2005-05-30 - 15:42
Arınç, İstanbul Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde yaptığı basın açıklamasında, ABD ziyaretini değerlendirdi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Fransa'da AB Anayasası için yapılan referandumun sonucuna ilişkin, ''Fransa'daki referandum sonuçlarının öncelikle Fransa iç siyasetini etkileyeceğini, sonra da AB kendi iç bünyesinde birtakım rahatsızlıklara sebep olacağını düşünüyorum. Bunun Türkiye'ye etkilerini çok daha uzakta görüyorum'' dedi.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Dennis Hastert'in davetlisi olarak bu ülkeye yaptığı resmi ziyareti tamamlayan TBMM Başkanı Arınç, yurda döndü.
Arınç, İstanbul Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde yaptığı basın açıklamasında, ABD ziyaretini değerlendirdi.
ABD'de çok yararlı ve yapıcı görüşmelerde bulunduğunu kaydeden Arınç, ''Demokrasi, özgürlükler, hukukun üstünlüğü ve liberal ekonomi gibi ortak evrensel değerleri paylaşan dost ve müttefik ülkelerimizin ilişkileri, her alanda çok boyutlu nitelikte olumlu ve yapıcı biçimde sürmektedir'' diye konuştu.
TBMM Başkanı düzeyinde bir ilk olan ziyareti süresince dost ve müttefik iki ülke ilişkileri açısından kapsamlı temaslar gerçekleştirdiğini vurgulayan Arınç, Temsilciler Meclisi Başkanı Hastert'in yanı sıra, Temsilciler Meclisi Türkiye Dostluk Grubu ve Kongre Türkiye Çalışma Grubu üyeleriyle Türk-Amerikan ilişkileri üzerinde çok yararlı ve yapıcı görüşmelerde bulunduğunu bildirdi.
TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİ
ABD Kongresi'ndeki temaslardan sonra Beyaz Saray'da Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve ABD Başkanı Ulusal Strateji Danışmanı Stephen Hadley ile ikili ilişkiler, bölgesel ve uluslararası konular üzerinde kapsamlı görüş teatisinde bulunduklarını ifade eden Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Cheney ve Hadley, Türk-Amerikan ilişkilerinin sağlam temellere dayandığını, ortak çıkarlarımız ve hedeflerimiz doğrultusunda işbirliğimizin bundan böyle de güçlenerek gelişeceğine olan güvenlerini teyit ettiler.
Kongre ve Beyaz Saray temaslarımda, Türkiye-ABD çok yönlü ve stratejik içerikli ilişkilerin geliştirilmesine verdiğimiz önemi vurguladım. Bu olumlu ilişkiler ağımızın demokrasi ortaklığı boyutu ile daha da zenginleştiğine dikkat çektim. Gerçekleştirdiğim tüm görüşmelerde, özellikle parlamenter ilişkilerimizin bundan böyle daha yoğun yürütülmesi konusunda da görüş birliğine vardık.
ABD ziyaret programım çerçevesinde Türk-Amerikan Konseyi ve Türk-Amerikan Dernekleri yetkilileri, önde gelen Yahudi Kuruluşları temsilcileriyle de ayrı ayrı biraraya geldim. ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Konseyi'nde 'TBMM: Demokrasi Ortağı' başlıklı bir konuşma yaptım. Türkiye'nin çağdaş, laik, temel hak ve özgürlüklere, insan haklarına saygılı, demokratik, liberal ekonomik sistemiyle, Avrupa Birliği üyeliği yolunda kararlı adımlarla yürüdüğünü ve ABD'nin gerçek anlamda dostu ve ortağı olduğunu anlattım. Avrupa- Atlantik ilişkilerinin daha da güçlendirilmesine büyük önem verdiğimizi vurguladım.''
ABD'nin belli başlı eğitim kurumlarından Georgetown Üniversitesi'ni de ziyaret ettiğini anlatan Arınç, üniversitedeki Müslüman-Hıristiyan Anlayış Merkezi Direktörü ve öğretim üyeleri ile yaptığı toplantıda, dinlerarası diyaloga, farklı inançlar arasında karşılıklı anlayış ve hoşgörü ortamı yaratılmasına verdiği önemi anlattığını söyledi.
