| Konu: | Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 9 |
| Tarih: | 20.10.2021 |
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Görüşülmekte olan 283 sıra sayılı Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Değerli Başkan, saygın milletvekilleri; vekili olmaktan büyük onur duyduğum İzmir ili kooperatifçilik konusunda önderlik yapmış, geçmişte bu yasalar için çok ciddi emekler vermiştir. Bu noktada, geçmiş dönemde Gümrük ve Tekel Bakanlığı da yapmış olan kooperatifçiliğin önderi Mahmut Türkmenoğlu'nu rahmetle anıyorum.
Genel olarak kooperatiflerin farklı bakanlıklara bağlı olması ve her bakanlığın kooperatifçiliğe bakış açısının değişik olması aslında sıkıntının baş nedenidir. Kadın üretim kooperatiflerinin Aile Bakanlığına, taşıma kooperatiflerinin Ulaştırma Bakanlığına, tarım üretim kooperatiflerinin Tarım Bakanlığına, bazılarının da Ticaret Bakanlığına bağlı olması kargaşaya neden olmaktadır. Ayrıca, son zamanlarda, az ortaklı olarak kurulan çok sayıdaki kooperatif nedeniyle kooperatiflere bakış açısının devlet tarafından değiştiğini söyleyebilirim. Yani, artık neredeyse bu "Kooperatifçilik gereksiz." düşüncesinin iktidar tarafından pompalandığını düşünmekteyim. Böylelikle birlikte üretim yapma, dayanışma, örgütlenmenin önü kesilmeye çalışılmakta, "Birlikten kuvvet doğar." sözü unutturulmaktadır.
Saygıdeğer milletvekilleri, kooperatifler uzun vade ve düşük faizle bankalara müracaat ettiğinde "Siz KOBİ değilsiniz." denilerek bankalar tarafından geri çevrilmektedirler. Herhangi bir biçimde kredi talebinde bulunan bu kooperatifler, banka müdürü tarafından KOBİ olmadıkları için geri çevrilerek "Sizi bu krediden faydalandıramayız." denmektedir.
Bir başka konu ise, yasaya göre, kooperatiflerin iktisadi işletme kurma zorunluluğu vardır. Bunun kaldırılmasını talep etmektedir kooperatifler. Çünkü gerekçe olarak şunu söylemektedirler: "Bize bu iktisadi işletme kurma zorunluluğunu dayatmayın çünkü biz kooperatifler zaten Türk Ticaret Kanunu kapsamında ticaret yapabilir özelliğe sahibiz." Yani demektedirler ki: "Zaten ben Ticaret Kanunu'na tabiyim dolayısıyla bu kapsamda ticaret yapabilecek özelliğe sahibim; bana iktisadi işletme kurma zorunluluğunu dayatmayın."
Burada yine tespit ettiğimiz bir başka konu: Kooperatifler Kanunu'nun tek bir paket içerisinde yani paçal bir biçimde hazırlanmış olması. Yani sütü üreten, fındığı üreten, pamuğu üreten tarım kooperatifleriyle; konut üreten ya da ticari inşaat, iş yeri üreten kooperatiflerin yani satış yapan kooperatiflerin aynı statüde olmasının doğru olmadığını düşünmekteyiz. "Niye böyle düşünüyorsunuz?" derseniz çünkü biri gerçekten bu ülkeye bir katma değer yaratıyor, üretim yapıyor, tarımda toprağı işliyor; buna tanınan haklarla ticari amaçlı iş yeri yapan, fabrika inşaatı yapan kooperatiflere tanınan hakların aynı olmasını adaletli görmüyoruz, bulmuyoruz, farklar olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda, üretim yapan, özellikle tarıma dayalı üretim yapan tarımsal kooperatiflere daha çok destek sağlamamız gerektiğini düşünüyoruz.
Değerli Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; üretim kooperatiflerinin bulunduğu bölgeye hem ekonomik hem de eğitsel anlamda katkılarından âdeta rahatsızlık duyulduğunu ifade etmem sanırım yanlış olmaz. Tarihte, öz önce rahmetle andığım Sayın Mahmut Türkmenoğlu'nun köy kooperatifçiliği konusunda, özellikle İzmir'de, bundan kırk yıl önce yarattığı proje, köyde tiyatroyla sonuçlanmıştı. Türkiye'deki ilk köy tiyatrosu Urla Bademler köyündedir arkadaşlar ve bu, o tarım kooperatifi sayesinde yapılmıştır. Bu anlamda bu aydınlanmanın acaba kooperatifler kanalıyla Türkiye'ye yayılmasının bir rahatsızlığından mı yakınmaktadır mevcut iktidar, bir sıkıntı mı vardır?
Ben bakanlıklarda kooperatiflere verilen paraların da ayrıca amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını, geri dönüşlerinin denetlendiğini görmedim, duymadım. Bu anlamda bu işin bir kontrolü olmadığını düşünüyorum.
