2004-09-15 - 15:46
TBMM Genel Kurulunda TCK Tasarısı üzerindeki görüşmeler sürerken, AK Parti ve CHP Grup Başkanvekilleri, işkenceye karşı ortak kararlılıklarını ifade ettiler.
TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri süren Türk Ceza Kanunu (TCK) Tasarısı üzerinde söz alan İktidar ve muhalefet grup başkan vekilleri işkenceye karşı ortak kararlılıklarını ifade ederken, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, 'Türkiye'de kesinlikle sistematik işkence yoktur" dedi.
İşkence suçuna ağır cezalar getiren maddenin görüşülmesi sırasında söz alan CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Türkiye'de işkencenin çok derin acılara ve sıkıntılara yol açtığını belirterek, bu konuda bir özeleştiri yapma gereği duyduğunu söyledi.
Türkiye'nin işkenceye karşı uluslararası sözleşmelere taraf olmasına karşılık uzun yıllar işkence konusunda olumsuz tavırlara muhatap olmaktan kendini alamadığını, demokrasinin kesintiye uğradığı 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde işkence konusunun ülkenin alnına yapıştığını ifade eden Koç, ''12 Eylül, bu kara sayfanın en önemli eserlerini bıraktı'' dedi.
Binlerce insanın işkence gördüğünü, bazılarının yaşamını, bazılarının işlerini, ailelerini sosyal konumunu yitirdiğini dile getiren Koç, bugün farklı bir noktaya giden Türkiye'de Hükümet'in
''işkenceye sıfır tolerans'' dileğinin uygulamada kalmamasını istedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa da uzun yıllardan beri Türkiye'nin gündeminde olan işkencenin, yasal mevzuatla da bir türlü halledilemediğine işaret etti. TCK Tasarısı'nda işkenceye getirilen ağır cezalarla kimsenin işkenceye teşebbüs bile edemeyeceğini anlatan
Fatsa, bu nedenle yapılan düzenlemenin çok önemli olduğunu vurguladı.
İktidar ve muhalefet olarak insanlığa karşı suç olarak gördükleri işkence konusunda önyargısız yaklaştıklarını, kararlı ve samimi olduklarını dil getiren Fatsa, ''Umut ediyorum ki bu düzenleme kağıt üzerinde, yasada kalmaz. Yargı da TBMM'nin gösterdiği kararlılık ve
duyarlılıkla davranacaktır'' dedi.
-''HÜKÜMET'İN TAVRI NET...''-
Grup sözcülerinin ardından söz alan Adalet Bakanı Cemil Çiçek de Hükümet olarak işkenceye karşı tavırlarını dile getirdi. İşkence sorunu yüzünden Türkiye'nin uzun yıllar dış kamuoyunda ''işkence ve işkenceciler ülkesi'' olarak algılanmasına neden olduğunu belirten
Çiçek, bunun önüne geçilmesi için çok sayıda yasal düzenleme de yapıldığını vurguladı.
Hükümet ve Parlamento olarak işkence konusundaki tavırlarını açık şekilde ortaya koyduklarını belirten Çiçek, şöyle konuştu:
''Hükümet olarak göreve geldiğimiz günden beri işkence konusunda hiçbir toleransımız olmadı. Bu konuda bir himayekar tavrın içerisinde olmadık. İşkence ile ilgili dava ve ceza zamanaşımını yükseltmek, işkenceyle ilgili suçların acilen görülmesi, adli tatilde de bu
suçlara bakılması, ayrıca bu suçlarda hiçbir indirim sebebi olmamasıyla, işkence konusunda gerçekten sıfır toleransa sahibiz. Eğer bir işkence iddiası varsa ve bize ulaşmışsa, bunun da üzerine gittik.
Yıllarca sürüncemede kalan davalarla ilgili karar verildi, sorumlularının infazlarına da başlandı. Bu ve pek çok olayda kararlılığımızı gösterdik.''