Arınç, Washington'daki temasları sırasında ayrıca, Türkiye-ABD ekonomik ve ticari ilişkilerini geliştirmeyi amaçlayan Amerikan Türk Konseyi üyeleri ile geleceğe yönelik işbirliği alanları üzerinde görüş alışverişinde bulunduğunu kaydetti.
DİĞER TEMASLAR
Türk-Amerikan ilişkilerine yapıcı katkılarda bulunan Ulusal Demokrasi Derneği Avrasya Temsilcisi Nelson Ledsky ile de görüştüğünü vurgulayan Arınç, Chicago'da da ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından ''Ulusal Strateji Forumu'' ile ''Birlik Ligi Kulübü'' üyeleriyle ayrı ayrı toplantılar düzenlediğini söyledi.
Burada Türkiye'deki reform atılımlarını ve Türkiye-ABD ilişkilerine verdiğimiz önemi vurgulayan konuşmalar yaptığını ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
''Chicago Türk toplumu temsilcileri ile biraraya geldim ve Türkçe Kürsüsü bulunan Chicago Üniversitesi'ni ziyaret ettim. Sürdürülen araştırmalar ve çalışmalar hakkında bilgi aldım. Demokrasi, özgürlükler, hukukun üstünlüğü ve liberal ekonomi gibi ortak evrensel değerleri paylaşan dost ve müttefik ülkelerimizin ilişkileri, her alanda çok boyutlu nitelikte olumlu ve yapıcı biçimde sürmektedir.
Halklarımızın temsilcileri olan TBMM ile ABD Temsilciler Meclisi ve Kongre ilişkilerinin, karşılıklı anlayış ve işbirliği içerisinde, yararlı biçimde geliştirilmesine önem atfediyoruz. ABD'li muhataplarımdan, bu görüşümüzü paylaştıklarının ve ilişkilerimizin sağlam temellere dayalı olduğunun teyidini almaktan memnuniyet duydum.
ABD yetkilileriyle yaptığım kapsamlı görüşmelerde ve önde gelen ABD basın kuruluşlarına verdiğim mülakatlarda, Türkiye'nin bölgesinde istikrar, huzur ve güven ortamının yerleşmesi için daimi olarak yaptığı önemli katkıları anlattım. İlişkilerimizin gelişmesine verdiğimiz önemi vurguladım. Muhataplarımız da Türkiye'nin bulunduğu bölgede ve Avrupa-Atlantik ilişkilerindeki olumlu, yapıcı ve ağırlıklı rolüne dikkat çektiler. Türk-Amerikan ilişkilerinin müspet yolda gelişeceğine güvenlerini ve buna atfettikleri önemi teyit ettiler. TBMM'nin 85 yıllık demokrasi deneyiminin, bölgemiz ve ötesinde yaşanan demokratikleşme süreçlerinde dost ülkeler için örnek niteliği taşıdığı görüşünü ifade ettiler.''
FRANSA'DAKİ REFERANDUM
Daha sonra bir gazetecinin ''Fransa'da AB anayasası için yapılan referandum sonuçlarının Türkiye-AB ilişkilerini nasıl etkileyeceği?'' sorusu üzerine Arınç, muhtemelen önümüzdeki günlerde Hollanda'da yapılacak referandumdan da buna benzer sonucun çıkabileceğini söyledi.
TBMM Başkanı Arınç, konuşmasına şöyle devam etti:
''Fransa'daki referandum sonuçlarının öncelikle Fransa iç siyasetini etkileyeceğini, sonra da AB kendi iç bünyesinde birtakım rahatsızlıklara sebep olacağını düşünüyorum. Bunun Türkiye'ye etkilerini çok daha uzakta görüyorum. Dolayısıyla AB kendi içerisinde zaman zaman bu ve buna benzer referandumlar yapmıştır. Bazen bu referandumlar tekrarlanmıştır. Bunun kendi bünyesi içerisinde çözümleneceğini ümit ediyorum. Türkiye için olumsuz etkiler bırakacağını düşünmüyorum.''