Kooperatiflerin üretim alanlarına göre ayrıştırılarak tarımsal amaçlı üretim kooperatiflerinin ayrı tutulmasını önermekteyiz; aksi takdirde birçok ithal tarım ürününü, örneğin kuru fasulyeyi Arjantin, Kanada, Kırgızistan; pirinci Çin, Rusya, Pakistan, Arjantin, Yunanistan, Hindistan; mercimeği Mısır, Irak, Sudan; bulguru Bosna Hersek, Rusya, Hollanda; mısırı Rusya, Sırbistan, Romanya; ayçiçeği yağını Rusya, Ukrayna, Moldova, Bulgaristan, Yunanistan; nohudu Meksika ve Hindistan'dan ithal ederek halkımızın alım gücünü yükseltemez, yeterli gıda almasını sağlayamayız.
Bir zamanlar âdeta tahıl ambarı olarak anılan ülkemiz artık tarımsal ürünlerini Rusya başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinden temin etmektedir. Çok fazla değil, daha otuz sene önce kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriyken bugün geldiğimiz nokta bugün bulunduğumuz acı durumun net bir göstergesidir; artık kendi kendine yeten 7 ülkeden biri değiliz, mutfaklarında yangın olan ülkeler kategorisindeyiz, yiyeceklerini ithal eden ülkeler kategorisine geçtik.
Değerli Başkan, saygın milletvekilleri; burada kooperatiflerin çok amaçlılık ilkesini hep göz ardı ediyoruz. Bugüne kadar hep uzmanlaşma, ihtisaslaşma gibi bir kavramdan hareket ettik ve bunun doğru olmadığını bugün yaşayarak görüyoruz. Bu nedenle az ortaklı çok sayıda kooperatifin oluşmasının önüne geçen bir hüküm ben bu yasa önerisinde görmedim, bunu eleştiriyorum. Yani bir taraftan siz hem az ortaklı çok kooperatif kurulmasına müsaade edeceksiniz, önünü açacaksınız hem de bundan şikâyetçi olacaksınız, "Çok sayıda kooperatif var. Bunun için şu yasayı çıkarıyorum." diyeceksiniz.
Eksik olan şeylerden bir tanesi de kooperatiflerin finansman ayağı yok. Kooperatiflere finansman nasıl sağlanacak? Ayrıca kooperatiflere çok değişik kanallardan verilen bu paraların Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından, Ticaret Bakanlığından, Tarım ve Orman Bakanlığından verilmesi, giden paranın dönüşünün takip edilmemesi yani bir ölçüm mekanizmasının olmaması eleştirdiğimiz konulardan bir tanesidir.
Kooperatiflerin sadece kurulması değil sürdürülebilir olması çok önemlidir. Kadın kooperatiflerinin önlerinin açılmasında vergi engelleri olmamalıdır. Kadın kooperatifleri ham maddeyi çiftçiden yüzde 1 vergiyle alıyor ancak işleyip, katma değer yarattıktan sonra yüzde 8 vergiyle satmak zorunda kalıyorlar. Katma değer yaratıyorlar ama kadın kooperatiflerinden katma değer vergisi alınıyor, âdeta cezalandırılıyorlar. Sadece katma değer vergisi mi ödüyorlar? Hayır, bunların haricinde gelir vergisi, kurumlar vergisi, stopaj, damga vergilerini de ödüyorlar. Bu durum da zorlanmalarına yol açıyor. Kalkınma ajanslarının, kamu kurumlarının hibelerini kullanıyorlar ama hibelerden makine, ekipman bile alınsa kadın kooperatifine gelen paralar vergilendiriliyor. Bu tür hibelerin vergisiz olarak alınmasını istiyorlar.
Değerli Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; sözlerime son verirken tekrar belirtmek istiyorum ki kooperatifçilik tek başına yetemeyen köylünün, tarım emekçisinin birbiriyle dayanışmasını sağlar. Güç birliği yapan çiftçinin hem ekonomik hem de emek anlamında paylaşmasıdır, yardımlaşmasıdır kooperatifçilik. Kooperatifçilik köyden, kırsaldan kente göçün durmasını sağlar, çiftçinin alın teri ve emeğinin karşılığını alabileceği bir ortaklık yöntemidir; vazgeçilmesi asla düşünülemez. Bu bağlamda, tarımsal amaçlı kooperatifler mali bilanço ve çalışan sayısına bakmaksızın her koşulda KOBİ sayılmalıdır. Tarımsal kalkınma kooperatiflerinin tümünün KOBİ tanımına bakılmaksızın, düşük faizli uzun vadeli finansman kaynaklarından faydalandırılması sağlanmalıdır.
Kooperatiflerin üreticiyi teknolojiyle buluşturma, toplu alımla maliyetlerini düşürme, gıda güvenliği sağlama, pazarlama sorununu çözme gibi işlevlerini yerine getirebilmesi için yatırım destekleri sadece ilçe bazlı kooperatiflere verilerek köy kooperatiflerinin de birleşmesi teşvik edilmelidir.
Kooperatiflerin iktisadi işletme kurma zorunluluğu kaldırılmalıdır çünkü onlar zaten Ticaret Kanunu kapsamında ticaret yapabiliyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun efendim.
TACETTİN BAYIR (Devamla) - Kooperatifler Kanunu faaliyet alanlarına göre ayrılmalıdır, tarımsal amaçlı kooperatifler ayrı tutularak kanun çıkarılmalıdır.
Bu anlamda hepinize saygılar sunuyor, Kooperatifler Kanunu'nun üreticimize, milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)