-''SİSTEMATİK DEĞİL, MÜNFERİT...''-
Çiçek, geçtiğimiz günlerde bir Avrupalı yetkilinin ''Türkiye'de sistematik işkence vardır'' şeklinde gerçeği çok da yansıtmayan beyanı olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
''Türkiye'de kesinlikle sistematik işkence yoktur. Her Avrupa ülkesinde olduğu gibi bizde de zaman zaman münferit olarak bu neviden suç işleyen kamu görevlileri olabilir, olması da mümkündür. Bu ihtimalleri tümüyle ortadan kaldırmak adına da TCK'da çok önemli bir
değişiklik yapıyoruz ve Türkiye'nin gerçekten hukuk devleti olması noktasında elimizden gelen her türlü gayret ve kararlılığı göstermeye çalışıyoruz. Bunun böyle olunması lazım. Hem içeride hem de dışarıda bunun böyle anlaşılması lazım. Esasen Türkiye, siyasi irade olarak bu konudaki kararlılığını çok önceden bildirmiştir, uluslararası sözleşmelere taraf olmuştur. Tüm mesele bunu sıfır noktaya getirmektir.''
-AK PARTİ'Lİ YARBAY'IN ELEŞTİRİSİ-
AK Parti Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, tasarının ''soykırım'' ile ilgili maddesi görüşülürken söz alarak, hakimlere geniş takdir yetkisi tanınmasının sakıncalar doğurabileceğini söyledi. Bu durumun sanık aleyhine kullanılabileceğine işaret eden Yarbay,
''Kabul etmediğimiz Ermeni soykırımı yüzünden Türkiye'nin başı ağrımaktadır. Bu düzenleme, Türkiye'nin daha fazla başını ağrıtır'' dedi.
İki partinin tasarı üzerindeki uzlaşmasından mutlu olduğunu, ancak bunun halkın aleyhine ve özellikle özgürlüklerin daraltmasına yol açmaması gerektiğini kaydeden Yarbay, ''12 Eylül, 28 Şubat süreçlerini yaşadık. Bu süreçlerde sanıklar için farklı uygulamalar olduğunu gördük. Özellikle bir kurum istediğinde sanık dosyasının nasıl 1-2 günde bulunduğuna tanık olduk'' dedi.
Adalet Bakanı Çiçek, Yarbay'a verdiği yanıtta, Türkiye aleyhine olan durumlarda çekince konulduğunu, ayrıca yapılan düzenlemelerin geçmişe doğru uygulanmadığını belirtti.
İşkence suçuna ağır cezalar getiren maddenin görüşülmesi sırasında söz alan CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Türkiye'de işkencenin çok derin acılara ve sıkıntılara yol açtığını belirterek, bu konuda bir özeleştiri yapma gereği duyduğunu söyledi.
Türkiye'nin işkenceye karşı uluslararası sözleşmelere taraf olmasına karşılık uzun yıllar işkence konusunda olumsuz tavırlara muhatap olmaktan kendini alamadığını, demokrasinin kesintiye uğradığı 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde işkence konusunun ülkenin alnına yapıştığını ifade eden Koç, ''12 Eylül, bu kara sayfanın en önemli eserlerini bıraktı'' dedi.
Binlerce insanın işkence gördüğünü, bazılarının yaşamını, bazılarının işlerini, ailelerini sosyal konumunu yitirdiğini dile getiren Koç, bugün farklı bir noktaya giden Türkiye'de Hükümet'in
''işkenceye sıfır tolerans'' dileğinin uygulamada kalmamasını istedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa da uzun yıllardan beri Türkiye'nin gündeminde olan işkencenin, yasal mevzuatla da bir türlü halledilemediğine işaret etti. TCK Tasarısı'nda işkenceye getirilen ağır cezalarla kimsenin işkenceye teşebbüs bile edemeyeceğini anlatan
Fatsa, bu nedenle yapılan düzenlemenin çok önemli olduğunu vurguladı.
İktidar ve muhalefet olarak insanlığa karşı suç olarak gördükleri işkence konusunda önyargısız yaklaştıklarını, kararlı ve samimi olduklarını dil getiren Fatsa, ''Umut ediyorum ki bu düzenleme kağıt üzerinde, yasada kalmaz. Yargı da TBMM'nin gösterdiği kararlılık ve
duyarlılıkla davranacaktır'' dedi.