''ABD'deki temasları sırasında Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümenlik sorununun gündeme gelip gelmediğini'' soran bir gazeteciye ise Bülent Arınç, ''Görüşmelerimiz sırasında bu konu hiç gündeme gelmedi'' karşılığını verdi.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Dennis Hastert'in davetlisi olarak bu ülkeye yaptığı resmi ziyareti tamamlayan TBMM Başkanı Arınç, yurda döndü.
Arınç, İstanbul Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde yaptığı basın açıklamasında, ABD ziyaretini değerlendirdi.
ABD'de çok yararlı ve yapıcı görüşmelerde bulunduğunu kaydeden Arınç, ''Demokrasi, özgürlükler, hukukun üstünlüğü ve liberal ekonomi gibi ortak evrensel değerleri paylaşan dost ve müttefik ülkelerimizin ilişkileri, her alanda çok boyutlu nitelikte olumlu ve yapıcı biçimde sürmektedir'' diye konuştu.
TBMM Başkanı düzeyinde bir ilk olan ziyareti süresince dost ve müttefik iki ülke ilişkileri açısından kapsamlı temaslar gerçekleştirdiğini vurgulayan Arınç, Temsilciler Meclisi Başkanı Hastert'in yanı sıra, Temsilciler Meclisi Türkiye Dostluk Grubu ve Kongre Türkiye Çalışma Grubu üyeleriyle Türk-Amerikan ilişkileri üzerinde çok yararlı ve yapıcı görüşmelerde bulunduğunu bildirdi.
TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİ
ABD Kongresi'ndeki temaslardan sonra Beyaz Saray'da Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve ABD Başkanı Ulusal Strateji Danışmanı Stephen Hadley ile ikili ilişkiler, bölgesel ve uluslararası konular üzerinde kapsamlı görüş teatisinde bulunduklarını ifade eden Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Cheney ve Hadley, Türk-Amerikan ilişkilerinin sağlam temellere dayandığını, ortak çıkarlarımız ve hedeflerimiz doğrultusunda işbirliğimizin bundan böyle de güçlenerek gelişeceğine olan güvenlerini teyit ettiler.
Kongre ve Beyaz Saray temaslarımda, Türkiye-ABD çok yönlü ve stratejik içerikli ilişkilerin geliştirilmesine verdiğimiz önemi vurguladım. Bu olumlu ilişkiler ağımızın demokrasi ortaklığı boyutu ile daha da zenginleştiğine dikkat çektim. Gerçekleştirdiğim tüm görüşmelerde, özellikle parlamenter ilişkilerimizin bundan böyle daha yoğun yürütülmesi konusunda da görüş birliğine vardık.
ABD ziyaret programım çerçevesinde Türk-Amerikan Konseyi ve Türk-Amerikan Dernekleri yetkilileri, önde gelen Yahudi Kuruluşları temsilcileriyle de ayrı ayrı biraraya geldim. ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Konseyi'nde 'TBMM: Demokrasi Ortağı' başlıklı bir konuşma yaptım. Türkiye'nin çağdaş, laik, temel hak ve özgürlüklere, insan haklarına saygılı, demokratik, liberal ekonomik sistemiyle, Avrupa Birliği üyeliği yolunda kararlı adımlarla yürüdüğünü ve ABD'nin gerçek anlamda dostu ve ortağı olduğunu anlattım. Avrupa- Atlantik ilişkilerinin daha da güçlendirilmesine büyük önem verdiğimizi vurguladım.''
ABD'nin belli başlı eğitim kurumlarından Georgetown Üniversitesi'ni de ziyaret ettiğini anlatan Arınç, üniversitedeki Müslüman-Hıristiyan Anlayış Merkezi Direktörü ve öğretim üyeleri ile yaptığı toplantıda, dinlerarası diyaloga, farklı inançlar arasında karşılıklı anlayış ve hoşgörü ortamı yaratılmasına verdiği önemi anlattığını söyledi.
Arınç, Washington'daki temasları sırasında ayrıca, Türkiye-ABD ekonomik ve ticari ilişkilerini geliştirmeyi amaçlayan Amerikan Türk Konseyi üyeleri ile geleceğe yönelik işbirliği alanları üzerinde görüş alışverişinde bulunduğunu kaydetti.
