| Konu: | Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 13.10.2021 |
AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bütçe dönemi yaklaşıyor, evet, biz bir vergi kanununu görüşüyoruz. Vergi, aslında bizim, sadece bütçede değil, çok sıklıkla dile getirdiğimiz de bir konu. Nesini dile getiriyoruz biz verginin? Bütçeyi tartışacağız, evet, önümüzdeki günlerde. Bütçe, vatandaşın vergilerinin nereye harcandığının aslında bir muhasebesi, hesabı.
Şimdi, ülkemizde maalesef vergi dağılımı adaletsiz, vergi kaçırma ve kayıt dışılık son derece yaygın. Yani sistemin ciddi bir reform ihtiyacı var ve maalesef, bu teklif derde derman olmayı bırakın, merhem bile olacak bir teklif değil.
Sürekli vizyondan inmeyen rakamlarla değil, sahaya gittiğinizde halkın feryadıyla da görüyorsunuz ki artık iktidarın ekonomi yönetme ve düzeltme kabiliyeti yok ve vizyonu da yok. Maalesef, görüyoruz ki yirmi yıldır aslında bir vergi reformu yapma vizyonu da yok, çok üzülerek söylüyorum. İktidar milletten kopmuş, büyük bir kesim ekonomik baskılar altında ezilirken bir yandan çok küçük bir gruba da bol keseden vergi affı dağıtılıyor.
Şimdi, bakın, ben ne demek istiyorum, sayılarla bunu size biraz anlatayım: 2021 bütçesinde gelir vergisi vergi gelirlerinin yüzde 21'i, kurumlar vergisi yüzde 11'i; dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki payı da yüzde 70. Yani ne demek istiyorum? Sadece KDV ve ÖTV vergileri vergi gelirlerimizin yüzde 52'si. Şunu demek istiyorum: Dolaylı vergilerin uygulandığı mal ve hizmetlerin düşük gelirli vatandaşlarımızın bütçesindeki payı yüksek gelirlilere göre çok fazla. İşte tam bu yüzden sabit ve dar gelirli vatandaşlarımız üzerlerindeki vergi yükünün altında eziliyorlar. İşte bu yüzden yoksullaşıyoruz ve yoksul daha da yoksul hâle geliyor.
ÖTV, vergi adaletsizliğinin en önemli araçlarından biri hâline gelmiş. Gazozdan saç spreyine, kadın hijyen araçlarına kadar hepsinden özel tüketim vergisi alınıyor; pırlantadan ve lüks yatlardan alınmıyor. Şimdi ben soruyorum: Bu, kabul edilebilir mi?
Çiftçimize tarım desteği veriyorsunuz, çok güzel, vermemiz lazım. Verdiğimiz destekten senelerdir tekrar vergi alıyorsunuz. Ya, bu kabul edilebilir mi destek diye verilen bir şeyden tekrar vergi almak?
Evet, bugün bir araba, bir telefon, bir bilgisayar almaya kalkarsanız eğer, bir tane de devlete almak zorunda kalıyorsunuz. Dünyanın en pahalı telefonu Türkiye'de, en pahalı arabası Türkiye'de; bu, kabul edilebilir mi?
Peki, dünyanın gelişmiş ekonomilerinde bu durum nasıl? Türkiye'de gelir ve kazançlardan alınan vergilerin millî gelire oranı yüzde 5,6; OECD ülkelerinde bu oran yüzde 11,4. Türkiye'de özel tüketim vergisi olarak toplanan miktarın millî gelire oranı yüzde 3,6; gelişmiş ekonomilerde, OECD ülkelerinde bu yüzde 2,4. Bizde dolaylı vergilerin oranı yüzde 68 -evet, bu çok önemli işte- OECD ülkelerinde yüzde 33 yani bu, şu demek: Ekonomisi gelişmiş ülkeler zenginlerini kazançları üzerinden daha çok vergilendiriyor, tüketim maddeleri üzerinden az vergi topluyor. Bu ne oluyor, biliyor musunuz? Sonuçta dar gelirli vatandaşlarının daha kolay tüketim yapmasını sağlıyor. Siz bunun tam tersini yaptığınız için dar gelirli gitgide daha da çok yoksullaşıyor. İşte, aslında hadise bu.
