2005-09-19 - 14:07
Arınç'ı Litvanya Parlamentosu'na gelişinde, Paulauskas karşıladı. Arınç, iki ülke arasındaki ilişkilerde hiçbir sorun olmadığını, her alanda işbirliğini en üst seviyeye çıkarmak istediklerini söyledi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Litvanya Parlamento (Seimas) Başkanı Arturas Paulauskas ile görüştü.
Arınç'ı Litvanya Parlamentosu'na gelişinde, Paulauskas karşıladı. Paulauskas, görüşmede yaptığı konuşmada, Türkiye ile Litvanya arasında ilişkilerin sorunsuz bir şekilde sürdüğünü ancak, ticari ilişkilerin her iki kesimi de memnun edecek seviyede olmadığını söyledi.
Litvanya'nın geçen yıl hem NATO hem AB üyesi olduğunu hatırlatan Paulauskas, bu süreçte Türkiye'nin kendilerine verdiği desteğe teşekkür etti.
Paulauskas, ''Biz de Türkiye'nin AB üyeliğini elbette destekleyeceğiz. Müzakerelerin 3 Ekim'de başlayacağına inanıyorum. Biz AB üyeliği sürecinde büyük tecrübe sahibi olduk. Bunu Türkiye ile paylaşmaya hazırız'' dedi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç ise iki ülke arasındaki ilişkilerde hiçbir sorun olmadığını, her alanda işbirliğini en üst seviyeye çıkarmak istediklerini söyledi. Parlamentolararası ilişkilerin önemine işaret eden Arınç, bu ilişkilerin kesintisiz sürdürülmesi isteğini dile getirdi.
İki ülke halkının bağımsızlık mücadelesinde parlamentolarının büyük rol oynadığını belirten Arınç, ''iki ülke arasında siyasi hiç bir sorun yoktur'' diye konuştu.
''TÜRKİYE'YE SAĞLANAN DESTEĞİ ÖNEMSİYORUZ''
Arınç, dost Litvanya'nın son yıllarda demokrasi, refah ve özgürlük alanında attığı önemli adımları dikkatle izlediklerini vurgulayarak, özellikle iki ülke arasında ticari ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
TBMM Başkanı Arınç, eğitimde özellikle yüksek öğretim alanında Türkiye ile Litvanya'nın birbirine iyi bir partner olabileceğini ifade etti.
Türkiye'nin, Litvanya'nın NATO ve AB üyeliğine her zaman destek olduğunu ve katkıda bulunduğunu anımsatan Arınç, şöyle konuştu:
''Türkiye tüm şartları yerine getirmiştir ve 3 Ekim'de müzakereler başlayacaktır. Bu süreçte Türkiye'ye sağlanan desteği çok önemsiyoruz.
Litvanya'nın müzakere sürecinde de bu desteğinin devam edeceğine inanıyoruz. Türkiye'nin AB üyeliği uzun bir süreçtir. Bu süreç içerisinde bir imtiyaz ya da ayrıcalık istemiyoruz.''
Arınç daha sonra Litvanya Parlamentosu Dışişleri ve AB İşleri Komisyonu üyeleri ile biraraya geldi. Bu görüşmelerin konusu da Türkiye'nin AB üyeliği süreci oldu. Arınç, bu toplantılarda yaptığı konuşmalarda, Türkiye ile AB ilişkilerinin çok eskiye dayandığını belirterek, ''Türkiye'nin AB şartlarını tamamlaması son 3 yılda yaptığı reformlarla mümkün oldu. Bunun için Anayasa ve yasalarda çok önemli değişiklikle yapıldı. Geldiğimiz noktada en önemlisi, Türkiye'nin müzakerelere başlayacak olmasıdır'' dedi.
''EŞİTLİK VE ADALET İSTİYORUZ''
Bülent Arınç, Türkiye'nin önünde 7-10 yıl gibi bir süre olduğunu ancak, bunun önemli olmadığını, bu süreci başarı ile tamamlayıp tam üye olmasının önemini vurguladı. ''AB bir kurum olarak bugüne kadar üye olmuş ülkelere hangi ortak kriterleri uygulamışsa bundan sonra üye olacaklara da aynı kriterleri uygulamalıdır'' diyen Arınç, AB'nin ayrımcılık yapmamasını, herhangi bir ülkeye imtiyaz tanımaması gerektiğini söyledi. Türkiye olarak ayrımcılık ve imtiyaz istemediklerini, eşitlik ve adalet istediklerini kaydeden Arınç, şunları söyledi:
''Daha önce bu süreçten geçen diğer ülkelere hangi kriterler uygulanmışsa biz de onlara hazırız. Zaten müktesebatımızı uyumlu hale getirmek için çok olumlu şeyler yaptık. Türkiye'nin insan hakları, hukukun üstünlüğü, kadın-erkek eşitliği konularında yasaları fevkalade iyi noktaya gelmiştir. Ancak, bu süreçte sayısı az da olsa bazı ülkeler Türkiye'nin AB üyeliğine karşı tavır almışlardır. Mesela kısmen Almanya, kısmen Fransa, Avusturya ve Hollanda'da bu durum vardır. Türkiye'nin bu konuda tartışma konusu yapılması üzüntü vericidir. Bazı ülkeler Türkiye karşıtlığını iç politika malzemesi yapıyorlar veya yapmak istiyorlar. Bunu Almanya için söyleyebiliriz. Seçimlere girdiler ve hiç memnun olmadıkları bir netice aldılar. Çünkü, Türkiye karşıtlığı ile netice almak mümkün değildir. Türkiye'nin AB'ye sağlayacağı çıkarları rasyonel, olumlu olarak görmek gerekir.