DİĞER TEMASLAR
Türk-Amerikan ilişkilerine yapıcı katkılarda bulunan Ulusal Demokrasi Derneği Avrasya Temsilcisi Nelson Ledsky ile de görüştüğünü vurgulayan Arınç, Chicago'da da ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından ''Ulusal Strateji Forumu'' ile ''Birlik Ligi Kulübü'' üyeleriyle ayrı ayrı toplantılar düzenlediğini söyledi.
Burada Türkiye'deki reform atılımlarını ve Türkiye-ABD ilişkilerine verdiğimiz önemi vurgulayan konuşmalar yaptığını ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
''Chicago Türk toplumu temsilcileri ile biraraya geldim ve Türkçe Kürsüsü bulunan Chicago Üniversitesi'ni ziyaret ettim. Sürdürülen araştırmalar ve çalışmalar hakkında bilgi aldım. Demokrasi, özgürlükler, hukukun üstünlüğü ve liberal ekonomi gibi ortak evrensel değerleri paylaşan dost ve müttefik ülkelerimizin ilişkileri, her alanda çok boyutlu nitelikte olumlu ve yapıcı biçimde sürmektedir.
Halklarımızın temsilcileri olan TBMM ile ABD Temsilciler Meclisi ve Kongre ilişkilerinin, karşılıklı anlayış ve işbirliği içerisinde, yararlı biçimde geliştirilmesine önem atfediyoruz. ABD'li muhataplarımdan, bu görüşümüzü paylaştıklarının ve ilişkilerimizin sağlam temellere dayalı olduğunun teyidini almaktan memnuniyet duydum.
ABD yetkilileriyle yaptığım kapsamlı görüşmelerde ve önde gelen ABD basın kuruluşlarına verdiğim mülakatlarda, Türkiye'nin bölgesinde istikrar, huzur ve güven ortamının yerleşmesi için daimi olarak yaptığı önemli katkıları anlattım. İlişkilerimizin gelişmesine verdiğimiz önemi vurguladım. Muhataplarımız da Türkiye'nin bulunduğu bölgede ve Avrupa-Atlantik ilişkilerindeki olumlu, yapıcı ve ağırlıklı rolüne dikkat çektiler. Türk-Amerikan ilişkilerinin müspet yolda gelişeceğine güvenlerini ve buna atfettikleri önemi teyit ettiler. TBMM'nin 85 yıllık demokrasi deneyiminin, bölgemiz ve ötesinde yaşanan demokratikleşme süreçlerinde dost ülkeler için örnek niteliği taşıdığı görüşünü ifade ettiler.''
FRANSA'DAKİ REFERANDUM
Daha sonra bir gazetecinin ''Fransa'da AB anayasası için yapılan referandum sonuçlarının Türkiye-AB ilişkilerini nasıl etkileyeceği?'' sorusu üzerine Arınç, muhtemelen önümüzdeki günlerde Hollanda'da yapılacak referandumdan da buna benzer sonucun çıkabileceğini söyledi.
TBMM Başkanı Arınç, konuşmasına şöyle devam etti:
''Fransa'daki referandum sonuçlarının öncelikle Fransa iç siyasetini etkileyeceğini, sonra da AB kendi iç bünyesinde birtakım rahatsızlıklara sebep olacağını düşünüyorum. Bunun Türkiye'ye etkilerini çok daha uzakta görüyorum. Dolayısıyla AB kendi içerisinde zaman zaman bu ve buna benzer referandumlar yapmıştır. Bazen bu referandumlar tekrarlanmıştır. Bunun kendi bünyesi içerisinde çözümleneceğini ümit ediyorum. Türkiye için olumsuz etkiler bırakacağını düşünmüyorum.''
''ABD'deki temasları sırasında Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümenlik sorununun gündeme gelip gelmediğini'' soran bir gazeteciye ise Bülent Arınç, ''Görüşmelerimiz sırasında bu konu hiç gündeme gelmedi'' karşılığını verdi.