Şimdi, turpun büyüğü heybede, sadece bununla da bitmiyor iş. Vergi, aslında devletin ihtiyaç duyduğu geliri vatandaşlarının sağladığı bir para toplama aracı değil sadece; gelir adaletsizliğini düzenleyen ve sosyal adaleti sağlayan bir yeniden dağıtım aracı aslında. Vergi, herkesin gücü oranında pay vererek işleyen, sağlıklı ve güçlü bir devlet ve toplum kurmayı amaçlayan, bunu sağlayan bir sistemin aracı aslında. İşte, sizin yönettiğiniz Türkiye'de maalesef, yıllardır vergi bu amaçlarını yitirdi. 3 Kasım 2002'den bu yana geçen on dokuz yılda tam 9 defa vergi affı yapıldı, bunların son 5 tanesi de beş yılda. Vergisini zamanında ödeyen kaybetti "Aman canım, nasıl olsa af çıkar." diyenler yani bir nevi vergi kaçıranlar daha şanslı hâle geldiler. Yüksek vergiler ve vergi adaletsizliği dağılımı sonucu ne oldu? Vatandaş kayıt dışına geçti, yoksa postu deldirecek; hani, tabii ki tasvip etmiyorum ama mecbur kaldı bir yerde. Mesela ne oldu? Dar gelirlilerden alınan, asgari ücretli çalıştırmak için ödenmesi gereken vergiler sebebiyle 9 milyona yakın kayıt dışı istihdam oluştu. Bir ülkenin çalışanlarının yüzde 29,4'ü kayıt dışı ise bu kabul edilebilir mi? Evet, her 3 çalışandan 1'i kayıt dışı iken emeklimize nasıl hak ettiği geliri sağlayacaksınız? Avrupa'da 4 sigortalıya 1 emekli düşüyor; bizde 1,8 sigortalıya 1 emekli düşüyor. Üstelik Avrupa'da yaş ortalaması, yaşlılar çok daha fazla. Yani bu kabul edilebilir mi?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
AYLİN CESUR (Devamla) - Son on sekiz yılda 42,1 milyar dolarlık kamu ihalesi alan Cengiz İnşaat için 30, Kolin İnşaata 36, Makyol İnşaata 24... 36,6 milyar dolarlık kamu ihalesi alan Kalyon İnşaata 19, Limak İnşaata 19 kez vergi istisnası yapıldı bu son on yılda. Onlar da kendilerini güvende hissetmiyorlar, paralarını başka yere götürüyorlar. Bakınız "Pandora papers" nokta nokta. Vergi ödemeyenin yakasına yapışmamız lazım, evet ama bir yandan da bu tablo kabul edilemez bir tablo.
Bir de vergiler nereye gidiyor konusu var, şimdi ona girmeye maalesef vaktim yok, vaktim bitti ama değerli arkadaşlar, kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış. Bilmem nereye gittiğinizin farkında mısınız siz? Şimdi ben size çok yüklendim, o yüzden lafı hoş tamamlayayım bu ilk konuşmamda.
Adam trene binmiş gidiyor, kondüktör geliyor kontrol etmeye, diyor ki: Senin biletin İstanbul için ama bindiğin tren Ankara'ya gidiyor, sen İstanbul'a gitmek istiyorsun.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYLİN CESUR (Devamla) - Bir cümle yapacağım Başkanım.
BAŞKAN - Maalesef...
AYLİN CESUR (Devamla) - Adam, kendinden emin bir şekilde soruyor: Peki ama makinist nereye gittiğinin farkında mı?
Şimdi, ben, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlarken nereye gittiğinizin siz farkında mısınız bilmiyoruz ama yani gidiyorsunuz, ben bunu söylemek istiyorum.
Hepinize sevgiler saygılar. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)