Türkiye'nin AB ile ilişkisi duygusal bir ilişki değildir. Sokakta karşılaşan iki gencin 5 gün sonra evlenmesi değildir. 40 yıl öncesine ve sözleşmeye dayalı bir ilişkidir. Türkiye'nin nüfusu, ekonomik zenginliği, Doğu-Batı arasında köprü vazifesi görmesi, çalışan genç nüfusu, halkın çoğunluğunun Müslüman olmasıyla medeniyetler çatışmasını engelleyebilmesi, uluslararası terörizmin önüne geçebilmek gibi psikolojik ve sosyolojik avantajları ile AB üyeliğinin doğru ve yerinde bir karar olduğunu söyleyebiliriz. Buna pek çok ülke de katılıyor.''
''ATATÜRK'ÜN YAPTIĞI DEVRİMLER...''
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye ile AB'nin karşılıklı olarak birbirlerine sağlayacağı avantajlar olduğuna işaret ederek, bu noktada Türkiye'nin modern, Avrupa değerlerini savunan bir ülke olarak takdim edilmesi gerektiğini kaydetti. Arınç, ''Türkiye, Müslüman ama modern bir ülkedir. Demokratik ve laik bir ülkedir. Atatürk'ün yaptığı devrimlerle Türkiye, çağdaş bir batı ülkesinin tüm şartlarına sahiptir'' dedi.
Arınç, Türkiye karşıtlığı ile çıkar sağlamayı elde etmeyi düşünenlerin, Türkiye'ye karşı objektif ve tarafsız olmalarını isteyerek, bu konuda kendilerine büyük görev düştüğünü söyledi. Arınç, politikacıların Türkiye konusundaki düşüncelerini ve Türkiye'nin durumunu kamuoylarına doğru aktarmaları gerektiğini belirterek, ''Biz, bu süreçte başarılı olacağımıza inanıyoruz'' diye konuştu.
ARINÇ, LİTVANYA BAŞBAKANI BRAZAUSKAS İLE GÖRÜŞTÜ
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Litvanya Başbakanı Algirdas Mykolas Brazauskas ile görüştü.
Arınç ile Brazauskas görüşmesi, görüntü alınmasının ardından basına kapalı olarak yapıldı ve yaklaşık bir saat sürdü.Görüşmeden önce de Vilnius Üniversitesi'ni ziyaret eden Arınç, üniversiteye gelişinde öğrenciler tarafından halkoyunu gösterisiyle karşılandı. TBMM Başkanı Arınç, bir süre de öğrencilerin gösterisine eşlik etti.
Arınç, Rektör Prof. Dr. Benediktas Juodka'dan Üniversite ile ilgili bilgi aldı. Prof. Dr. Juodka, Litvanya'nın en büyük üniversitesi olan Vilnius Üniversitesi'nin 1579'da Cizvitler tarafından kurulduğunu ve 25 bin öğrencisi bulunduğunu belirtti. Prof. Dr. Juodka, Üniversite'nin kendi kilisesinin de bulunduğunu hatırlatarak, ''dünyada kendi kilisesi olan başka üniversite yok''
dedi.
Rektör Prof. Juodka, 80 üniversite ile ikili anlaşmaları olduğunu bildirerek, Türkiye'de Ankara Üniversite ile ikili anlaşmaları, 4 ayrı üniversite ile de öğrenci değişimi programları bulunduğu söyledi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç da yaptığı konuşmada, Türkiye'den son yıllarda üniversite eğitimi için Litvanya'ya gelen öğrenci sayısında artış olduğunu ifade etti. Üniversite bünyesinde Türkçe Öğretim Merkezi açılmasından büyük memnuniyet duyduklarını belirten Arınç, Merkez'e destek vereceklerini bildirdi.
