde muhtarların -kim hangi muhtara oy vermek istiyorsa- oy pusulaları da yan yana olsun."
Yine, diyorlar ki: "Bizim sınırlarımız içerisinde yapılacak olan yatırımlarda bize de sorsunlar, bizim de görüşümüzü alsınlar. Yol mu yapacaksınız, üst geçit mi yapacaksınız, alt geçit mi yapacaksınız; bu konularla ilgili bizim de görüşümüzü alın." diyorlar. Ümit ediyoruz ki şöyle biraz daha genişletilmiş bir karar çıkar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Siz de biz de "evet" oyu veririz, muhtarlarımızı da mutlu etmiş oluruz.
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Sadece muhtarların değil, sizin bile görüşünüzü alıyoruz Bedri ağabey; biliyorsun, beraber yaşıyoruz.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Teşekkür ederim, sağ olun; Meclisin de görüşünü alırsanız isabet olur.
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Eyvallah.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Teşekkür ediyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)