-''HÜKÜMET'İN TAVRI NET...''-
Grup sözcülerinin ardından söz alan Adalet Bakanı Cemil Çiçek de Hükümet olarak işkenceye karşı tavırlarını dile getirdi. İşkence sorunu yüzünden Türkiye'nin uzun yıllar dış kamuoyunda ''işkence ve işkenceciler ülkesi'' olarak algılanmasına neden olduğunu belirten
Çiçek, bunun önüne geçilmesi için çok sayıda yasal düzenleme de yapıldığını vurguladı.
Hükümet ve Parlamento olarak işkence konusundaki tavırlarını açık şekilde ortaya koyduklarını belirten Çiçek, şöyle konuştu:
''Hükümet olarak göreve geldiğimiz günden beri işkence konusunda hiçbir toleransımız olmadı. Bu konuda bir himayekar tavrın içerisinde olmadık. İşkence ile ilgili dava ve ceza zamanaşımını yükseltmek, işkenceyle ilgili suçların acilen görülmesi, adli tatilde de bu
suçlara bakılması, ayrıca bu suçlarda hiçbir indirim sebebi olmamasıyla, işkence konusunda gerçekten sıfır toleransa sahibiz. Eğer bir işkence iddiası varsa ve bize ulaşmışsa, bunun da üzerine gittik.
Yıllarca sürüncemede kalan davalarla ilgili karar verildi, sorumlularının infazlarına da başlandı. Bu ve pek çok olayda kararlılığımızı gösterdik.''
-''SİSTEMATİK DEĞİL, MÜNFERİT...''-
Çiçek, geçtiğimiz günlerde bir Avrupalı yetkilinin ''Türkiye'de sistematik işkence vardır'' şeklinde gerçeği çok da yansıtmayan beyanı olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
''Türkiye'de kesinlikle sistematik işkence yoktur. Her Avrupa ülkesinde olduğu gibi bizde de zaman zaman münferit olarak bu neviden suç işleyen kamu görevlileri olabilir, olması da mümkündür. Bu ihtimalleri tümüyle ortadan kaldırmak adına da TCK'da çok önemli bir
değişiklik yapıyoruz ve Türkiye'nin gerçekten hukuk devleti olması noktasında elimizden gelen her türlü gayret ve kararlılığı göstermeye çalışıyoruz. Bunun böyle olunması lazım. Hem içeride hem de dışarıda bunun böyle anlaşılması lazım. Esasen Türkiye, siyasi irade olarak bu konudaki kararlılığını çok önceden bildirmiştir, uluslararası sözleşmelere taraf olmuştur. Tüm mesele bunu sıfır noktaya getirmektir.''
-AK PARTİ'Lİ YARBAY'IN ELEŞTİRİSİ-
AK Parti Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, tasarının ''soykırım'' ile ilgili maddesi görüşülürken söz alarak, hakimlere geniş takdir yetkisi tanınmasının sakıncalar doğurabileceğini söyledi. Bu durumun sanık aleyhine kullanılabileceğine işaret eden Yarbay,
''Kabul etmediğimiz Ermeni soykırımı yüzünden Türkiye'nin başı ağrımaktadır. Bu düzenleme, Türkiye'nin daha fazla başını ağrıtır'' dedi.
İki partinin tasarı üzerindeki uzlaşmasından mutlu olduğunu, ancak bunun halkın aleyhine ve özellikle özgürlüklerin daraltmasına yol açmaması gerektiğini kaydeden Yarbay, ''12 Eylül, 28 Şubat süreçlerini yaşadık. Bu süreçlerde sanıklar için farklı uygulamalar olduğunu gördük. Özellikle bir kurum istediğinde sanık dosyasının nasıl 1-2 günde bulunduğuna tanık olduk'' dedi.
Adalet Bakanı Çiçek, Yarbay'a verdiği yanıtta, Türkiye aleyhine olan durumlarda çekince konulduğunu, ayrıca yapılan düzenlemelerin geçmişe doğru uygulanmadığını belirtti.