NOT:
TBMM Başkanı Arınç'ın, Litvanya Parlamento (Seimas) Başkanı Arturas Paulauskas ile görüşmesinin ardından konuk defterine yazdığı mesajın tam metnini, ilgili dökümanlar bölümünde bulabilirsiniz.
Arınç'ı Litvanya Parlamentosu'na gelişinde, Paulauskas karşıladı. Paulauskas, görüşmede yaptığı konuşmada, Türkiye ile Litvanya arasında ilişkilerin sorunsuz bir şekilde sürdüğünü ancak, ticari ilişkilerin her iki kesimi de memnun edecek seviyede olmadığını söyledi.
Litvanya'nın geçen yıl hem NATO hem AB üyesi olduğunu hatırlatan Paulauskas, bu süreçte Türkiye'nin kendilerine verdiği desteğe teşekkür etti.
Paulauskas, ''Biz de Türkiye'nin AB üyeliğini elbette destekleyeceğiz. Müzakerelerin 3 Ekim'de başlayacağına inanıyorum. Biz AB üyeliği sürecinde büyük tecrübe sahibi olduk. Bunu Türkiye ile paylaşmaya hazırız'' dedi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç ise iki ülke arasındaki ilişkilerde hiçbir sorun olmadığını, her alanda işbirliğini en üst seviyeye çıkarmak istediklerini söyledi. Parlamentolararası ilişkilerin önemine işaret eden Arınç, bu ilişkilerin kesintisiz sürdürülmesi isteğini dile getirdi.
İki ülke halkının bağımsızlık mücadelesinde parlamentolarının büyük rol oynadığını belirten Arınç, ''iki ülke arasında siyasi hiç bir sorun yoktur'' diye konuştu.
''TÜRKİYE'YE SAĞLANAN DESTEĞİ ÖNEMSİYORUZ''
Arınç, dost Litvanya'nın son yıllarda demokrasi, refah ve özgürlük alanında attığı önemli adımları dikkatle izlediklerini vurgulayarak, özellikle iki ülke arasında ticari ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
TBMM Başkanı Arınç, eğitimde özellikle yüksek öğretim alanında Türkiye ile Litvanya'nın birbirine iyi bir partner olabileceğini ifade etti.
Türkiye'nin, Litvanya'nın NATO ve AB üyeliğine her zaman destek olduğunu ve katkıda bulunduğunu anımsatan Arınç, şöyle konuştu:
''Türkiye tüm şartları yerine getirmiştir ve 3 Ekim'de müzakereler başlayacaktır. Bu süreçte Türkiye'ye sağlanan desteği çok önemsiyoruz.
Litvanya'nın müzakere sürecinde de bu desteğinin devam edeceğine inanıyoruz. Türkiye'nin AB üyeliği uzun bir süreçtir. Bu süreç içerisinde bir imtiyaz ya da ayrıcalık istemiyoruz.''
Arınç daha sonra Litvanya Parlamentosu Dışişleri ve AB İşleri Komisyonu üyeleri ile biraraya geldi. Bu görüşmelerin konusu da Türkiye'nin AB üyeliği süreci oldu. Arınç, bu toplantılarda yaptığı konuşmalarda, Türkiye ile AB ilişkilerinin çok eskiye dayandığını belirterek, ''Türkiye'nin AB şartlarını tamamlaması son 3 yılda yaptığı reformlarla mümkün oldu. Bunun için Anayasa ve yasalarda çok önemli değişiklikle yapıldı. Geldiğimiz noktada en önemlisi, Türkiye'nin müzakerelere başlayacak olmasıdır'' dedi.
''EŞİTLİK VE ADALET İSTİYORUZ''
Bülent Arınç, Türkiye'nin önünde 7-10 yıl gibi bir süre olduğunu ancak, bunun önemli olmadığını, bu süreci başarı ile tamamlayıp tam üye olmasının önemini vurguladı. ''AB bir kurum olarak bugüne kadar üye olmuş ülkelere hangi ortak kriterleri uygulamışsa bundan sonra üye olacaklara da aynı kriterleri uygulamalıdır'' diyen Arınç, AB'nin ayrımcılık yapmamasını, herhangi bir ülkeye imtiyaz tanımaması gerektiğini söyledi. Türkiye olarak ayrımcılık ve imtiyaz istemediklerini, eşitlik ve adalet istediklerini kaydeden Arınç, şunları söyledi:
''Daha önce bu süreçten geçen diğer ülkelere hangi kriterler uygulanmışsa biz de onlara hazırız. Zaten müktesebatımızı uyumlu hale getirmek için çok olumlu şeyler yaptık. Türkiye'nin insan hakları, hukukun üstünlüğü, kadın-erkek eşitliği konularında yasaları fevkalade iyi noktaya gelmiştir. Ancak, bu süreçte sayısı az da olsa bazı ülkeler Türkiye'nin AB üyeliğine karşı tavır almışlardır. Mesela kısmen Almanya, kısmen Fransa, Avusturya ve Hollanda'da bu durum vardır. Türkiye'nin bu konuda tartışma konusu yapılması üzüntü vericidir. Bazı ülkeler Türkiye karşıtlığını iç politika malzemesi yapıyorlar veya yapmak istiyorlar. Bunu Almanya için söyleyebiliriz. Seçimlere girdiler ve hiç memnun olmadıkları bir netice aldılar. Çünkü, Türkiye karşıtlığı ile netice almak mümkün değildir. Türkiye'nin AB'ye sağlayacağı çıkarları rasyonel, olumlu olarak görmek gerekir.
Türkiye'nin AB ile ilişkisi duygusal bir ilişki değildir. Sokakta karşılaşan iki gencin 5 gün sonra evlenmesi değildir. 40 yıl öncesine ve sözleşmeye dayalı bir ilişkidir. Türkiye'nin nüfusu, ekonomik zenginliği, Doğu-Batı arasında köprü vazifesi görmesi, çalışan genç nüfusu, halkın çoğunluğunun Müslüman olmasıyla medeniyetler çatışmasını engelleyebilmesi, uluslararası terörizmin önüne geçebilmek gibi psikolojik ve sosyolojik avantajları ile AB üyeliğinin doğru ve yerinde bir karar olduğunu söyleyebiliriz. Buna pek çok ülke de katılıyor.''
''ATATÜRK'ÜN YAPTIĞI DEVRİMLER...''
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye ile AB'nin karşılıklı olarak birbirlerine sağlayacağı avantajlar olduğuna işaret ederek, bu noktada Türkiye'nin modern, Avrupa değerlerini savunan bir ülke olarak takdim edilmesi gerektiğini kaydetti. Arınç, ''Türkiye, Müslüman ama modern bir ülkedir. Demokratik ve laik bir ülkedir. Atatürk'ün yaptığı devrimlerle Türkiye, çağdaş bir batı ülkesinin tüm şartlarına sahiptir'' dedi.
Arınç, Türkiye karşıtlığı ile çıkar sağlamayı elde etmeyi düşünenlerin, Türkiye'ye karşı objektif ve tarafsız olmalarını isteyerek, bu konuda kendilerine büyük görev düştüğünü söyledi. Arınç, politikacıların Türkiye konusundaki düşüncelerini ve Türkiye'nin durumunu kamuoylarına doğru aktarmaları gerektiğini belirterek, ''Biz, bu süreçte başarılı olacağımıza inanıyoruz'' diye konuştu.
ARINÇ, LİTVANYA BAŞBAKANI BRAZAUSKAS İLE GÖRÜŞTÜ
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Litvanya Başbakanı Algirdas Mykolas Brazauskas ile görüştü.
Arınç ile Brazauskas görüşmesi, görüntü alınmasının ardından basına kapalı olarak yapıldı ve yaklaşık bir saat sürdü.Görüşmeden önce de Vilnius Üniversitesi'ni ziyaret eden Arınç, üniversiteye gelişinde öğrenciler tarafından halkoyunu gösterisiyle karşılandı. TBMM Başkanı Arınç, bir süre de öğrencilerin gösterisine eşlik etti.
Arınç, Rektör Prof. Dr. Benediktas Juodka'dan Üniversite ile ilgili bilgi aldı. Prof. Dr. Juodka, Litvanya'nın en büyük üniversitesi olan Vilnius Üniversitesi'nin 1579'da Cizvitler tarafından kurulduğunu ve 25 bin öğrencisi bulunduğunu belirtti. Prof. Dr. Juodka, Üniversite'nin kendi kilisesinin de bulunduğunu hatırlatarak, ''dünyada kendi kilisesi olan başka üniversite yok''
dedi.
Rektör Prof. Juodka, 80 üniversite ile ikili anlaşmaları olduğunu bildirerek, Türkiye'de Ankara Üniversite ile ikili anlaşmaları, 4 ayrı üniversite ile de öğrenci değişimi programları bulunduğu söyledi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç da yaptığı konuşmada, Türkiye'den son yıllarda üniversite eğitimi için Litvanya'ya gelen öğrenci sayısında artış olduğunu ifade etti. Üniversite bünyesinde Türkçe Öğretim Merkezi açılmasından büyük memnuniyet duyduklarını belirten Arınç, Merkez'e destek vereceklerini bildirdi.
NOT:
TBMM Başkanı Arınç'ın, Litvanya Parlamento (Seimas) Başkanı Arturas Paulauskas ile görüşmesinin ardından konuk defterine yazdığı mesajın tam metnini, ilgili dökümanlar bölümünde bulabilirsiniz.
